?>

İNCE VE ÇİRKEFLİK

Yusuf Gözüküçük

7 yıl önce

Gönül isterdi ki, şöyle satırlar sayfalar dolusu bir övgü mektubu da ben yazayım Muharrem İNCE’ye ama olmuyor işte, yazamıyorum.Herkesin aksine çok fena bir halde kızgınım. Ağzımı açıp sövüp saymak geliyor içimden uyandırdığı için. Aslında uyanmak denir mi bilmiyorum. Tam uyandığımız anda uyku haline büründük. Yıllardır CHP’nin oyu yüzde 20-25 civarında seyrediyordu, bu böyleymiş deyip kabul ediyorduk.Değilmiş, öğrendik.Her seçimde oylar çalınır aman ha dikkat diyorlardı, çaldırmayacağımızı sanıyorduk. O öyle değilmiş, öğrendik.Neredeyse asırlık bir partidir, bunlar işini sağlam yapmayacak da, kim yapacak, diyorduk.En çürük işi bunların tuttuğunu öğrendik.Seçime kadar her şey tamam, kontrol altında diyorlardı, tam 50 bin sandıkta personel yokmuş.Yalanmış, bu acı gerçeği öğrendik.Kılıçdaroğlu’nu demokrat, koltuk sevdası olmayan ve iktidara oynayan biri sanıyorduk.Çok büyük yanılgıymış. Öğrendik.Muharrem İnce’yi aday gösterdiğinde, “ne büyük adam” rakibini devletin en başına layık gördü, “iyi niyet budur” dedik.Bu da öyle değilmiş, başından defetmek içinmiş. Öğrendik.İmza toplanıp kurultaya gidilir sanıyorduk. Olmaz rüşvetlerle imzalar geri çektirildi. Diktatör başka yerde değilmiş öğrendik.İşte biz böyle uyanık olduğumuzu düşünerek uyuyormuşuz. Haddinden fazla salakmışız. Öğrendik.Kim öğretti bize bunları? Muharrem İnce.Şimdi gel de bu adamı sev sevebilirsen.Uykunun en tatlı yerinde uyandıran biri sevilir mi?Ben ölsem sevmem. Neyseee…Seçim bitti, biz de öğreneceğimizi öğrendik.Üzerimize bir ölü toprağı serpildi, yılan atsalar kıpırdayacağımız yok.Çünkü, haddinden fazla anlam yükledik bu seçimlere.25 Haziran sabahı özgür, çağdaş, demokrat, laik, ekonominin iyiye gittiği ve yarınlardan endişe etmeyeceğimiz bir güne uyanacağımıza inanıyorduk…Gereksiz yere 25 Haziran’ın bile kabul etmeyeceği anlamı yükledik üzerine. Eşeğe yüklesen taşıyamaz, çöker. 25 Haziran da kabul etmedi.Biz doğruyu gösterene, doğruyu söyleyene “çirkef” muamelesi yapmaya dünden hazırız.Aylarca devletin başına getirilmek istenen bir kişiyi partinin başına gelmesin diye uğraşana “e daha ne yapsın” demektir kofluğumuz.Aslında, kim milyoner olmak ister yarışmasındaki kıza benziyoruz.Bilgi yarışmasına çıkacak özgüven var, ilkokul çocuğunun bileceği soruyu cevaplayacak birikimimiz yok. İçi boş ve her şeyi bildiğimize ve yapabileceğimizi düşünüyoruz.Hala seçimden önce bastırılan fazla oy pusulalarının seçim günü kullanılacağını sanıyoruz.Ve hala mühürsüz zarfların da kabul edilir sayılmasının seçim günü için olduğunu düşünüyoruz.Onlar da bunun bilincinde. “Babasının jokeri” gibi kullanıyor…

YAZARIN DİĞER YAZILARI