MHP küskünleri,AK Parti kaçanları,CHP triplileri,vekillik alamayan,yolunu bulamayan,aklı karışık kendi yılışık..iyisi kötüsü tam anlamıyla arayış içinde olanların bir partisi olarak daha doğrusu da bir tepki partisi olarak doğdu İYİ Parti.Çıkışının iddialı olması,uzun zamandır da istikrarlı bir partinin çıkmaması ,muhalefet partilerinin yetersizliği..kafaların karışmasına ve bu yeni partiye olan ilgiyi de körükledi.Öyle ki kimi merakından, kimi de birlerine “bak ben neredeyim..” mesajlarını vermek için kapısından girmeyen kalmadı.Bir dip not geçmeden atlamayalım; hani şu AK Partiden ayrılan, seçilemeyen,yüz bulamayan,miladı dolmuş ama hırsı sönmemiş bazı eski milletvekillerinin,” kurdum kuracağım az kaldı” dedikleri bir parti dedikodusu var.Hatta adına gizliden gizliye “Huzur Partisi” denilse de benim nacizane fikrim” gitti gidiyorrr “ olması yönünde.Bir parti ya vardır ya da yoktur.Ya kurarsın ya da kurmazsın.Gizlisi saklısı da ne demek? Bu kadar korkak ürkek olmak da ne demek? Yiğitsen ki en demokratikte hakkındır, çıkarsın ortaya işte buradayım,partim de şudur,buyurun gelin, dersin…kapalı kapılar ardından iş çevirmek..Neyse…Gelelim şimdi İYİ Parti ziyaretleri yapanlarla ilgili Cumhurbaşkanımızın ciddi açıklamaları.Her kim ki, İYİ Partiyi ziyaret etmişse,birlikte resim foto çektirmişse vay haline.Gaziantep AK Parti il teşkilatı da bu konuyla ilgili ciddi çalışmalar başlatmış.Hatta bununla ilgili disiplin kurulu da çalışmalar yapacakmışBu saatten sonra teşkilattan kim gidecek kim kalacak bilemeyiz,listeye kimler girer kimler kalır bakraç güne belli olur ama,İYİ Partiyi kimler ziyaret etmiş, birlikte fotolar çektirmiş iyi biliriz.Ama yine bazı küçükler gidici,büyükler ise es geçilecek gibi.Çünkü tarih affetmez.Sosyal medya hafızası ise hiiiiççç affetmez.GÜNÜN SÖZÜHaksızlıklara baş kaldırmayanlar, onlardan gelecek her kötülüğe katlanmalıdırlar.Hz. Ali (r.a.)TEBESSÜM"Çerkez’in biri at çalmış, oğluna ’Al bu atı pazara götür sat. Ben gidersem tanırlar’ demiş. Oğlu da pazara götürmüş. Avşar’ın biri gelmiş, ata bakmış, ’Bunun ayağı sakat’ demiş. Oğlan da ’Hayır sakat değil’ diye karşılık verince, Avşar ’Bir bineyim o zaman’ demiş. Avşar, ata binmiş, gidiş o gidiş. Oğlan akşam eve gelmiş, Çerkez atı sattı diye heyecanlanmış. ’Kaça sattın oğlum?’ diye sormuş. Oğlu da ’Vallahi baba geldiği fiyata gitti’ demiş."