?>

KASIM’DA AŞK BAŞKADIR!

Merve Tanrıöver

9 yıl önce

Evlilik programları denilen bir rezillik var.Yayından kaldırılır beklentisi yaşarken daha da sayıları artıyor. İnsanlar sözde evlenmek için bu programlara katılıp kendilerini rezil edebilecek en güzel şekilde sunuyorlar. Zaten düşünme ve öğrenme yetisi kaybetmiş olan halkımızda çok önemliymiş gibi bu rezillikleri hayranlıkla takip ediyor. Vay başımıza gelenler!

Programların İronik bir yanı da kimin kimi sevdiğinin istediğinin belli bile olmaması. Örneğin, Semih Bey,Ayla’dan hoşlanıyor.Pınar’la evli. Nahide’ yi seviyor.Ama gönlü Emine’de. Seval’e de göz kırpıyor. Durumlar o kadar net yani.Tam bir yalan rüzgarı…

Siyaset dünyasındaki ilişkilerinde bunlardan az kalır bir yanı da yok hani.

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, başbakana sadakatini belirtmesi gerekiyorken, her fırsatta Cumhurbaşkanına olan sevgisini, özlemini, hasretini gizlemiyor.Hiç gereği yokken nedendir bilinmez çocuk katili Öcalan’ın avukatlığına soyunuyor. Ama başbakandan da bakanlık bekliyor.

Eski başbakan yardımcısı Bülent Arınç , Cumhurbaşkanını seviyor ama kırgın. Fetullah Gülen ile flört ediyor ama arada soğukluk var.(mesafeler aşkı öldürür) Abdullah Gül’ü de seviyor ama yanında çok ta anılmak istemiyor. Melih Gökçek ile bir zamanlar kanka iken şimdiler de ise küsler. Kurucusu olduğu partisine de mesafeli, umutsuz ama yakınlaşmak ta istiyor. Açıkçası kimi seveceğini kendisi de bilemiyor.

MİT Müsteşarı Hakan Fidan ise artık milletvekili olmak istiyor ama, saraydaki büyük sevdasından da vazgeçemiyor. Gitmek istiyor bir yerlere ama gidemiyor.Geri dönerek sevdiğini mutlu ediyor ama kendisi özlediği mutluluğu bir türlü bulamıyor.Karmaşık bir ilişkinin ortasında.Kendilerine tavsiyem ise boş ver başkalarının ne istediğini ve YÜREĞİNİN GÖTÜRDÜĞÜ YERE GİT!

Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, aslında onun kalbi kocaman sevgilerle dolu. Herkesi ama herkesi sevmek, kucaklamak istiyor. Seçimden de büyük başarı ile çıkmasına rağmen de yine hak ettiği takdiri toplayamadı. Ne yapsa kimseyi memnun edemiyor. Daha sevinci kursağında iken de başkanlık sistemini ortaya atmıyorlar mı! Ayıp ki ne ayıp!

Fetullah Gülen bir zamanlar büyük aşk yaşadığı, kol kola gezdiği Cumhurbaşkanı ile şimdi kanlı bıçaklı. Büyük sevdaların ayrılıkları da olaylı, gürültülü olurmuş. Şimdiler de bir zamanlar gözbebeği olan sevdalısına beddualar savuruyor. Kahırlar gönderiyor.Kim bilir belki de halen bir yerler de gizli sevda kırıntıları besliyordur? Kişi hep en çok sevdiğine nefret duygusu beslermiş! BELKİ BİR GÜN KİM BİLİR!!

HDP ise kimi sevip kimi sevmediği, neyi isteyip neyli istemediği,kimin kolunda dolaşacağını,hatta kime yakınlaşacağını bilemediğinden mecnun misali oradan oraya çöllerde savruluyor.Hele bir dur da kimi ve neyi isteyeceğine bir karar ver artık.Aşk çok naz çekmez!

CHP ve MHP’de ise artık boşanma çanları çalıyor ve yeni aşklara yelken açmaya hazırlanıyorlar.Yeni yetme filintalar gibi arayış içindeler.Hadi hayırlısı!

KASIM’DA AŞK BAŞKADIR VESSELAM…

GÜNÜN SÖZÜ

Bildiğini bilenin arkasından gidiniz, bildiğini bilmeyeni uyarınız, bilmediğini bilene öğretiniz, bilmediğini bilmeyenden kaçınınız.

TEBESSÜM

Ben 24 yaşındayım ve 44 yaşında bir dul bayanla evlendim. Kendisinin de 25 yaşında bir kızı var. Babam ise bu kız ile evlendi. Böylelikle babam, karımın kızı ile evlendiği için damadım olmuş oldu. Bunun üzerine kızım da babamla evlendiği için üvey annem olmuş oldu. Hanımımın ve benim geçen sene bir oğlumuz oldu. Oğlum hanımımın kızının erkek kardeşi oldu, aynı zamanda babamın da eniştesi. Bir de üvey annemin erkek kardeşi olduğu için dayı oldu. Anlayacağınız benim oğlum benim dayım oldu. Babamın eşi sene sonunda dünyaya bir erkek çocuğu getirdi. O babamın oğlu olduğu için benim de erkek kardeşim ve de kızımın oğlu olduğu için de torunum. Yani ben torunumun erkek kardeşiyim. Ayrıca bir annenin evladının babası eşi olduğuna göre, ben de eşimin kızının babasıyım ve kızımın erkek çocuğunun erkek kardeşiyim. Kısacası kendimin dedesiyim.

YAZARIN DİĞER YAZILARI