Evlat anne ve babanın en tatlı yanı, vazgeçilmezi, inci mercanı, altını yakutu her şeyi. Canından daha kıymetli ne var deseler önce canan sonra can diyenler evladı olunca yooook yanlış demişiz, önce evlat dediklerine şahit olursunuz. Evlatlar arasında ayrım yok elbette ama hele kız evlat deyin siz. Kız evlat başkadır diye başlar ilk cümle. Kendini sevdirir, çok sever ve hayatın boyunca da oğulların kaçsa gitse de o yanında durur diye devam eder genelde cümleler. Bir annenin üstünde titrediği, kendisinin yetişemediğine kızının ulaşması için gayret ve dualar ettiği yavrusu için de babası üstüne titrer. En küçük üzüntüsüne katlanamaz hem anası hem babası. Peki işler kötüye giderse ne olacak. Hayat bu ya eşlerin yolu ayrılırsa böyle bir gönül bağından kim nasıl kopacak ?
Boşanınca Kızın Velayeti Babaya, Erkeğin İse Anneye Mi Verilir?
KANUNUMUZDA böyle bir düzenleme bulunmamaktadır.
Çocukların velayetinin kime verileceği konusunda en önemli kıstas çocuğun üstün yararıdır. Yani çocuğun yaşı küçükse anne bakım ve ilgisine muhtaç olduğu kabul edilir ve çocuk anneye verilir.
Tabi anne haysiyetsiz bir hayat sürüyorsa veya bir akıl hastalığı varsa veya çocuğa bakmasının sakıncalı olduğu ciddi bir neden varsa hakimin takdiri ile babaya da verilebilir. Velayet hakkını elinde bulunduran tarafın mahkemece düzenlenmiş karşı tarafla kişisel ilişki kurma tarihlerine saygı göstermesi gerekir.
Birçok boşanmış çiftte çocuğu göstermemek, kaçırmak, çocuğu karşı tarafla ilgili doldurmak, çocuğa annen / baban öldü veya bizi terk etti şeklinde söylemlerde bulunmak çocuğun psikolojik gelişimi açısından zararlı olduğu gibi, velayeti elinde bulunduran tarafın velayet hakkını yitirmesine de neden olabilir.
Çocuklu eşlerin boşanması söz konusu olduğunda, eşler arasında velayet konusunda bir anlaşmaya varılamadığında, bu konudaki karar, mahkeme tarafından alınmaktadır.
Velayet aslında bir temsil, çocuğu koruma kollama, bakım, gözetim, söz hakkı, eğitim, terbiye, yetiştirme, gibi çocuk üzerinde ana ve baba tarafından kullanılan birtakım hakları kapsamaktadır.
Çocuk üzerinde ebeveynlerin sahip olduğu bu geniş hakkın boşanma durumda nasıl kullanılacağı sorusuna TMK m.336/2 yanıt vermektedir. Anılan yasa hükmü gereğince, ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hâli gerçekleşmişse hâkim, velâyeti eşlerden birine verebilmektedir.
Hakim Tarafından Çocuğun Velayetinin Kime Verileceğine Karar Verilirken Dikkat Edilecek Hususlar Nelerdir?Çocuğun velayeti konusunda kendisine takdir yetkisi tanınmış olan hakimler, çocuğun velayetinin kime verileceğine karar verirken esas unsur olarak çocuğun menfaatini göz önünde bulundurmaktadırlar. Hakimler tarafından çocuğun menfaati değerlendirilirken, hangi ebeveynin çocuğa daha iyi bir gelecek sağlayacağı, çocuğun kimi tercih edeceği ya da çocuğun ihtiyaçlarını kimin daha iyi karşılayacağı gibi unsurlar göz önüne alınarak değerlendirme yapılmaktadır.
Hakim tarafından velayetin kime verileceğine karar verilirken dikkate alınacak hususlarda bir diğeri ise çocuğun yaşıdır. Zira, henüz anne bakımına muhtaç olan bir çocuğun anneden alınarak babaya verilmesi, çocuğun sağlığı ve kişisel gelişimi açısından çocuğa büyük zararlar verebilecektir. Dolayısıyla, küçük çocuğun velayetinin kime verileceği konusunda toplumdaki genel kanı, çocuğun bu dönemde anne şefkatine daha fazla ihtiyaç duyduğudur.
Buna göre;•Türk Hukuku uygulamasında, 0 – 3 yaş arasındaki çocukların anne bakım ve şefkatine mutlak olarak muhtaç oldukları kabul edilmektedir. 3 yaşına kadarki çocuğun velayetine karar verilirken, annenin işinin, evinin, kazandığı miktarın ve hatta yaşam tarzının herhangi bir önemi bulunmamaktadır. Yargıtay, istikrarlı olarak verdiği kararlarda, bu yaşlardaki çocukların velayetinin anneye bırakılmasını hükme bağlamaktadır.•Çocuğun yaşının 3 ila 7 arasında olması halinde ise, çocuğun annenin bakım ve şefkatine daha az muhtaç olduğu görülmektedir. Ancak, bu dönemleri yaşayan bir çocuğun da anneden alınarak babaya verilmesi istisna teşkil etmektedir. Örneğin, annenin çocuğun sağlığına zarar vermesi, çocuğa bakmaktan aciz olması, annenin sağlığının kötü durumda olması gibi sebepler halinde, çocuğun velayeti anneden alınarak babaya verilebilir. Burada hakim, annelik veya babalık duygularının tatmininden öte çocuğun menfaatini dikkate alarak bir karar vermektedir.•6- 12 yaş okul çağında olan çocukların velayetinin belirlenmesinde yaş yine önem arz etse de, burada tarafların çocuğa sunacakları maddi imkanlar da ön plana çıkmaya başlamaktadır. Bu noktada hâkimin değerlendirmesinde dikkate alacağı en önemli husus, hangi eşin çocuğa daha iyi bir eğitim ve gelecek sağlayabileceği olacaktır. 6-12 yaş döneminde bulunan bir çocuğun velayeti hakkında karar verilmeden önce, mahkeme, uzman bir pedagog aracılığıyla çocuğu dinleyecek ve bu şekilde çocuğun fikrine de başvurmuş olacaktır. Ancak, velayetin kime verileceği konusunda, kanun tarafından hâkime geniş takdir yetkisi tanındığından, çocuğun fikri de hâkim için bağlayıcılık teşkil etmeyecek, hâkim yine çocuğun menfaati doğrultusunda karar verecektir.•12 yaş ve üzeri dönemlerde, çocukların belirli bir olgunluğa eriştiği ve kendilerini istedikleri biçimde ifade edebilecekleri düşünülmektedir. Bu genel kanı karşısında, hakimler de çocukların kendilerini rahatlıkla ifade edebileceklerini, yanında kalmak istedikleri ebeveynlerini seçebileceklerini düşündüklerinden, çocukları dinleyerek velayeti tayin edebilmektedirler.Bu durum uluslararası alanlarda da düzenlemelere konu olmuş ve ülkemizin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre, 12 yaşını tamamlamış çocukların velayeti hakkında karar verilmesinden önce, mahkemenin bu çocukları dinlemesi gerektiği kabul edilmiştir.
Son Olarak Velayet Hangi Durumlarda Babaya Verilir?
Evlilik birliği içinde velayet anne ve baba tarafından eşit şekilde kullanılır. Yani birinin diğerine üstünlüğü bulunmamaktadır. Ancak boşanma kararı alan çiftlerin çocuklarının velayetlerinin kimde kalacağı hususunda anlaşma sağlanamadığı taktirde bu karar mahkeme tarafından verilmektedir. Mahkemeler yaptıkları yargılamada çocuğun menfaatlerini nazara alarak karar vermektedirler. Bu karar etki eden hususlar arasında tarafların iradeleri yer alsa da asıl olan çocuğun menfaati olup bu menfaat çocuğun yetiştirilmesi, refahı, geleceği, sevgi ve ilgi ihtiyacı vs. bulunmaktadır.
Dava süreci devam ederken mahkeme sonuçlanıncaya kadar çocuğun velayeti geçici olarak ebeveynlerden birine verilmektedir. Bu durum geçici velayet olarak adlandırılmaktadır. Geçici velayet de velayetin tam olarak verilmesine benzer bir durum olsa da mahkeme henüz yargılama yapmadan ve tüm delilleri toplamadan karar verdiği için verilecek nihai kararın neticesi başka türlü de olabilmektedir.
Anlaşmalı boşanma davalarında ise çiftler daha mahkemeye başvurmazdan evvel velayetin durumu konusunda anlaşmaya varmış olduklarından , bu husus açıkça çocuğun menfaatini zedelemediği sürece mahkeme taraf iradelerine göre velayeti tevdii etmektedir.Hukuki durum böyle ama unutmayalım, bir çocuğun en büyük ihtiyacı anne babasının birlikte görmek, onlarla sağlıklı bir iletişim kurmak ve sevgi içinde büyümektir. Eşler ayrılır ama anne baba ayrılmamalı ! Sağlıklı ve şen kalın. Saygılarımla...
Gaziantep Barosu Avukatı Av.Ali TÜMBAŞ