Vefa; artık gerçektende İstanbul’da bir semt adı olmaya başladı.
Yozlaşmayan başlayan dünyada artık ne yazık ki güzellik ve vefa adına hiç bir şey kalmamış gibi.Günümüz de boşanan insanlar yaşadıkları güzel anları, paylaşımlarını unutup birbirleriyle kanlı bıçaklı düşman olarak ayrılmayı seçiyorlar.
Yıllarca iş ortaklığı yapmış olan insanlar ayrılırken nedense el sıkışarak,helalleşerek gitmeyi bilmiyorlar.
Aşıklar dahi ayrılırken gülümseyerek,özlemle anılacak hatırlanacak anılar yerine, kırılmış, inciltilmiş kalpler geride bırakmayı marifet sayıyorlar.
İşte bu bencilliğimiz ve vefasızlığımız yüzünden de giderek artıyor yalnızlığımız!!!
Eski, Zaman Gazetesi Yazar Hüseyin Gülerce,ekmeğini yediği,şöhretini borçlu olduğu, yıllarca temsil ettiği Gülen gurubu hakkında ayrıldıktan sonra demediğini bırakmıyor.Öyle dudak uçuklatan itiraflar yapıyor ki, biriside çıkıp “yahu arkadaş, sen de bunların içinde yıllarca kalmadın mı? Madem ki bu kadar kötülerdi neden uzun bir süre bekledin? Yada haydi itiraf et ne istedin de vermediler?”diye de sormuyor.
AKP’nin kurucularından ve eski başbakan yardımcılarından Bülent Arınç’ta bu dönem dışarıda kalmışlığın kırgınlığından olsa gerek, partisine inceden sitem üzerine sitem göndermekte.Biraz zorlansa da ortaya dökülecek gibi ama yakışmıyor yakıştıramıyorum.Ceketini alıp sessize gidebilmek yüksek bir erdemdir.
Geçici hükümetinin başbakan yardımcısı Tuğrul Türkeş’te , babasının kurduğu partiye sırtını dönmekle kalmıyor, kanal kanal gezerek” nasıl daha fazla incitir, zarar veririm” onun hesaplarını yapıyor.Hatta en son çıktığı bir kanal da cumhurbaşkanı ile gizliden görüşen MHP’nini Sayın Devlet Bahçeli olduğunu iddia ediyor.
Ayrılabilirsin..
Çekip gitmek te isteyebilirsin..
Kırılabilirsin..
Gücenebilirsin..
Yollarını ayırmakta istemen olağandır..
Ama beraber yediğin içtiğin insanları karalamak,aleyhlerinde konuşmak, kötülemek hatta iftira etmek ..Bunun ahlaki açıklaması hiçbir kutsal kitapta da yoktur..
Eskilerin” tuz ekmek hakkı hiç mi yok sen de? misali…
GÜNÜN SÖZÜ
NANKÖR İNSAN HERŞEYİN FİYATINI BİLEN, HİÇ BİR ŞEYİN DEĞERİNİ BİLMEYEN İNSANDIR..
OSCAR WİLDE
TEBESSSÜM
Bu yaşanmış olayı, Kıbrıs nerede? Sorusuna “Karadeniz de” diyerek yanıt veren, “Ben haber izlemiyorum.Sadece diziler ve yarışmalar…”diye dolaşanlar ve ülkesinde olup biten, önünden geçen şehit cenazelerini görmezden gelen ..yurdum insanına armağan ediyorum…
1970'lerde, saçları dimdik, yukarıya doğru kalıp gibi yaptırmak moda olmuş.
Buna uymak için insanlar saçlarını yaptırıyor, haftalarca da yıkamıyorlarmış. Bir genç kız, okulundaki en yüksek saç yarışmasını kazanmak için saçlarını bu şekilde yaptırmış. Eve dönerken saçları örümcek ağına takılmış ama fark etmemiş. Okuldaki yarışmayı kazandıktan sonra saçlarını birkaç hafta yıkamamış. E havasını atacak ya, banyoya kafasına bir torba geçirip giriyormuş. Bir gün okulda sınav olurken kız aniden, şak diye bayılmış. Hastaneye kaldırmışlar, fakat maalesef kurtaramamışlar. Doktorlar ölüm nedenini anlamak için otopsi yaparken, kızın saçlarını aralayınca morgu binlerce örümcek basmış. Meğerse kızın takıldığı ağdaki örümcek, kafasının içine yumurtlamış ve o örümcekler sonraki birkaç hafta da kızın kafa derisini kemirip beynine girmişler. Bu olaydan sonra Amerika'da, saçlarını öyle havaya doğru yapmak kesinlikle yasaklanmış..