Hani şu bazı belediyelerin okul açılma zamanlarında, ramazan aylarında, bayramlarda, çocuklarımıza yaptıkları yardım seferberlikleri vardır ya. Üstü belediye legolu çantalar,kabanlar,yardım kutuları…Ve yardım paketleri verilirken başkanla çekilen fotolarının basında boy boy gösterilip reklam edilmesi..Ve mahcup, utanan, sıkılan hüzünle bakan gözler…“Sağ elin verdiğini sol el duymayacak. Hayrın gizli yapılanı makbuldür” diye emrediyor güzel dinimiz.Ayrıca da ekliyor; kırmayacaksın, üzmeyeceksin, incitmeyeceksin…Bu seferde yardım haberleriyle,daha yapılmadan incinen öğretmenlerimiz oldu. Yaklaşan 24 Kasım öğretmenler günü münasebetiyle Şahinbey belediyesinden gönderilen yerel seçim öncesi Şahinbey İlçesindeki eğitim çalışanlarına yardım görünümlü hediye dağıtılmak istenmesi öğretmenlerin tepkisiyle karşılandı.Tepkilerini, başta 24 Kasım Öğretmenler Günü olmak üzere, diğer gün ve haftalarda, günün anlamıyla uyumlu ve maddi değeri olmayan sembolik (çiçek ve benzeri) nitelikteki hediyeler dışındaki hediyelerin alınmaması konusunda “Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri İle Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” in 15 maddesine göre başta mülki yöneticiler olmak üzere Öğretmenler Kurulu ile her kademedeki yönetici ve personelin gerekli dikkati göstermesi kararlaştırılmıştır.” Açıklamasıyla da gösteren eğitimciler kendilerine gönderilen 11.10.2018 tarih, E.18977898 sayı ve “24 Kasım Öğretmenler Günü Spor Ayakkabı Dağıtımı” konulu yazıyla ilgili haklı olarak üzülmüşler.Şahinbey Belediyesi yaklaşan seçimlerinde heyecanıyla reklamın iyisi kötüsü olmaz diyerek, her ne kadar 24 Kasım günü “şu kadar öğretmenimize ayakkabı hediye ettik” reklamıyla oy potansiyellerinin artacağını, sempati kazanacaklarını düşünseler de;Hayrın, iyilik adına yapılacak hediyenin reklamı olmaz, anlamı olur, değeri olur.Basın ve kamuoyu gizli yapılanları belki bilmez ama, kul bilir,vicdan bilir.En önemlisi de Allah bilir…GÜNÜN SÖZÜElinle yaptığın hayrı, dilinle ziyan etme.TEBESSÜMPapa makam otosuyla Roma’da dolaşmaktadır. Bir süre sonra canı sıkılır ve şoför’e durmasını söyler. Şoför’ü arkaya geçirir ve arabayı kendisi kullanmaya başlar. Araç kullanmanın zevkine varınca hız yapmaya başlar. Hız sınırını aşınca da tabi ki radara yakalanır. Trafik polisi çevirir, arabayı kenara çeker. Polis arabanın pencere…sine eğilince afallar ve durumu merkeze aktarmak için telsizine davranır. – Amirim bir oto çevirdim, ama içinde çok büyük bir adam var. Ne yapayım? – Vali mi? – Daha büyük. – Başbakan mı? – Hayır daha büyük. – Amerika Başkanı mı? – Hayır daha büyük. – Daha büyük kim var oğlum? – Bu adam kim bilmiyorum ama makam şoför’ü Papa!!!