?>

NİCE 100 YILLARA

Fatih Gözüaçık

1 yıl önce

Tam 100 yıl geçti Cumhuriyetimizin kuruluşundan bugüne. Bir insanın bir kere göreceğe olaya ne mutlu ki bizler şahit olduk. Vatan topraklarını canı pahasına savunmak bağımsızlığı uğruna canını severek feda eden, işgalcilere karşı onurlu bir direniş gösteren bir milletin küllerinden yeniden doğuşudur cumhuriyet. Olmaz denilenin imkansızın geçekleşmesidir cumhuriyet. Geri kalmış Avrupa’nın hasta adam diye nitelendirdiği bir milletin tüm dünyaya kafa tutmasıdır cumhuriyet. Büyük önder Atatürk’ün tüm dünya tarafından hayranlıkla izlenen ve kabul görmesini sağlayan bağımsızlık mücadelesinden sonra büyük acılarla elde edilen büyük bir zaferdir cumhuriyet. Emperyalizme karşı bir baş kaldırıdır cumhuriyet. Ezilen horlanan seçme seçilme hakkından yoksun bırakılan kadınlara erkeklerle eşit hakların tanınmasıdır cumhuriyet. Muasır medeniyetler seviyesine ulaşmaktır cumhuriyet. Gelecek nesillere en büyük mirastır cumhuriyet. Ağaların şeyhlerin müritlerin değil bilimin egemen olduğu önemsendiği bir sisteme geçiştir cumhuriyet. Eğitimde fırsat eşitliğidir cumhuriyet. 100 yıl önce bugün Cumhuriyet ilan edildi ve devletin yönetim şekli belirlendi. Cumhuriyetin ilanı ile toplumsal bir çağdaşlaşma hareketi başlamıştır. Eğitimden sanata kültürden spora tüm alanlarda ilerlemenin adıdır cumhuriyet. Büyük önder Atatürk Türkiye Cumhuriyeti halkı ile düşüncesi ile zihniyeti ile uygar olduğunu kanıtlamak zorundadır sözü ile aslında Türk milletinin her alanda büyük bir değişime girdiğini belirtmiştir. Cumhuriyetin ilanı ile devrimler başlamış bu sayede Türk toplumuna çağdaş uygarlık yolu açılmıştır. Cumhuriyet ile demokrasi bilinci gelişmiş bir zümrenin iktidarı elinde bulundurduğu sistemden halkın kendi yöneticilerini kendisinin seçtiği bir sisteme dönülmüştür. Cumhuriyetle birlikte Türk ulusu yeni alfabe ile, şapka ile tanıştı ve bunu özümsedi. Eğer bugün ülke sınırları içerisinde bugün bağımsız şekilde yaşıyor seçme seçilme hakkımızı kullanıyorsak bunu Atatürk’ün öncülüğünde oluşan Cumhuriyete borçluyuz. Voleybol milli takımımızın dünya şampiyonu olmasını cumhuriyete borçluyuz. Bugün bu topraklar üzerinde kardeşçe yaşıyorsak bunu cumhuriyete borçluyuz. Acaba biz cumhuriyeti tam anlamıyla kavrayabildik mi? Cumhuriyeti içselleştirip özümseyebildik mi? Bunun toplumun büyük kesimi tarafından özümsense de hala cumhuriyete çağdaşlaşmaya demokrasiye inanmayan insanların grupların zümrelerin varlığı canımızı acıtmakta. Biz cumhuriyet sayesinde bu topraklarda eşit bireyler olarak yaşamaktayken ama ne yazık ki cumhuriyetin bu kazanımlarını sonuna kadar kullananlar arka planda cumhuriyet karşıtlığını kendilerine şiar edinmişlerdir. Cumhuriyetin bir reklam arası olarak görülmesi insanın canını sıkmakta. Son 3 haftadır bırakın Müslüman olmayı insan olan herkesin canını acıtan bir vahşet yaşanmakta Gazze’de. Ancak bu durum Cumhuriyetin 100. Yılının kutlamalarının ertelenmesi veya sönük törenlerle geçiştirilmesi kabul edilebilir bir durum değil. Cumhuriyet başkomutan Atatürk’ün Türk ulusuna gelecek nesillere armağanıdır. Sahip çıkmak ilkelerini özümsemek benimsemek hepimizin görev ve sorumluluğudur. Sözün özü Cumhuriyetin 100. Yılı kutlamalarının bu kadar sönük geçmesi kabul edilebilir bir durum değil. Ünlü ozan Aşık Mahsuni Şerif’in Atatürk için söylediği ‘’uyan bak bizim hallere sarı saçlım mavi gözlüm neredesin’’? sözü aklıma geldi.
YAZARIN DİĞER YAZILARI