Nasrettin Hoca Merhum bir gece evin damında ayak sesi duyup hırsız olduğunu anlar ve ;— Hatun geçen gece eve geldim, kapıyı o kadar çaldığım halde açmadın ben de şu duayı okudum ve ayın ışığına yapışarak yavaş yavaş bacadan girdim, der ve bir bir duayı okur.Hırsız Hocanın okuduğu duayı ezberler ve o da biraz sonra evdekilerin uyuduklarına kalbi kanaat getirince duayı okuyarak kendisini bacadan aşağı koyverir.Bir de bakarki kımıldar hali kalmamış, hurdahaş olmuş. Hoca Merhum hemen seğirtip:— Hanım hırsızı yakaladım, çabuk ip getir diye bağırınca hırsız:— Efendi kendini boşuna yorma, o dua sende, bu akıl bende olduğu müddetçe ben senin elinden nasıl olsa kurtulamam, der.Nasrettin Hoca fıkraları hakaret içermeyen, incitmeden eğiten mizahî yaklaşımların en güzel örneklerindendir. İslam düşünürleri gibi farklı ve akli selim kuvvetli, neşeli, sevilen bir tip olan hocanın mizah anlayışı yıkıcı değil eğitimsel ve yapıcı iyi niyet timsalidir.Nasrettin Hoca fıkralarında alay ve eleştirilerini çoğunlukla kötü arkadaş, kötü komşu ve çevre, ev, sokak, aile, toplumsal, iş hayatı, din, yargı sistemi, ekonomi, otorite, dostluk gibi hayatın her safhasını ilgilendiren konulara değinmiştir. Ayrıca bir çok sözlerini Halk arasında Atasözü yerine kullananlar da vardır.Kıssa, Fıkra ve diyalog, Hoş sohbetleri ile Nasrettin Hoca fıkralarının güldürücü, düşündürücü, öğretici, eğlendirici ve şaşırtıcı özellikler içerir. Nasrettin Hoca’nın hazır cevaplığı ve doğruyu hiç çekinmeden direk söyleyen, fıkralarında bunu nitelendiren, sade sıradan bir köylü gibi tarlada, ormanda, bağda, alın teri, çalışkan kişiliği ile bilinen, odun kesmeye giden, zaman zaman da şehre inen. Çarşıda, pazarda, alış veriş yapan ve satan, bahşire eden bir kişilik yansıtır.Nasrettin Hoca’nın hayatı, doğum ve ölüm yılları, tarihî kişiliği ve ailesi ile ilgili bilgiler tartışmalıdır.Nasrettin Hoca, 13. yüzyılda Selçuklular devrinde Kayseri’de uzun süre kadılık yapmış. l.Alaaddin Keykubat’ın iktidarı döneminde Konya’ya taşınmış, saray mektebinde hocalıkta bulunmuş. Daha sonra, Moğol istilasına karşı direnişe önderlik etmiş ve bu nedenle 1 Nisan 1261 günü Kırşehir’de öldürülmüş.Diğer rivayete göre Akşehir’de 1284 senesinde vefat etmiştir.Allah(c.c.) Gani Gani Rahmet Eylesin.. Mekanı Cennet olsun.. Ruhuna El-Fatiha diyelim..
Selam ve Dua ile Kalın