Obezite, yaşam kalitesini büyük oranda etkileyen bir hastalıktır. Vücutta kronik bir stres oluşturur. Bu demek oluyor ki, uzun süreli vucütta bir etki bırakması. TÜİK verilerine göre obez bireylerin oranı %20.2 dir. 2022 yılında kadınların %23,6'sının obez ve %30,9'unun obez öncesi, erkeklerin ise %16,8'inin obez ve %40,4'ünün obez öncesi olduğu görülmüştür(1).
Oranlara bakarsak bu sayının daha da artacağı anlaşılıyor. Şu bir gerçek, obezite tıpkı bir salgın hastalık gibi günden güne halka bulaşıyor. Beslenme, obeziteyi etkileyen faktörlerin başında yer alır. Yani bu hastalığın önüne geçebilmek, yemek yemek kadar kolay diyebiliriz. Aldığımız kalorinin harcadığımız kalori ile dengeli olması gerekir. Temel de yeterli ve dengeli beslenmek gerekir ki kontrol sağlayabilinsin.
Karbonhidratın azaltılması: Karbonhidrat günlük yaşamda kolay ulaşılabilir olduğu için sık tüketimi mevcuttur. Amaç, sıfır karbonhidratla beslenmek değil uygun miktarda karbonhidrat ile beslenmek olmalıdır.
Yağ tüketiminin azaltılması: Yağ özellikle Gaziantep mutfağında fazla tüketilir. Fazla yağlı besin tüketiminden kaçınmalısınız.
Tüketimini sağladığınız yağları ise sağlıklı yağlardan sağlamalısınız. Özellikle fast-food tarzı besinler oldukça fazla miktarda yağ içerir. Fazla miktarda tatlı tüketimi de etkiler. Çünkü tatlılar aslında şekerle beraber içerisinde fazla miktarfa yağ da içerir.Eğer sizde fazla tüketiyorsanız.
Bir noktada size durun derim.Sebze ve meyve tükeminin dengeli miktarda olması gerekmektedir. Sebze ve meyveler lif kaynaklarıdır. Lifli beslenmek size obezite tedavisinde büyük ölçüde yardımcı olacaktır.
Temelde beslenme kalıyor. Beslenme tedavisi yaşam tarzınızla ilgili de bir durumdur. Yaşam tarzınızı değiştirmelisiniz. Sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmalısınız. Sizde yaşam tarzınızı değiştirmeye başlayın ve obezitesiz bir yaşama sahip olun. Hepinize sağlıkla dolu günler diliyorum…
TÜİK, Haziran 2023