Özel sektörde görev yapan öğretmenlerin sorunları bitmek bilmiyor, düşük maaşlar, asgari ücretten yatırılansigortalar, fazla mesai, ek derslerin ödenmemesi, eğitim ödeneğinin ödenmemesi gibi maddi problemler bir yanadursun öğretmenin değersizleştirilmesi öğretmenlere uygulanan mobbing ve angarya işler, sorunlar saymakla bitmez.Bu sorunlara karşı öğretmenler hukuki haklarını biliyorlar mı acaba. Bugünkü yazımda benim de eski bir öğrencimolan Türkiye’nin en iyi hukuk fakültelerinden birinden mezun olan bu işlerin uzamanı sevgili Baturalp Kaya’ya bu konuhakkındaki yasal süreçleri sordum. Yönetimce görevine son verilen öğretmenlerin hakları ya da görevden kendi isteğiile ayrılan öğretmenlerin haklı fesih nedenleri nelerdir diye sordum kendisine;
İş hukuku bağlamında ülkemizde yıllardır çözülemeyen problemlerin başında;personele bilgi verilmeden ve fesih sürelerine uyulmadan iş akdinin sonlandırılması ve personelin de haklarının nelerolduğunu tam olarak bilmemesi nedeniyle bu şekilde işten çıkarılmayı kabullenmesi gelmektedir. Bilindiği üzere;birçok öğretmen, işverenler tarafından işten çıkarıldığında haklarını aramaktan çekinmekte ve bu durumukabullenmektedir. Fakat her öğretmen sahip olduğu hakları çekinmeden işverenden talep edebilmelidir. Peki buhaklar nelerdir? İş Kanunu’nun önemli bir bölümü; tazminatları ödenmeden, fesih ihbar sürelerine uyulmadan iştençıkarılan işçilerin haklarını düzenlemektedir. Kısaca özetlememiz gerekirse işten çıkarılmış olan bir işçinin: kıdemtazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, maaş (ücret) alacağı, asgari geçim indirimi ödemeleri,hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti, kötü niyet tazminatı gibi alacakları bulunmaktadır. Peki kaç işçininhakkı tam olarak ödenmektedir? Veya işçilerin kaç tanesi işten çıkarıldığında işvereninden bu ücretlerini talep ediyor?Aşağıda işçilerin haklı nedene dayanmadan ve fesih sürelerine uyulmadan işten çıkarıldığı durumda talep etmeye hakkazanacağı alacak kalemlerini kısaca açıklamaktayız: Kıdem tazminatı Eski İş Kanunu’nun yürürlükte olan 14.Maddesinde düzenlenmektedir. Buna göre, iş yerinde en az 1 yıldan beri çalışan işçi işten çıkarıldığında çalıştığı her yıliçin son aylığı kadar kıdem tazminatına hak kazanır. İş sözleşmesi işçinin kusuruyla sona ermediği müddetçe işçidaima kıdem tazminatına hak kazanır. Fazla çalışma ücreti İş Kanunu madde 41’de düzenlenmektedir. Fazla çalışmaücretinin, iş davalarında en yüksek miktarlı alacak kalemi olduğunu söyleyebiliriz. İş Kanunu’nda haftalık 45 saati aşançalışmalar fazla mesai olarak sayılmaktadır. Hemen hemen bütün işçilerin fazla mesai yaptığı, kanuni düzenlemedebelirlenmiş saatten daha fazla çalıştıkları herkesçe bilinmektedir. Söz konusu fazla çalışma ücretleri ödenmediğidurumda işçi, işverenden bu alacağını her zaman talep edebilir. İşverenin ise işçiye fazla çalıştığı süreler için normalsaatlik çalışma ücretinin 1.5 katını ödemesi gerekmektedir. Maaş (ücret) alacağı; iş akdi feshedildiğinde eksiködenmiş veya ödenmemiş maaşları olan işçinin, daima işverenden bunu talep hakkı vardır. İşçinin değil 1 gün, 1 saatbile ödenmemiş ücret alacağı kalmış ise işçi bunu işverenden talep edebilir. İşçinin haklı nedenle işten çıkarılmışolduğu durumda dahi bu alacağı işçiye ödenmek zorundadır. İşverenin, işçinin asgari geçim indirimi ödemeleriniyapmadığı durumda işçi geriye dönük olarak 5 yıllık ödemenin tamamını işverenden talep edebilecektir. Bir işçininkendisine haber verilmeden ve fesih ihbar sürelerine uyulmadan işten çıkarılması durumunda ise kazanılan en önemlihak ihbar tazminatı hakkıdır. İşveren işçisini işten çıkarmak istiyorsa ihbar sürelerine uymak zorundadır. İşKanunu’nda da açıkça düzenlenmiş olan fesih süresi içerisinde işveren tarafından işçiye, günde 2 saatten az olmamaküzere iş arama izni verilmesi gerekmektedir. Habersiz işten çıkarılma durumunda ise işçinin ihbar tazminatı alacağıoluşur. İşveren tarafından bu sürelere uyulmaması durumunda; işçinin işten çıkarıldıktan sonra bu sürelere denkgelen ücret alacağı kadar tazminat hakkı doğacaktır. Yani bir işçi kendisine bilgi verilmeden işten çıkarıldığı durumda;işverenden ihbar tazminatını da talep edebilecektir. İşverenin iş akdini feshedeceğini, işçi işe yeni başlamış olsa dahien az 2 hafta öncesinde işçiye bildirmesi gerekmektedir. Bu 2 haftalık süre içerisinde ise işçiye günlük 2 saatten az
olmamak üzere iş araması için izin vermesi gerekir. İhbar sürelerine uyulmadığı durumda ise işverenin işçiye,işyerinde çalışmış olduğu süreye uygun olarak mezkûr kanunda öngörülen ihbar süresi kadar tazminat ödemesigerekmektedir. Örneğin, işyerinde işçi 6 aydan az bir süredir çalışmakta ise ve işveren ihbar sürelerine uymadan işakdini feshettiyse, işveren tarafından işçiye 2 haftalık maaşı kadar tazminat ödenmek zorundadır.Öğretmenlerin en fazla canını acıtan noktalardan birisi de kurum yöneticileri tarafından uygulanan psikolojik şiddetyani mobbing. Peki mobbing sayılan durumlar nelerdir? Öğretmenler hangi şartlarda mobbinge uğramış kabul edilirsorusunun yanıtı Danıştay'dan geldi. Danıştay verdiği kararda bir öğretmene amirleri tarafından uygulanandavranışların hangilerinin mobbing olarak değerlendirileceğini karara bağladı. Mobbing, iş yerlerinde, okullarda vb.topluluklar içinde belirli bir kişiyi hedef alıp, çalışmalarını sistemli bir biçimde engelleyip huzursuz olmasına yol açarakyıldırma, dışlama, gözden düşürmedir. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/15971 Esas 2014/19538 Karar ve 26.06.2014tarihli kararında ise mobbingin tanımı detaylı şekilde yapılmıştır. "Mobbingin meydana gelebilmesi için bir işçininhedef alınarak, uzun bir süre ve belli aralıklarla sistematik biçimde tekrarlanan, mağdurun karşı koymasına rağmenyapılan aşağılayıcı, küçük düşürücü ve psikolojik olarak acı veren, işteki performansı engelleyen veyahut olumsuz birçalışma ortamına sebep olan tehdit, şiddet, aşağılama, hakaret, ayrımcılık, ağır eleştiri, taciz ve çalışma şartlarınıağırlaştırma gibi eylem, tutum ve davranışların uygulanması gerekir. Uluslararası Çalışma Örgütü’ne göre deMobbingde, hedef alınan kişinin şerefine, kişiliğine, karakterine, inancına, değerlerine, yeteneklerine, tecrübelerine,birikimlerine, düşüncelerine, etnik kökenine, yaşam biçimine, kültür vb. yönlerine topluca bir saldırı söz konusudur.Bu saldırı, dedikodu ve söylenti çıkarma, iftira atma, toplum önünde küçük düşürme, hafife alma, karalama,kötüleme ve yok sayma gibi kişiyi zihinsel, ruhsal, fiziksel ve bedensel olarak etkileyebilecek eylemlerleyapılmaktadır."Hangi davranışlar öğretmen için mobbing sayılır? Danıştay 2. Dairesi verdiği kararda, “Öğretmenlere verilenders programının haftanın geneline yayılarak öğretmen için bilerek zorlaştırılması, öğretmene birbiriyle çakışangörevler verilmesi, öğretmenin aynı gün birkaç okula gidilecek şekilde program yapılmasının mobbing (psikolojiktacizin) göstergesi olduğuna hükmetti. Danıştay İkinci Dairesi Esas No: 2015/6046, Karar No: 2017/6537 ile yukarıdakihareketlere maruz kalan öğretmene maddi ve manevi tazminat ödenmesine hükmetti.