?>

ÖĞRETMENE MOBBİNG SUÇTUR!

Fatih Gözüaçık

3 yıl önce

Değerli okurlarım merhaba; Bu yazımda iş hayatında her türlü meslek grubunda olmakla birlikte genellikle özel sektörde çalışan öğretmenlerin sıklıkla maruz kaldığı; kurum sahipleri, idareciler veya iş arkadaşları tarafından öğretmene yönelik uygulanan mobbiglerden bahsedeceğim. Öncelikle mobbingin ne anlama geldiğinden bahsetmek istiyorum. Hukuken mobbing; iş yerinde çalışan kişilere karşı aynı iş yerinde bulunan bir veya birden fazla kişi tarafından uygulanan psikolojik taciz, hedef alınan kişi ya da kişilere yönelik devam eden; onların çalışma konusundaki motivasyonunu kıran psikolojik olarak onları yıpratan olumsuz tutum ve davranışlardır.

. Yapılan işlerin sürekli eleştirilmesi. Sözün devamlı kesilmesi. Yüzüne karşı ses yükseltilmesi ve azarlanması. Mağdurun kendini göstermesinin ve ifade etmesinin kısıtlanması. Bakışlar, mimikler ile ilişki kurmanın zorlaştırılması. Özgüvenini kırıcı işler yükletilmesi. Sözleşme yenilememe veya işten çıkarılmayla tehdit etmek

       Peki mobbing nasıl ispat edilir? Bu konuda Yargıtay tarafından istisnai kurallar getirilmiştir. Buna göre öğretmenin mobbinge uğradığını gösterir emareler sunması halinde, ispat yükü yer değiştirerek işverene geçmektedir. Yani çalışanın okulda ya da kursta ya da başka bir iş yerinde maruz kaldığı baskıya ilişkin basit emareler sunması, iddialarında gerçekçi olması yeterlidir. Zaten yukarıda söylediğim gibi ispat yükü el değiştirerek; işverence mobbing teşkil eden davranışlar uygulanmadığı ispat edilmek durumunda kalacaktır. Konu ile ilgili istikrar kazanmış Yargıtay Kararı şu şekildedir;“Mobbingin varlığı için kişilik haklarının ağır şekilde ihlaline gerek olmadığı, kişilik haklarına yönelik haksızlığın yeterli olduğu, ayrıca mobbing iddialarında şüpheden uzak kesin deliller aranmayacağı; davacı işçinin, kendisine işyerinde mobbing uygulandığına dair kuşku uyandıracak olguları ileri sürmesinin yeterli olduğu, işyerinde mobbingin varlığını gösteren olguların mahkemeye sunulması halinde, işyerinde mobbingin gerçekleşmediğini ispat külfetinin davalıya düştüğü; tanık beyanları, sağlık raporları, bilirkişi raporu, kamera kayıtları ve diğer tüm deliller değerlendirildiğinde mobbing iddiasının yeterli delillerle ispat edildiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir….” (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2020/230 E.  2020/1601 K. 04.02.2020)

        Kamu olsun özel olsun tüm sektörlerde ve her türlü meslek grubunda mobbing uygulanmaktadır. Fakat özel sektörde çalışan öğretmenler için bu durum daha vahim. Ağır çalışma koşulları, düşük ücretler, angarya işler uzun çalışma saatleri bir yana dursun yöneticiler tarafından uygulanan mobbingler nedeniyle birçok öğretmenimiz asli görevleri olan eğitim ve öğretim faaliyetlerini yapamaz duruma geldiler. Galiba bunu yapan kurum sahipleri ya da yöneticiler mutlu öğretmenlerin öğrenciye daha faydalı olacağını tam anlamıyla kavrayamamışlar. Düşünebiliyor musunuz artık özel kurumlarda görev yapacak öğretmenlere evli olup olmadıkları evlilerse çocuk sahibi olmayı düşünüp düşünmedikleri sorulmakta, öğretmenler anayasamıza aykırı olmasına rağmen kendi işleri dışında afiş asma, broşür dağıtma ev ziyaretlerine katılma gibi birtakım işlerde çalıştırılmakta buna zorlanmaktadırlar. Artık öğretmenler için bu durum o kadar rahatsız edici bir hal aldı ki, öğretmenler kendi aralarında örgütlenmeye başladılar. Bu amaçla dernekler sendikalar kuruldu. Ulusal basında sıkıntılar dillenmeye başladı. Öğretmenler kurum sahipleri ya da müdürlerin köleleri değildirler. Onlar yaptıkları hizmetin karşılığında neredeyse açlık sınırının altında ayakta kalmaya çalışan elleri öpülesi insanlardır. Unutmayalım ki tarih korkakları değil cesurları yazar. Özel sektördeki öğretmenlerimizde korkmasındalar haklarını arasınlar mobbinge maruz kaldıklarında yasal haklarını arasınlar sonuçta kazanan onlar olacaktır. Bir avuç insanın nasıl dünya tarihini değiştirdiğini düşünün. Bu düzen her zaman böyle gitmez gün gelir ayaklar baş başlar ayak olur….

YAZARIN DİĞER YAZILARI