ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU NE GETİRİYOR?

Fatih Gözüaçık

1 ay önce

Bir önceki Millî Eğitim Bakanı sayın Mahmut Özer tarafından hazırlanan Öğretmenlik Meslek Kanunu 14 Şubat 2022 tarihinde remi gazetede yayımlanarak yasalaşmıştı. Her kesimden eleştirilere maruz kalan bu kanununla öğretmenler arasında ayrışmaya gidilmiş uzman ve baş öğretmenlik denilen kariyer basamakları getirilmişti. Getirilen kanunda özel sektörde çalışan öğretmenlerle ilgili herhangi bir düzenleme yapılmamıştı. O günden bugüne Millî Eğitim Bakanı değişti, yeni bakanın ilk işi öğretmen atamalarında mülakat sistemini getirmesi ve sonrasında tüm kademelerde müfredat değişikliğine gidilmesi oldu. Şimdi ise öğretmenlik kanununda revizyon gündemde. Ak Parti Konya Milletvekili Latif Kara yeni Öğretmenlik Meslek Kanununun bu hafta TBMM Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor komisyonunda görüşüleceğini belirtti. Peki revize edilecek yeni Öğretmenlik Meslek Kanunu hangi düzenlemeleri getirecek, yeni sistem nasıl olacak, bu sistem öğretmenlerin ihtiyaçlarına cevap verecek mi, öğretmenleri memnun edebilecek mi? Yeni sistemde öğretmenler KPSS sınavına girdikten sonra aldıkları puanlara göre Öğretmen Akademilerine başvuruda bulunacak. Başarılı olan adaylar bakanlık tarafından 4 dönem yani 2 yıl eğitime tabi tutulacaklar. Bu eğitimden başarı ile geçenlerin sözleşmeli olarak atamaları yapılacak. Burada sayın bakanın tüm tepkilere rağmen getirmeye çalıştığı mülakat kalkmış oluyor. Bu sistemde tam belli olmamakla birlikte Öğretmen Akademisinde eğitim gören öğretmenlerin asgari ücretin bir miktar üzerinde maaş alacağı görülüyor. Yani bakanlık üniversiteden mezun olan öğretmen adaylarına sen yetersizsin Akademiye kaydolarak kendini geliştirmelisin diyor. Bu da aslında üniversitelerimizde verilen eğitimlerin ne kadar yetersiz olduğunu kanıtlıyor. İşin bir başka boyutu da bakanlık bir taraftan öğretmenleri yetersiz bulup Öğretmen Akademilerini kurarken diğer taraftan ücretli öğretmenlik denilen ucube bir sistemle mesleği öğretmenlik olmayanların öğretmen olarak görev yapmasına göz yumuyor. Yeni düzenlemede ücretli öğretmenlerle ilgili bir düzenleme olmayacak gibi duruyor. Yeni kanunla öğretmenliğe yakışmayan işler yasaklanıyor. Öğretmenlerin izni olmadan fotoğraflarının çekilmesi ve sosyal medyadan paylaşılması yasaklanıyor. Bu durumu olumlu karşılıyorum olması gereken zaten bu ama keşke yeni kanunda kamuda çalışan öğretmenlerin, idarecilerin, üst düzey yöneticilerin kurs merkezlerine gizli ortak olmalarının önünü tamamen kapatan ve caydırıcı cezalar getiren bir düzenleme yapılsaydı. Maalesef taslakta bu durumla ilgili bir düzenleme görülmüyor. Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da bir özel okulun müdürü öğrencisi tarafından okuldan atıldığı gerekçesiyle vurularak öldürülmüştü. Bu elim olaya toplumun her kesiminden ciddi tepki geldi. Sendikalar örgütlendi, kamudaki öğretmenler bir gün derslere girmeme kararı aldı ama benim garip özel okul öğretmenlerim derslerini yapmak zorunda kaldılar. Asıl onların ders bırakma eylemi yapmaları gerekmekteydi. Yine de yeni kanunda özelde çalışan öğretmenlerinde şiddete maruz kaldığında kamu görevlisi sayılması ve okulda öğretmene şiddette cezaların artırtılması olumlu bir gelişme. Yeni kanunda özel sektörde görev yapan öğretmenlerin özlük haklarının iyileştirilmesi ile ilgili bir düzenlemenin gelmesi de öngörülmekte. Bu nasıl olur olur bilmiyorum ama ortada bir gerçek var ki özel sektörde görev yapan öğretmenler asgari ücretin bir tık üzerinde bir maaşla geçimini sağlamaya çalışmakta. Özelde çalışan öğretmenler mutsuzlar! maaştan tutunda idareciler tarafından uygulanan mobbinglere kadar dağ gibi sorunlarına çözüm bekliyorlar. Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizlerinden birini yaşıyoruz enflasyon, hayat pahalılığı hat safhaya ulaştı. Geçtiğimiz günlerde maliye bakanı tarafından kamuda uygulanacak tasarruf tedbirleri yayınlandı buna göre 3 yıl kamuya sadece emekli olan personel kadar alım yapılacak. Bu durumda hiç değilse özel sektörün şartları iyileştirilsin, öğretmen adayları özel sektörde çalışmaya teşvik edilsin. Sözün özü bu ülkenin asıl sorunu eğitimdir. Pek mümkün görmesem de ihtiyaçları karşılayacak bir düzenleme olmasını umuyorum. İnşallah dağ fare doğurmaz
YAZARIN DİĞER YAZILARI