Uzunca bir süredir şahit olmadığımız terör eylemlerinin yeniden hortlamaya başladı ne yazık ki. Ülkemiz insanları, köylerde yaşayanlar olsun, şehirlerde yaşayanlar olsun son günler de iyice artmış olan şiddet olayları ile sarsılmış durumda. Çok sayıda insanımızı kaybettik. Şehit cenazeleri ile çoğumuz derin üzüntüler yaşadık. Yaşamaya da devam ediyoruz. Artan bir şekilde sosyo-psikolojik durumumuzun bozulmuş olduğunu söyleyebiliriz.

Sadece terör olayları değil ekonomi deki gerileme, borçların ödenememesi, ekonomik ibrelerdeki belirsizlik ve istikrarsızlık toplum olarak iyice germeye başladı. Kalkınma hamlemiz durma noktalarında , hükümet büyük borçlanmaların yükü altında ve en sonundaki hamle de büyük olasılıkla ekonomik kriz olacaktır.

Toplum olarak hepimiz maddi gücümüzden birçok şey yitirerek çok değil iki binlerin başında ağır bir ekonomik krizi arkamızda bıraktık. Tam rahatlayacağımız, önümüze bakacağımız sırada insanımızın hayatını daha da rahatlatacağımız atılımlar yapabileceğimiz bir dönemde, güney doğu il ve ilçelerimizden gelen haberler ile yeniden sarsılmaya başladık.

Sanki gizli bir el bizimle sürekli oynuyor ve nefes alma organlarımızı bir bir yok etmeye çalışıyor.

Arkası arkasına tekrarlanan seçimler, sınırımıza çıkarılmaya çalışılan savaş oyunları, nedensizce ve haince tetiklenen terör belası kaybedilen canlarımız ve ekonomik göstergelerle gelen felaket senaryoları..

 Koskoca bir toplum tüm bu yaşananlar neticesinde çürütülmeye çalışılıyor. Dikkat edelim, paranoyaklaşan bir toplum oluşmaya başlıyor. Paranoyaklaşan toplum ise “kaos” demektir. Terör örgütlerinin ve dış güçlerin amaçlarını gerçekleştirebilmeleri için gerekli olan büyük vitamin kaynağı da kaos olduğu için bu durum tam kendileri için uygun zemin zemin olmaktadır. 

Neredeyse her sabah güne başladığımda haber sitelerimi tararken, sürekli din ve koca değiştiren güzel mankenimiz Kazaz, bu gün hangi dine mensup olmuş? Hülya Avşar yine ne saçmalamış? Hande Yener Demet Akalın kavgasında son durum ne? Kuşum Aydın nasıl zayıflamış? Alparslan Türkeş’in oğlu bugün hangi partiyle flört etmiş… bunları özledim. Tebessüm ederek biraz da kızarak ama gündemimizde bir zamanlar en üstleri işgal eden absürt haberleri özledim.

Çocuğumu eşimi, sabah evden yollarken” dikkat edin, kalabalık yerlerden uzak durun, AVM ler de oyalanmayın, hiçbir etkinliğe karışmayın” demek yerine sadece “ hava serin, sıkı giyinin demeyi özledim.

GÜNÜN SÖZÜ!

 Gürültü ve patırtının ortasında sükunetle dolaş, sessizliğin içinde huzur bulduğunu unutma

BUDA

TEBESSÜM

Peder ve Bahadır ölmüşler.Cennetin kapısında onları bir melek beklemekteymiş. Melek sormuş:

- “Yaşadığınız sürece ne günah işlediniz?”

Peder hemen atlamış:

- “Ben sürekli Tanrı için dua ettim. Hayatım boyunca onun yolundan hiç çıkmadım”

demiş.Bahadır ise:

- “Valla benim tek kötü huyum vardı oda çok hızlı araba kullanırdım”

demiş. Peki demiş melek:

- “Peder sana cennetin gümüş anahtarını, Bahadır sana da cennetin altın anahtarını veriyorum”.

Peder bu duruma çok sinirlenmiş ve meleğe sormuş:

- “Ben hayatımı Tanrı ya adadım, sürekli onun için dua ettim, şimdi bu çocuk niye benden üstün tutuluyor?”

Melek cevap vermiş:

- “Peder sen vaaz verirken herkes uyuyordu ama Bahadır araba kullanırken herkes dua ediyordu”