Ne zordur, ne güçtür ölüm hakkında düşünmesi. Ölüme kafa yorması. Çoğu kez bir sonuca varmayan düşünceler girdabı gibidir adeta.Kıymetini nedense ancak kaybedeceğimiz zaman hatırladığımız sadece bir kez elimize geçen ilk ve son fırsatımız.Ölüm! Sonu belirsiz karanlık..soğuk ve acı…hatırlamak dahi istemediğimiz sonsuzluğun başlangıcı…Bugün köşemde siyaset ve gündemle ilgili yazacaklarımı kafamda oluşturup klavyenin başına iştahla geçmiştim.Hedefimde de,yenilgiyi kabullenmeyip her dönem neyi bulsa aday adayı olanlar mı dersiniz,küsüp gidenler,gelinlik kız gibi teklif bekleyenler,ucuzundan da olsa medyatik olmak adına aday adaylığa soyunanlar, son dakika da çekilenler,istifa edenler..malzemesi bol konular yani..Ama ani gelen bir haberler olmadı,olamadı. Asıl gerçeğimiz ölüm gerçeğiyle ilgili bir haber aldım. O anda her şey nasıl da anlamsızlaşıp kaybolup gidiyorken, dünya gailesi dediğimiz sorunların bir anda anlamsızlaştığını gördüm.Kızımın oda arkadaşının annesi, yıllardır hasret kaldığı yavrusuna doyamadan trafik kazasında vefat etmişti.Hani her gün duymayı kanıksadığımız, sıradanmış gibi görünen ama gerisinde acılar bırakılarak gidilen trafik kazalarından birisin de.Hikaye çok acı;Aile yıllar önce iflas edip yurt dışına çalışmaya gidiyor.Çocuklarını da büyüklerine bırakıyorlar.Anne babadan uzak baskı altında kalan üç çocuk zorlu ve de uzun bir bekleyişten sonra nihayetinde iki ay önce anne ve babalarını kavuşuyorlar.Hasret daha küllenemeden bu sefer araya dönülmez olanı ölüm giriyor.Ve gurbetin en acısına mecbur bırakılan üç boynu bükük çocuk annesiz kalıveriyor.Merak ederim hep. Cenazelere,mezarlıklara giden kalpleri kararmış insanlar bir gün gelecekleri kendi mezarlarını düşünüp de,ibret alıp da kendilerine çeki düzen vermeyi düşünürler mi? yoksa zaten kararmış kalpleri boş boş mu bakar kendilerini bekleyen mezarlara ,taşlara, topraklara…Yaz dostumYoksul görsen besle kaymak bal ileGaripleri giydir ipek şal ileÖksüz görsen sar kanadını, kolunuKimse göçmez bu dünyadan mal ile..GÜNÜN SÖZÜÖlüm, ölümsüzlüğe giden yolun başı. Neyleyim öte yanda faydasız arkadaşı. Milyon sene gülsem, milyon sene ağlasam, Hak yolunda olmadıkça neye yarar gözyaşı.Hz. MevlanaTEBESSÜMTemel'in babası vefat eder. Cenazeye gelen bir aile dostu Temel'e sorar: Nasıl oldu? Cevap: 30.kattan aşağıya düştü.Adam: Vah vah desene çok feci ölmüş.Temel: Yok yok öyle ölmedi... tam yere düşecekken manavın tentesine çarpıp tekrar yükseldi. Adam: Vah Vaah! Daha şiddetli çakıldı o zaman. Temel: Yok! Karşıdaki kasabın tenteden zıpladı bu sefer karşı binanın çatısına. Adam: Demek çatıya çarpıp öldü. Temel: Yok ya! Çatıdan yuvarlanıp elektrik tellerine gitti... Adam: Deme ya! Çarpıldı o zaman. Temel: Yok canım teller yaylandı babamı 200 metre yukarı fırlattı. Adam: 200 metreden yere çakıldı öyle mi? Yazık. Temel: Yok ya yine en baştaki bakkalın tenteye.Adam: Orda mı öldü? Temel: Yooo... Oradan da yine kasaba. En sonunda bunalan adam Temel'e bağırarak sordu: Ulan nasıl öldü bu adam? Temel: "Baktık durmuyor... Vurduk!"