?>

ÖMRÜNÜ SOKAK HAYVANALRINA ADAYAN BİR ÖĞRETMEN

Fatih Gözüaçık

3 yıl önce

Sevgili okurlar; bugünkü yazımda benimde 5 yıl mesai arkadaşlığı yaptığım zamanın büyük kısmını sokak hayvanları için harcayan hayvan sever sayın Cahide Pektaş’ın sokak hayvanları için yaptıkları ve yapacaklarından onun anlatımı ile bahsedeceğim.

Cahide hanıma sokak hayvanları hakkında ne düşündüğünü sordum: Bir kez olsun sokak köpeğini sevmemiş hayatında hiç kuşlara yem vermemiş ya da bir sokak kedisi için kapısının önüne su bırakmamış insanlar nedeniyle sokak hayvanları hep yanlış anlaşılmaktadır. Pis, hastalıklı ve uzak durulması gereken canlılar olduğu düşünülen sokaktaki dostlarımız aslında sadece biraz sevgi görmeyi bekleyen, karınlarını doyurmak için uğraşa, kimi zaman sadece insanlardan korktukları için gergin tavırlar sergileyen varlıklardır. Sokaktaki canları yok saymaya, hayatınızı yaşamaya devam edebilirsiniz ama onlar dışarda ve yardıma muhtaç şekilde beslenmektedirler.

Peki Cahide hanım sokak hayvanları denildiği zaman sadece kedi ve köpek mi aklımıza gelmeli: Aslında ülkemizde sokak hayvanları denilince aklımıza ilk gelen hayvanlar kedi ve köpeklerdir. Ancak insanların doğayı bilinçsizce kullanması sonucunda yaşam alanı daralan hayvanlarda yiyecek bulabilmek için insanların yaşadıkları yerlere gelmektedirler. Bu hayvanlara kaplumbağalar, kirpi hatta ormanlık alanlarda ayıları ve başka hayvanları örnek verebiliriz.

İnsanların sokak hayvanları konusunda yeterince bilinçli olduğunu düşünüyor musunuz soruma Cahide hanım şu şekilde cevap verdi: Son birkaç yılda ne mutlu ki insanlarımız sokak hayvanlarına karşı daha duyarlı hale gelmeye başladılar. Bunda yazılı ve görsel medyada çıkan haberlerin ve hayvan hakları savunucusu kurum ve kuruluşların ve derneklerinde büyük etkisinin olduğunu düşünüyorum. Okullarda çocuklar bu konuda bilinçlendiriyor. Nasıl ki sıcaklıkların arttığı bu dönemde biz insanların su ihtiyacı artıyorsa hayvanların da su ve yemek ihtiyaçları artmaktadır. Bizler bu konuyu göz ardı etmemeli ve sokak hayvanlarına karşı olan vicdani sorumluluklarımızı yerine getirmeye gayret göstermeliyiz.

Cahide hanıma sokak hayvanları için yaptığı çalışmalar ve kedi evi kurma fikrinin nasıl oluştuğunu da sordum ve şu cevapları aldım: Gaziantep’te yaklaşık 4 yıldır gönderilen mama destekleri sayesinde şehrin birçok bölgesinde sokak hayvanlarını besliyor yaralı ya da hasta bulduğum hayvanları tedavi ettirip sahiplendiriyorum. Sahiplendiremediğim ya da aile ve ev ortamına uyum sağlayamayan kedi ve köpekleri ise güvenli bahçelere ya da beslenme bölgelerine yönlendiriyorum. Tedavilerini yaptırdığım ve sahiplendiremediğim kedileri güvenli bahçelere bırakıyorum ancak bunların içerisinde engelli olanları ne güvenli bahçelere bırakmaya gönlüm razı oluyordu ne de onlara ömür boyu bakacak aileler bulabiliyordum. En son bir patisinde sinirsel felç olan kedimi İzmir’de sahiplendirdim. Ancak kısa süre sonra evdeki diğer kedi ile anlaşamadığı için geri getirttim. Bu kedimiz sokakta yaşamak zorunda kalsaydı felç olan patisi tamamen ampute edilmek zorunda kalacaktı. Bu kedimizin dışında yine yaşlılık ve engellilik sebebiyle birçok kedi buluyordum. Kimisinin belinden aşağısı felç, kimisinin ayağı kırık, kimisinin görme engeli vardı. Kendi evimde 15 kedim var daha fazlasını eve alamayacağımı fark edince 2 ay önce engelli ve bakıma muhtaç sokak kedileri için destekçilerimin duyarlı insanların sayesinde bir kedi evi açtım. Sahiplendirdiklerimi sahiplendiriyor sahiplendiremediklerimi ise ömürlerinin sonuna kadar kedi evinde misafir ediyorum. Duyarlı insanlar gelip kedileri sevebilir onlara mama kum gibi hediyeler getirebilirler.

Cahide hanıma sorularıma verdiği içten yanıtlar için teşekkür ediyorum. Unutmayalım hayvan sevgisi olmayanın insan sevgisi olmaz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI