Ramazan demek;
Rahmet, mağfiret ve bağışlanma demektir.
Ramazan kelime olarak, yaz sonunda sonbahar mevsiminin öncesinde yağıp yeryüzünü tozdan temizleyen yağmur manasına gelen "ramâzıy" kelimesinden türemiştir.
Bu yağmur genellikle yeryüzünü temizlediği gibi müminlerin günahlarını ve kalplerini temizler.
Oruç ibadeti, İslam’ın beş esasından birisidir. Oruç, Peygamber efendimizin Medine’ye hicretinden bir buçuk sene sonra Şâban ayında hicretin 2. yılında İslam’ın beş erkanından biri olarak farz kılınmıştır.
Allah(c.c.) Kur’an-ı Kerim’de şöyle bildirmektedir:
“Ey iman edenler ! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz..” (Bakara, suresi 2/183)
Peygamber efendimiz de orucun farziyetini şu mübarek sözleriyle dile getirmiştir:
“İslam beş temel üzerine kurulmuştur. Allah’tan başka ilah olmadığına ve kendisinin O’nun kulu ve elçisi olduğuna tanıklık etmek, namaz kılmak, zekat vermek, ramazan orucunu tutmak ve gücü yetenler için hacca gitmektir.” (Buhari, İman, 34-40; İlim, 25)
Oruç ibadeti , insanlar üzerinde maddi ve manevi bir çok faydaları olduğundan Allah (c.c.) tarafından önceki ümmetlere farz kılındığı gibi bize de farz kılınmıştır.
Ramazan ayını fırsat bilenler yaptıkları ibadetler, ettikleri iyilikler ile Allah’ın (c.c.) rahmet ve bereketinden nasiplerini almaya çalışırlar; işledikleri günahlardan tövbe edip af dilerler. Bu ayda, emri altında bulunanların, işlerini hafifleten, onların ibadet etmelerine kolaylık gösteren âmirler, elemanlarına çalışanlarına merhamet edip ve ihsanda bulunmak bu ayda dahada mühimdir.
Ramazan-ı şerif ayında, Resulullah(s.a.v.) esirleri azat ederdi, her istenilen şeyi verirdi. Kalp kırmaz daha mühimi kalpleri kazanır mutlu ederdi.
Ramazan, İslam’ın rahmetle yoğrulmuş adaletini, bilgi ve hikmetle bütünleşmiş ahlakını bütün insanlığa gösteren Allah Rasulü’nün, “İnanarak ve karşılığını yalnız Allah'tan umarak ramazan orucunu tutan kişinin geçmiş günahları bağışlanır" müjdesinin gerçekleşeceği rahmet ve bağışlanma ayıdır buyurdu.
İnsanların arasındaki kavganın temel sebeplerinden biri insanların, ihtirasları ve şehvetlerini ölçüsüzce tatmin etmeye çalışması ve belki bu amacı gerçekleştirmek üzere mal ihtiraslarıdır.
Oruç tutmak ise bu ihtirası dizginlemenin, ihtiras hırs ve şehveti kontrol altına almak demektir.
Oruç, nefsin isteklerine karşı bir irade eğitimi, açlık ve susuzluğun verdiği sıkıntı ve meşekkatlere karşı dayanma yönüyle de bir sabır öğreticisidir.
Oruç, sadece aç ve susuz kalarak tutmak değildir. Bir insanı zorla aç ve susuz bırakmakla oruç tutturulmuş olmaz.
Hür iradesi ile orucun, sabır, şükür, nefs terbiyesi olduğunu bilip ve sadece aç kalmak değil kardeşlik hukuku ve paylaşma duygusu, komşusu açken tok olan bizden değil düsturu ile bilinçli olarak tutmaktır.
Mükafatını Allah (c.c.) bekleyerek dua etmektir. Oruç demek akşama kadar aç kalıp akşam bin bir çeşit yemeklerle tıka basa doyarak televizyon karşısında uyumak değildir.
Oruç; Ramazan kardeşlik ayıdır, paylaşmanın mutluluğu bir başkadır. Aç kalanların halini anlamak susuzluk çeken ülkelerdeki Müslüman kardeşlerimizin neler çektiğini bir nebzede hissetmek demektir.
Oruç ; hem ruhu hemde bedeni temizler.
Kuran-ı Kerimin Müslümanlara emretmiş olduğu oruç ibadetinin, ruha ve bedene çok faydası bulunmaktadır.
Ramazanda az yemenin ömrü uzattığı teorisi, yapılan araştırmalar ve bilimsel deneyler sonucu ortaya çıkmıştır. Oruçta az yemek yeme olasılığını artırdığı için, birçok hastalıktan koruyor ve ömrün uzamasına katkı sağlıyor.
Ayrıca asrımızın hastalığı obezite, ve yağlanma, kolesterol, kalp ve damar hastalıklarından korunmaya katkı sağlıyor.
Vücudun zararlı toksinlerden arınmasına da yardımcı olmaktadır. Oruç tutarken yağ enzimleri harekete geçiyor ve antrenman yapıyormuş gibi daha çabuk ve hızlı yağ yakımı sürecine giriyor. 30 gün sonrada bu periyoda alışan vücut oruç tutmasanız da hızlı yağ yakımı etkisini uzun süre daha devam ettiriyor.
Bağışıklık sistemi, şeker hastalığı, kolesterol, kalp hastalıkları ve kanser gibi vs. bir çok hastalıklarda tedavi edici bir çok faydaları bulunmaktadır
Oruç tutarak hakiki manada kendini arındıran kişi, sağlığın yanı sıra manevi olarak tüm kötü duygulardan hasletlerdende sıyrılmış olur.
Sonuç olarak ;
Ramazan ayı, rahmet, mağfiret ve manevi huzur ve berekettir, insanların kendilerini hesaba çekmeleri, hatalarını fark etmeleri ve günahlarından tevbe edip Allah’a dönmeleri için bir fırsattır.
Ramazan orucu hakkıyla eda edildiğinde Allah’ın rızasına ulaştırır.
Her Müslüman ramazan ayının kıymetini ve faziletini idrak ederek bu müstesna ayı dolu dolu değerlendirmeli, masum ve mazlumları, öksüz, yetim ve fakirleri gözetmelidir.
Sadaka fıtır, zekatını bol bol vermeli, mükafatınıda kullardan değil, yalnızca Allah (c.c.) beklemelidir.
Rabbim cümlemize bu feyizli ve bereketli ayı dolu dolu ibadet ve hayırlı hasenelerle geçirmeyi nasip eylesin, cümlemizin tuttuğu oruç ve ibadetlerimizi kabul buyursun inşeAllah..
Selam ve Dua ile Kalın