Günlerdir tedirginlik yaşayan Kilis’te yaşana son roket saldırılarından sonra,halkı rahatlatmak ve alınan güvenlik tedbirleri ile ilgili neler yapılıyor? diye baktığımızda,çok önemli iki resmi ağızdan yapılan “ saldırılara karşı tedbir” açıklamaları bizlere de güvenli ve anlamlı geldi!! Roket saldırısı ile yaralanan hasta yakınını “Geçmiş olsun. Beterin beteri var” sözleriyle teselli eden Kilis Valisi Süleyman Tapsız, daha sonra yaralının yakınına giderek şöyle konuşuyor: “Her zaman bizim üzerimize de gelebilir, bilmiyoruz ki. Ama biz şimdi şöyle söyleyeyim; abdestsiz dışarıya çıkmıyoruz.”!!! Kilis 7 Aralık Üniversitesinden de tedirginlik yaşayan öğrencilere duyuru; “İlimizde bir terör örgütünün attığı roketler tedirginlik havası oluşturma amacına yöneliktir. Üniversitemizin bulunduğu bölge, şehrimizin güvenli alanlarından birisi olup normal faaliyetlerimizin aksamadan sürdürülmesi terör örgütlerinin amaçlarını engellemede önemlidir.”Buraya kadar olan açıklamalarda her şey normal. Ama devamı… “ Bu nedenle tüm mensuplarımızın kapalı alan kullanımını daha fazla tercih ederek, eğitim öğretim faaliyetlerimizin aksamadan sürdürülmesinde yardımcı olmaları önemle rica olunur.” !!!Ne anladık şimdi bunlardan;Açıkta ortalıkta gezme,kapalı yerlere takıl, yoksa kafana roket düşer..Abdestsiz dolaşma,imanını sağlam tut ,yoksa ahretin boşa düşer..Bizler ki Saddam’ın kimyasal silah tehdidine, camları bantlamış bir milletizİŞID’I,PYD’si, Suriye’si istediği kadar füzeleri sallasınMilletimin akıllı tedbir ve çarelerinde, hepsi boşluğa düşer..Merve der ki bu yaşananlar,duyduklarım doğrumu? yoksa karabasanlarda mıyım?Elimden gelen sabır, dua yoksa bu gaflara aklımı yitirmeden, artık nasıl dayanırım.Büyüğüm demiş ki, abdestsiz çıkma memlekette kafana bir şey isabet edebilir elbetYa dağ gibi şaha kalkmış kul borçlarını bilmem, hangi suyla yıkayalım??.. Ne diyelim; Allah yar ve yardımcınız olsun sevgili komşumuz,biçare Kilis’imiz..
GÜNÜN SÖZÜAcayip şeyler, acayip düşüncelerden doğarlar. SHELLEY
TEBESSÜMEdirne'ye yeni atanan Osmanlı valisi, kesesini doldurmak ister. Bunun için bir kurnazlık düşünür. Kendisini kutlamaya gelen topluluklar temsilcilerini makamında kabul ettikçe, odanın ortasına bağlattığı keçiyi göstererek sorar:- Bu nedir?- Keçi, efendimiz. Bilemediniz. Beş yüz altın ceza vereceksiniz.Ermeni topluluğu temsilcileri, Rum topluluğu temsilcileri !!bilemedikleri!! gerekçesiyle beşer yüz altın cezaya çarptırıldıktan sonra Musevi temsilcisi girer.- Bu nedir haham efendi?Haham neşeyle gülümseyerek cevap verir:- Paşa hazretleri, bu ne keçidir, ne tekedir, ne koyundur. Bu, Allah'ın bir belasıdır. Emir buyurun, ne kadar uygun görürseniz verip çıkalım.