Şiddet, son yıllarda birçok sektörde olduğu gibi sağlık kurumları ve hastanelerde de toplum huzurunu tehdit eden önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya başladı.Yapılan çalışmalarda, şiddetin diğer iş yerlerine göre en çok sağlık alanında ortaya çıktığı ve sağlık personelinin şiddete uğrama yönünden 16 kat daha riskli olduğu;dünyada ve Türkiye’de sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin giderek artış gösterdiği ve üzerinde önemle durulması gereken ciddi bir mesleki tehlike olduğu belirtilmektedir.Birkaç hafta önce, mecbur olduğum için, tırsa tırsa da olsa hastaneye gittim.Yüzümde çift maskem,eldiven,dezenfektan..savaşa gider gibi hazırlanıp doktorumuzun kapısında beklemeye başladım.Randevumu alıp, karşımda oturan bir gurup ve diğer hastalar ile birlikte doktorumuzu bekliyoruz.Hemşire hanım doktorun geldiğini, yatan hastalara bakmaya çıktığını 10-15 dakika sonra geleceğini söyledi.Bilgiyi hep beraber aldık,bekleyeceğiz ama siz yaşanan şovları görün;-Hemşire hanım doktor ne zaman gelir?-10-15 dakikaya burada olur.-Daha çok mu bekleyeceğiz????-Gelir birazdan.-Haydaaa biz köyden geldik!( küllüye yalan)-Gelmek üzeredir.-Arasan sen doktoru çabuk gelsin yavvv-Aradım, geliyormuş.-Sen gene ara hemşire sabrımız taşıyor bak..-Bakın, dakika başına soruyorsunuz size gelecek diyorum..-Lannn ben beklemek zorunda mıyım.Arabamız kaçacak..-Evde çocuğu bıraktım geldim.Öfff çağır gelsin şu doktoru.-İşim gücüm var çağır şu doktoru!-Doktorun keyfini mi bekleyeceğiz?-İşiniz gücünüz dalga sizin…Birbirinden güç alan cehalet dalgası giderek yayılıyor ve hemşire hanıma yüklenildikçe yükleniliyor.Ve beklenen doktor geliyor.Gelir gelmezde oda şikayetlerden payına düşeni fazlasıyla alıyor.Yoğun bakımda acil olan hastanın durumu bile bu sabırsız yığını tatmin etmeye susturmaya yetmiyor.Oysa bütün bunlar sadece 10 dakika içinde gerçekleşiyor. Sadece 10 dakika!!!Bitiyor mu sızlanmalar derseniz,asla bitmez.Çünkü hastaneye gelirken bilenerek,istediği gibi davransa da cezasını göremeyeceğini bilmenin de arsızlığıyla da olsa gerek sebepsiz bir şekilde gerilim hattı üst seviyelerde.Kimsenin sıra beklemek gibi bir niyeti yok.Biran önce muayene olup, gitmek.Bunun içinde edepsizliğin her türlüsünü mübah görmek. Sıra ile içeri alınan hastaların uzun kaldı,az kaldı dedikoduları,film tahlil istenilmeyen hastaların yerlere düşen yüzleri ve kan ter içerisinde kalan hemşire hanımın sakinliğini muhafaza etmeye çalışarak işini yapma çabaları..Bu arada tuvaletten tutunda önünde durdukları panoya bakmadan adres, birim soranlara sabırla cevap vermeye çalışmaları … Kredi almak için gittikleri bankalarda saatlerce kuzu kuzu bekleyenler, sıra hastanelere ,sağlık ocaklarına gelince aslan parçası kesiliyorlar.On dakika gibi kısa bir sürede, bir ömür boyu yaşanacak skandala,cehalete sabırla şahit olmaya çalışmak ve bizlere verilen haklara, hizmete en çirkincesinden çirkeflik yapmak hakkına sahip olduğunu zannedebilmek.İşte asıl sorunda burada! Halbuki bilinçli olarak huzursuzluk,kavga ve rezalet çıkaranlar tespit edilerek,ya sağlık hizmetlerinden bir süre muaf edilsin yada sağlık merkezlerinde tuvalet temizliği gibi işlerde çalışma cezaları verilsin.Şiddet uygulayana ise hapis cezası verilerek bu sorunların hemen çözümüne gidilsin.Bakın o zaman da sesleri bangır bangır çıkabiliyor mu aslancıkların?GÜNÜN SÖZÜBeni Türk hekimlerine emanet ediniz. AtatürkTEBESSÜMAdam evinin merdivenlerinden çıkarken düşüp, bacağını dört yerinden kırmıştı Hemen hastaneye kaldırılmış ve doktor bacağı boydan boya alçıya almış:"Beyefendi bundan sonra daha dikkatli olun ve en azından alçınız çıkana kadar merdivenlerden inmek çıkmak yok", demişti Üç ay sonra kırıklar kaynamış, alçı çıkarılmıştı Adam bu arada doktora:"Doktor bey artık merdivenlerden inip çıkabilir miyim?" diye sormuş; doktor da:"Tabii, ancak yine de bir süre daha dikkatli olmalısınız." demişti Adam doktorun bu cevabı üzerine sevinçle bağırmış:"Oh be şükürler olsun. Üç aydır eve su borusundan tırmanarak girip çıkmaktan anam ağlamıştı "