Yine bendeniz ve yine güzel bir hikayecik.Bazen uzun uzadıya anlatmak istediklerimizi ya bir fıkra yada hikaye ile daha net ifade edebiliyoruz.Anlamak isteyen zaten verilen mesajı şıp diye alabiliyor.Anlamak istemeyene de ne yazsanız boşuna..
İşte içinde yaşadığımız dünyanın ve bizlere getirisinin güzel bir örneği;
Aykırı profesör elinde bir fare ve kutu ile salona girdi. Öğrencilerin şaşkın bakışları arasında fareyi kutunun içine koydu ve kutuyu kapattı.
Kutunun hava almadığı açıktı.
Salona dönerek:
-“Bu kutuya iki gün kimse dokunmayacak, dokunan bu dersi geçemez!..” dedi.Ve salondan çıkıp gitti.
Salondaki öğrenciler olaya bir anlam verememişlerdi. Kimisi kutunun içindeki fareyi çıkarmayı düşündü ama cesaret edemedi. İki gün boyunca ders görülen sınıfta kutu öylece kaldı.
Ne olacağını merak ederek iki gün geçirdiler. İki gün sonra tekrar dersi olan profesör salona girdi ve kutuya yaklaşarak açtı. Tabi ki, kutunun içindeki fare artık yaşamıyordu.
Öğrencilerden birçoğu üzülmüştü. Profesör sınıfa dönerek farenin neden yaşamını yitirmiş olabileceğini sordu. Sınıftan birçok farklı ses ve fikir yükseldi;
-“Havasızlıktan… -Açlıktan… -Susuzluktan…”Her öğrenci olabilecek ihtimalleri saymıştı. Profesör kutuyu havaya kaldırıp içini öğrencilere gösterdi. Kutunun her tarafı kemirilmiş vaziyette minik deliklerle kaplıydı.
Ardından devam etti;
-“Görüyorsunuz değil mi? Fare anlaşılan bu kutudan çıkmak için epey mücadele etmiş. Bunu kutunun içindeki minik diş izlerinden ve irili ufaklı deliklerden anlıyoruz. Ancak şu var ki farenin hayatını sizin dediğiniz gibi ne havasızlık ne de açlık aldı. Buna sebep olan iki şey var; Kararsızlık ve Korku… Kararsızlık; çünkü fare kutunun her yerini parçalayıp, her noktayı ayrı ayrı kemireceğine, sadece tek bir köşesini ısırıp parçalasaydı ve bunda da kararlı olsaydı o deliği büyütecek ve kutudan çıkıp kurtulacaktı. Korku; çünkü eğer siz öğrenciler benden ve notlarınızın düşmesinden böylesine çok korkmasaydınız, kutuyu açıp fareyi serbest bırakabilirdiniz. Ancak ‘korkudan dolayı’ size yanlış gelen bir işe göz yumdunuz.” Der ve devam eder.
-“Hayatta bizi başarıya götüren yolda karşılaşacağımız en azılı düşmanlardır, kararsızlık ve korku.
Kararsızlıkla zaman tüketmeyin. Kafanıza tek bir şey koyun ve o yolda ilerleyin. Ve bu yolda size yanlış gelen şeylere göz yummayın. Göze batmaktan ve ses çıkartmaktan korkmayın”GÜNÜN SÖZÜ
Üzülme, kaybettiğin her şey başka bir surette bir gün mutlaka geri döner.Kendini küçük görmeyi bırak. Sen yürüyen evrensin.Eriyen kar gibi ol, kendini kendinle yıka!
HZ.MEVLANA
TEBESSÜM
Doğru Erkek Kadının biri kumsalda yürürken ayağı eski bir lambaya takılmış , kadın lambayı kumların içinden çıkarmış , ovalamış. Lambadan cin çıkmış ve; - 'Sadece bir dilek hakkin var , iyi düşün öyle dile' demiş. Kadın hiç tereddüt etmeden, cebinden bir harita çıkararak : - 'Bütün dünyada zulmün , savasın, açlığın bitmesini istiyorum . Bu harita. . . daki ülkeleri görüyor musun ? Bu ülkelerin birbiriyle savaşmayı bırakmasını , her yere barisin gelmesini diliyorum ' diyivermiş . Cin haritaya bakmış ve dehşetle ; - 'Tanrı askına Kadın! Bu ülkeler binlerce yıldır savaşıyorlar . Tamam, isimde iyiyim ama o kadar da değil ! Bunu yapılabileceğimi sanmıyorum . Başka bir dilekte bulun ' diye bağırmış . Kadın birkaç dakika düşünmüş ve ; - 'Hayatim boyunca doğru bir erkek bulamadım. Bilirsin ; hem ince düşünceli , hem dürüst , hem karizmatik , hem eğlenceli biri, sevecen , ilgili ve ömür boyu sadik olacak erkek diliyorum ' demiş. Cin derin derin bir iç çekmiş: - Uzat su kahrolası haritayı..