En sosyetik mekanlarda kahvaltı, branç,Halfeti de nehir gezisi,balolar,fönlü havalı saçlarla sergilenen pozlarla süslü aktivitelerden bahsetmiyoruz.Gerçek anlamda temsil ettikleri gurupların sorunlarını ne kadar çözümleyebiliyorlar, hatta onu da geçtik konuya ne kadar alakalılar gerçekten bu zatların becerilerini çok merak ediyoruz.Her kentte olduğu gibi bizimkinde de hemen her gurubun birbirinden havalı kent konseyi üyeleri vardır.Eylül- ekim gibi ortaya çıkar kendi oluşturdukları guruplarla birkaç sözde etkinlik yaparlar.Sonrasın da yeme içme gezme ve finalde de şık bir restaurantta verilen iftar yemeği ile bir dahaki döneme kadar vedalaşırlar.Başkanlar ise bellidir hiç değişmez.Mevcut iktidar kimse ondan yana olduğunu asla saklamayan hatta alenen ilan eden, temsil ettiği gurubun sorunlarını değil de iktidarın ricalarını! Üyelerine ileten aracıdır. Sorunlar mı, çözümler mi, iletmek mi… yok artık daha da neler. Halbuki araştırdığımızda literatürde geçen Kent Konseylerinin gerçekte kuruluş amaçları şunlarmış; “Kent yaşamında, kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım, yönetişim ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmek ”tir.Merkezi yönetimin, yerel yönetimin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve sivil toplumun ortaklık anlayışıyla, hemşehrilik hukuku çerçevesinde buluştuğu; kentin kalkınma önceliklerinin, sorunlarının, vizyonlarının sürdürülebilir kalkınma ilkeleri temelinde belirlendiği, tartışıldığı, çözümlerin geliştirildiği ortak aklın ve uzmanlaşmanın esas olduğu demokratik yapılar ile yönetişim mekanizmalarını ifade eder.” Bizim görmek isteyip de göremediğimiz gerçekteki anlamı buymuş.Tarifi kolayda iş bunları ariflere anlatmak aslında.En çok beğendiğim bölümü de “hesap sorma ve hesap verme” oldu.Kime ve neye diye sormak lazım ama karşılığını alamayacağımız aşikardır.Sayıları binleri geçen STK’ ların yanlarına sürekli bir yenilerini eklemek,boş beleş işlere vakit ayırıp gerçeklerinden uzaklaşmak…Artık bu tür komedilerin son bulması lazım diye düşünüyorum. Bu memlekette tek derdi protokollerde sandalye kapmak olan başkanı,saymanı,sekreteriyle tek kişinin varlık koyduğu sözde dernekleri şimdi şurada saymaya kalkarsak…Biraz kalite,biraz samimiyet ve de rica ediyoruz biraz da gerçek anlamda çalışma olsun artık.GÜNÜN SÖZÜHiç kimse izlemiyormuş gibi dans et, asla kırılmayacaksın gibi sev, dinleyen kimse yokmuş gibi söyle ve yeryüzündeki cennet gibi yaşa…TEBESSÜMBir dilenci bir Siyasetçiden dilenince, yanındaki adamına seslendiğini duymuş:Anber`e söyle Cevher`e söylesin. Cevher de Yakut`a, o da Elmas`a, Elmas da Firuz`a, Firuz da Mercan`a desin ki bu dilenciye “Allah versin” desinler.Dilenci bunun üzerine ellerini kaldırmış:Allah`ım! Cebrail`e emret Mikail`e söylesin. O da İsrafil`e, İsrafil de Azrail`e desin ki şunun canını alsın.