Bir çocuk düşünün. Annesi yanlarında hizmetçi olarak çalıştığı Yahudi ailenin babası tarafından tecavüze uğrayıp hamile kalıyor ve kovuluyor.Hıristiyan anne ve Yahudi babanın çocuğu olarak dünyaya gelen bebek her iki dini kesim tarafından dışlanıyor ve özellikle de Yahudilere büyük bir nefretle yoksulluk içinde büyüyor.
Sonrasın da nasıl oluyorsa bu çocuk dünyanın dengesini değiştirecek olan Adolf Hitler oluyor. Ve film başlıyor.
1924 ve sonrasında Filistin Toprakları:
Filistin bu döneme kadar, Yahudi yerleşkesi olarak Dünya Siyonist Örgütü’ nün en büyük hayaliydi. Çok paralar akıtılıp bu bölgeden birçok toprak satın alınmıştı.(bizde de 2002 de yabancılar için çıkarılan toprak edinme yasası ve yabancılara satılan topraklarımız) Osmanlı’ nın son bulmasıyla da bu örgüt daha faal bir rol üstlenmiş ve emellerine ulaşacak topraklara kısmen ulaşmışlardı. Ancak sadece toprak yetmiyordu. Hayalini kurdukları Yahudi Devleti için Yahudilerin de bu topraklara gelip yerleşmesi gerekiyordu. Bölgeyi elinde tutan İngilizler de bu örgüte destek veriyordu. Tüm propagandalara rağmen Osmanlı zamanındakilerle ve sonrasında gelen Yahudilerle birlikte Yahudi sayısı ancak 85 bine ulaştırılabilmişti. Çünkü Yahudilerin yaşam kaliteleri Avrupa’ da üst düzeydeydi. Rahatları yerinde ve büyük İsrail projesi çokta ilgilerini çekmiyordu. Yahudilerin bu isteksiz tavrı örgüt için bir handikaptı. Bir şekilde Yahudilerin bu topraklara göçü sağlanmalıydı. Bu dönemde de en fazla Yahudi Alman toprakları içindeydi. Zaten Yahudi Katliamı’ nda 6 milyon gibi bir sayıdan söz edilmesi de bunu kanıtlıyor. Almanya’ da milliyetçilik söylemleriyle hızlı bir yükselişe geçen Hitler işte bu noktada farklı bir figür olarak karşımıza çıkıyor. Milliyetçilik söylemleriyle halkın gururunu okşayan Hitler henüz bu dönemde gerekli mali kaynağa ulaşabilmiş değildi. Zaten halkın içinde bulunduğu durumda, siyasal söylemlerini bir şekilde ekonomik olarak da desteklemeliydi. Aksi durumda O da seçimi kazanamayacağının farkındaydı.
Hitler’ in Ekonomik Destekçileri: İşte buraya dikkat!
O dönemde Almanya’ da sanayi devleri olan Thysen, Krupp, Kirdoff ve Rotchilds ailesinin Amerika’ da bulunan uzantılarına ait olan General Motors, Du Pond, Ford’ un yanı sıra Yahudi petrol şirketi Standard Oil ( Rockefeller Ailesi’ nin şirketi ) Hitler’ e mali açıdan çok fazla destek olmuşlardır. Bu desteği de arkasında bulan Hitler 1933 yılında Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg tarafından iktidara getirildi. Bu hamleyle seçim de bir formaliteye dönüştü. Çünkü hem halkın hem de bu büyük şirketlerin baskısına cumhurbaşkanı dayanamamıştı.
Hitler artık düzenlenen senaryoyu oynamaya başlamalıydı. Ancak Alman ekonomisi çokta iyi bir durumda değildir.
Savaş öncesinde üretilen 500 ton civarındaki kurşun Almanlara ulaştırılır ve bu kurşunların ödemesini gerçekleştiren Brown Bros Harriman’ dır. O da bir Yahudi’ dir. Bu ödeme, Harriman teminatı olarak gerçekleştirilmiş ve teminat tarihi de 21 Eylül 1938 olarak kayıtlara düşülmüştür. Ancak savaşa bir adım kala Alman borçlarının vadesi geliyordu ve bu durum büyük bir sıkıntıya sebep olacaktı. Hitler görüşme yaptılar ve bu borçların vadeleri uzatıldı. Ayrıca Yahudi ailelerinde Samuel ailesi de Hitler’ e 30 milyon pound mali destek sağlıyordu.
Akıllara yeni sorular gelmeye devam ediyor. Yahudi çevreleri bu mali desteği neden sağladılar? Üstelik bu desteği, parti programında açıkça Yahudi aleyhtarlığı yapan bir lidere veriyorlardı. Gizli belgelerde Siyonist Örgütler ile Hitler’ in anlaşma yaptıkları ortaya çıktı. Yahudilere yapılan baskıya, Yahudi liderlerin destek verdiği ve mali olarak Hitler’ i de bu baskıyı yapması için destekledikleri bu belgelerde yer alıyor. Özellikle de zengin Yahudi ailelere gözdağı vermek amaçlarıydı. Bu yüzden de toplama kamplarına sadece sakat, engelli, yoksul Yahudiler getiriliyordu. Bunların yanında Romanlar ve Çingeneler de vardı. Bu korkutma ve baskıyla varlıklı Yahudiler satın alınan topraklara göçe zorlanmış oluyordu. Üstelik Hitler, devlet politikası olarak Yahudilere göçün önünü açıyordu. Soykırım amacı olan bir diktatör niçin böyle bir göçe izin versin? Üstelik neden devlet politikasıyla da desteklesin? Göç etmek isteyen Yahudilerin göç organizasyonunu da Siyonistlerle birlikte yürütmüş ve sadece Filistin’ e göçe izin vermişlerdir. Hitler ilk olarak Romanya, Polonya, Avusturya ve Macaristan’ ı işgal etmiştir. Bunun sebebi de Yahudi nüfusunun bu ülkelerde daha çok olması olarak gösterilir. Oynanan senaryonun sonunda da istenilen amaca ulaşılıyor.
Dünya Savaşı 1945 yılında bitmiştir. Bundan sadece 3 yıl sonra da İsrail Devleti 1948′ de kurulmuştur.Günümüze bakalım;
AKP iktidarı başa geldiği ilk günden itibaren BOP eş başkanlığını saklamamış ve bütün politikalarını bunun üzerine kurmuştur.
Gizli ellerin organize ettiği sözde “Arap Baharı” söylemleriyle Irak,Mısır,Ürdün,Libya ve son olarak ta Suriye karıştırılmış son olarak ta sıra ülkemize gelmiştir.Yaklaşık üç yıldır Ortadoğu da bu karışıklı sizce kimlere yaramıştır? Tabi ki uzun yıllardır devlet kurma hayalleri olan Kürtlere..Bu süreçte tek güçlenen ve söz sahibi olan Kürtler olmuştur.Türkmen ve Araplar katledilirken sessiz kalanlar Kobani de ayağa kalmıştır nedense..
Uzun zamandır Suriye Irak ve diğer Arap ülkelerinden sadece Kürlerin! Türkiye ye geçmesine müsaade edilmiş ve Kobaniden de kaçmaya zorlanan Kürtlere! özellikle kucak açılmıştır.
Kırımın son akıbetini hatırlayın. Yıllardır bu bölgeye sahip olmak isteyen Ruslar yıllarca buraya kendi halkını yerleştirerek nüfus çoğunluğunu arttırmış ve bir referandumla çoğunluğu sağladığı için en büyük hayalini gerçekleştirmiştir. Artık savaşlar topla tüfekle değil stratejilerle yapılmakta.
Ülkemizde de zorunlu! göçlerle Kürt nüfusu büyük bir artış göstermektedir. Sınırlarımızdan her gün yüzlercesi giriş yapmaktadır. İlginç bir detayda sığınmacılar bütün olumsuzluklara rağmen üremeye de devam etmektedir. İlerleyen zamanlarda da bunlara vatandaşlık hakkı da verilmesi muhtemeldir.
Peki bu bölge de bu kadar zahmetli ve büyük entrikalarla bir Kürdistan kurulmasını hedefleyen, tüm imkanlarını bu uğurda seferber eden İsrail ve kuklası Amerika ya ne fayda sağlayacak?
Bunu da ilerleyen günlerde sizlerle paylaşacağım…..
GÜNÜN SÖZÜ
Devlet ne denli bozulmuşsa kanunların sayısı da o denli çoktur.
Tacitus
TEBESSÜM
Solomon kötü giden her şey için Musa’yı suçluyordu. nedenini sorduklarında Musa Kızıldeniz’i geçtiği zaman sağa değil, sola dönseydi Araplar kumu, biz petrolü alacaktık!..