Ne güzel bir ilişkimiz vardı bir zamanlar sizlerle,ne de güzelll..Maaşı,emekli aylığını alınca hemen koşar sizlerden bir miktar alıp, yastık altı yapardık.Teyzeler, ablalar kabul günlerinde sizi baş köşe yapar evlerinin ihtiyaçlarını alırlardı.Evlenen,ev alan kim varsa saklandığınız yerden çıkarılır sizinle ilk adımlarını atarlardı.Dostlar arasındaki borç alış verişleri dahi sizlerin hatırı ile olurdu. Sonrasında ne olduysa oldu bir zamanların bu kadim iki dostu bizlerden kaçar gider oldu. İkisinin de son zamanlarda havalarından yanlarına yaklaşılamıyor.O eski mütevaziliklerinden, dostluklarından, masumluklarından artık eser yok.Bir zamanlar kanaviçe nakışlı yastık altlarında,garibanın az olsa cebinde, gelinlerin düğün kesesinde bulunuyorken şimdilerde artık sadece lüks mekanlarda,para kasalarında takılıyorlar.Orta gelirli,gariban kesimlerden kopup jet sosyete ile VİP’ lerle dolaşıyorlar.Fakir fukaranın kara gün dostu, umudu olan bu eski dostlardan şimdilerde artık eser yok.Bir zamanlar birbirlerinin hasımları iken ne zaman anlaştılar onu da anlayamadık,gizli flörtleri ile anılıyorlar.Şimdilerde girdikleri pahalı cüzdanlar ile gittikleri düğün salonlarının fiyatları konuşuluyor.Giderek azalıyor umutlarımız, beklentilerimiz.Eski dost,yeni hasım;Dolar ve altın! Bizleri bırakıp gidişleriniz çoook çok oldu.Ama aşktan ümit kesilmez,dostluklarda vefa bitmez diyerek yine de sizden gelecek ufak bir mesaj, ileti,mektup,haberi milletçe bekler olduk.Duyduk ki artık açlık karın doyurmuyor deyip birbirinizle flört ediyormuşsunuz.Yanınıza sizi takipten hiç vaz geçmeyen yağcılıkta taban yapmış benzin ve mazot kardeşleri de alarak.Bu önlemez artışın,bizden uzaklaşmanızın sebebi yoksa sizin gerçekten de yaşadığınız gizli şöhret olma arzusu mu?Heyhat! Boşa bekler bu vatandaş sizden gelecek küçücük bir müjdeli haberi, çünkü siz çoktan kol kola girmiş dörtnala evliliğe koşuyorsunuz!Giderek artıyor yalnızlığımız!**Eskilerden bu şarkı da siz okurlarımıza gelsin…PETROLLLLSen gelmeden önce her yer karanlıkDünya ıssız dünya durgundu bilmem niçinHer yerde aradım tatlı bir ışıkBir ateş bul gönlümü ısıtmak içinSen gelince sanki bir güneş doğduAydınlık günüm gecem artık çok güzel hayatSanki her şey birden bambaşka olduSensiz ne kadar zormuş meğer ne güçmüş hayatAman petrol, canım petrolArtık sana sana muhtacım petrolAman petrol, canım petrolArtık sana sana muhtacım petrolElinde petrol, sonunda petrolArtık dizginlerim senin elinde petrolElinde petrol, sonunda petrolArtık dizginlerim senin elinde petrolÖyle gururlusun giremem yanınaGirmişsin kim bilir kaç aşığın kanınaDolardan marktan başka laf çıkmaz dilindenNeler neler çekiyorum senin elindenNice zengin dilber düşmüş ardınaDüş başka gerçek başka yar olmazsın sen…GÜNÜN SÖZÜEğitimin pahalı olduğunu düşünüyorsanız, cehaletin bedelini hesaplayın. SokratesTEBESSÜMMevsim yaz, aylardan ağustos...Riviera kıyısında küçük bir kasaba. Yaz sezonu, ancak yağmur yağıyor ve kasaba bomboş. Herkesin birbirine borcu var ve kredi ile yaşıyorlar. Şans eseri otele zengin bir Rus geliyor ve resepsiyona 100 dolar bırakıyor. Ancak odayı beğenmezse parasını alıp gideceğini söylüyor ve yukarı çıkıyor. Otel sahibi parayı alır almaz kasaba olan borcunu ödüyor. Kasap, 100 doları hemen alarak toptancıya olan borcunu vermeye gidiyor. Toptancı büyük bir sevinçle parayı alıp, kriz nedeniyle kredili hizmet veren hayat kadınına götürüyor. Kadın parayı alıp aynı otele giderek oraya olan borcunu kapatıyor. Ve o anda Rus müşteri odadan geri dönüyor, odayı beğenmediğini söyleyip 100 dolarını geri istiyor. Parasını geri alan Rus müşteri, kasabayı terk ediyor. Rus müşterinin bu ziyaretinden somut olarak hiç para kazanan olmuyor. Ancak tüm kasaba borçlarından kurtuluyor.