Trafikte birkaç yıldır yayaların geçiş üstünlüğü ile ilgili uygulama var;Belirli merkezlerde, iki ışık arasında yerleştirilmiş yaya geçitleri.Üstelik trafiğin en yoğun olduğu alanlardaki bu uygulama halen anlam ve amacına göre uygulanamıyor. Her açıdan kaçanı göçeni kaçırmamak adına yerleştirilmiş Mobeseler de,kuralı ihlal edenleri ( sadece araçlar) görüntüleyip basıyorlar cezayı.Trafik cezalarında kaçmaz göçmez yeni rant kapısı.Kurala göre,yaya geçitlerinin başında eğer bekleyen varsa hızınız ne olursa olsun durup geçmesini bekleyeceksiniz. Eğer arkanızdan gelen araç durmak için yaptığınız hamle olan dörtlüleri görmezse vay halinize.Size toslamaması şansınızadır artık.Siz durduğunuza aldırmayıp yanınızdan geçen araçlar ise yayalar için nasıl bir tehlike oluşturuyor.Bu da işin ikinci bir tarafı.O nedenle yayalarda bazen geçip geçmemekte kararsızlık yaşıyorlar.Araçlar durdu,geçiş sağlanacak diyelim.Bu seferde yol verilen yayaların nerede durduğuna dikkat etmeden elinde cep telefonu ile geçitte bekleyip,kendisi için lütufta bulunan sürücülere yan gözle bakarak direk gibi durması.Bir anlamda da trafiği aksatması.Nasıl kuralı ihlal etti diye sürücülere ceza yapıştırılıyorsa,gıcıklığına geçitte durup trafiği aksatan yayalara da ceza yazılmalı.Laf aramızda yayalardan gelecek olan cezalar daha fazla kasayı doldurur.Nasıl,yerinde bir uygulama mı,vatandaş açısından iyi olacak m? diye sorgulamadan uygulamaya koyulan araçlara bol bol cezadan başka bir yaptırımı olan bu Avrupa’i uygulama için ,şimdiye kadar ki izlenim ve duyumlarımızın doğrultusunda saçma olmuş diye niteleyebilirim.Çünkü; yeni bir uygulamaya geçmeden hele birde bu trafik kuralı olacaksa önceden alta yapı çalışması yapılarak ne kadar geçerli akçe olup olmadığa bakılmalı.En önemlisi de halkın genel anlamdaki uygulamalarda baz alınarak eğitim düzeyi dikkate alınmalı.Uygunsa, problem yoksa da start verilmelidir.Ama ne yazık ki bizde böyle olmuyor.Önce uygulamaya başlanılıp, sonra iyimi kötümü diye bakılıyor. Sola dönüş yasaklarını bir hatırlayalım.Tabelalara dikkat etmeyip yol ortasında kalan şaşkınları çok haber yaptık.Halen de bitmiş değil.Trafik ışıklarının olmadığı yerler de yayalarının karşıdan karşıya geçmesini kolaylaştırmak için başlatılan uygulama ilk olarak İsviçre’de başlatılmış.Ama vatandaşa uygulamadan önce okullarda çocuklara eğitim verilerek başlanılmış. Yani önce eğitim sonra uygulama.Bizdeki gibi harala gürele bir anlayış değil.Bir test yapalım dedik.Önce yaya olarak nasıl olacaktır diye bir görelim bakalım dedik.Yaya geçidinden geçmeye kalkıştık.Bizi gören ve hızını azaltmayan sürücü ile birkaç saniyelik bakıştan sonra son anda ezilmekten kurtularak kendimizi karşıya zor attık.Sürücü olarak deneme yapmaya kalktık.Yaya geçidinden geçmeye kalkan bir gurup yayaya yol verelim dedik.Hızımızı yavaşlatmaya kalktık ama buna bir anlam veremeyen hatta uygulamadan haberi olmayan arkada ki sürücüyle toslama tehlikesi yaşattık.Haklı çünkü bizim duracağımıza dair bir işaret yok.Eğer duracak olursak arkada ki araç bize çarpar,devam edersek biz yayaya çarparız.Kısacası ve açıkçası;durum bundan ibaret..GÜNÜN SÖZÜEngelsiz bir yol bulursanız, muhtemelen hiçbir yere gitmez.Frank A. ClarkTEBESSÜMYeni ilçe olan bir köye trafik ışıkları yeni konmuş, ışıkların altında bir polis bekliyor ve halkın ışıklara uymasını sağlamaya yani bir çeşit trafik egitimi vermeye çalışıyormuş.O sırada, bakmış ki; bir kadın, elinde tuttuğu çocuğuyla, kırmızı yanarken karşıya geçiyor. Hemen seslenmiş :-Hanım, hanım! Nereye?Kadın dönüp :-Viy! demiş. Sana ne? Eltimgile gidiyom.**Temel İtalya’da trafik polisidir. Bisikleti ile yol trafiğini ihlal eden bir papazı durdurur: – “Papaz bisikleti durdurur misun, sana ceza yazacağum.” der- “Ceza mı? Der papaz. Sayın memur bana ceza yazamazsın ki.” Der Temel – “Haçan niçin yazamayrum ki?der” Papaz gülerek cevap verir: – “Benim sağ kolumda İsa var, sol kolumda ise Meryem var.” Temel heyecanlı bir şekilde cevap verir: – “Uy da, sana ceza yazayrum. Bisiklete üç kişi bineysunuz!