Okulların açılmasına sayılı günler kaldı. Yeni eğitim-öğretim yılının ilk zili 12 Eylül’de çalacak. Peki, yeni öğretim yılına hazır mıyız? Öğretmenlerin motivasyonu yeterli mi, sınav odaklı eğitim yerine öğrenci ve yaşam odaklı eğitim anlayışı hâkim olacak mı, Köy okulları açılacak mı, okul öncesi eğitime önem verilecek mi, öğretmenlerin gireceği kariyer sınavı gerçekleşecek mi, mülakat kalkacak mı, ek atama yapılacak mı, ders kitapları, müfredat programı ve ders saatleri değişecek mi gibi onlarca soru cevap bekliyor.
Eğitimde geçmişten günümüze uzanan ve çözülmesi gereken büyük sorunlarımız var. Her gelen bakanın birtakım değişiklikler yaptığı yap boz parçasına döndü adeta eğitim sistemi. Önceki bakanımız sayın Ziya Selçuk 2023 eğitim sisteminden bahsetmiştir ders sayıları azaltılacaktı mesleki gelişim özendirilecekti, alan seçimi 9. Sınıfta yapılacaktı. Çok heyecanlanmıştık ama maalesef ki o sistemde uygulanamadı. Yerine şu an ki bakanımız geldi kulislerde şimdiki bakanında değişeceği söylentisi var. Değişmese dahi 2023’te seçimler var yine bir değişiklik olacağı kesin. Sayın bakan Matematik dersinin önemli olduğunu tüm Türkiye’de matematik seferberliği başlatılacağını söyledi. Doğrudur matematik çok önemlidir analitik düşünmeyi geliştirir. Ama Türkçe önemsiz mi, Tarih önemsiz mi, Coğrafya önemsiz mi, Fizik ve sayamadığım diğer dersler önemsiz mi? Aslında matematiği ne kadar önemsediğimiz ulusal sınavlarda yapılan matematik netlerinin yerlerde olduğu ile anlaşılıyor. Aslında hangi ders daha önemli diye bir soru sormak abesle iştigaldir. Bu anneni mi, babanı mı daha çok seviyorsun sorusu gibi bir şey. Her öğrencinin ilgisi, yeteneği ve beklentileri çok farklı. Bireysel eğitimin dolayısıyla bireysel müfredatın öne çıkması bu yüzden. Bu sistem ilkokullarda olur ama sonrasında özellikle liselerde tüm öğrencilere aynı müfredatın aynı derslerin dayatılmasının doğru olmadığını düşünüyorum. Düşünün sağ beyini daha iyi çalışan yani sözel konulara daha yatkın olan birisine matematiği dayatmamız ne fayda sağlayacak. Eğer zorunlu dersler olacaksa temel derslerin yanında iklim değişikliği ve çevre, değerler eğitimi gibi derslerin tüm sınıflarda zorunlu olması gerekiyor. Zorunlu olması da yetmez derslerin öğrenci tarafından özümsenmesi önemsenmesi gerekir ki bu sınav sisteminde biraz zor. Liselerde 9.sınıflarda Trafik ve İlk Yardım adında bir ders var ve bu ders zorunlu dersler arasında ama kaç okulda bu ders layıkıyla işleniyor merak ediyorum.1990’lı yıllarda kredili sistem gelmiş, isteyen istediği dersleri seçmiş ve ilgi görmüştü. MEB henüz böylesi bir sisteme hazır olmadığı için kalıcı olmamıştı sonuç olarak o sistemde kaldırıldı. Biz yetişkinlerde olduğu gibi çocuklar için de öncelikler yaşa, ortama, zamana ve çevreye göre değişiyor. Kimi öğrenciler için XYZ dersleri çok önemliyken, kimileri için bu derslerin hiç önemi yok. Onlar için de ABC dersleri olmazsa olmazların başında gelir! İşte bu noktada önemli olan, her öğrencinin ayrı ayrı ilgisini çekecek ortak noktaların yakalanmasıdır. Türkçe ve Matematiğin merkezde ve zorunlu derslerin en başında geliyor. Ama bu dersler sınavlar için mi olmalı yoksa yaşam için mi? Tarih’in, Coğrafyanın, sporun, sanatın, felsefenin, beceri atölyelerinin, sınavların gölgesinde kaldığı bir müfredat sürdürülebilir değil.
Dünyanın en önemli coğrafyasına ve tarihine sahip olup Tarih ve Coğrafya derslerini görmezden gelmek bu derslere gereken önemi vermemek, sanatı, felsefeyi, sporu, etkinlik ve yetkinlikleri sınavlar için yok saymak, yaşam için eğitim yerine diploma için eğitimi esas almak doğru bir yaklaşım değil. Eğitimde konuşulacak, tartışılacak, düzeltilecek o kadar yer var ki yazsak kaç ciltlik ansiklopedi olur. Her eğitim öğretim yılı öncesinde hayaller kurduk, “İnşallah bu yıl öncekilerden farklı olur” dedik. Ama bu eğitim öğretim döneminde de bir şeylerin çok değişeceğini zannetmiyorum.
Sözün özü eğitim sistemimiz bu şekliyle sürdürülebilir değil. İvedilikle sınav ağırlıklı, öğrencileri yarış atı gibi sınavlara hazırlayan bir sitemden öğrencileri çok yönlü olarak hayata hazırlayan eğitim sistemine geçmemiz gerekiyor. Eğitim birinci önceliğimiz olmadıkça, sanayide, turizmde, sanatta, sporda istenilen yerlere gelmemiz çok zor.