Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) akademik personelleriyle bir araya gelen Avrupa Birliği Bakan Yardımcısı Ali Şahin, Türkiye’nin geleceği ve Avrupa Birliği vizyonu konusunda bilgi verdi.
Avrupa Birliği Bakan Yardımcısı Ali Şahin; çok güçlü dinamiklerimizin olduğunu belirterek, kendi içerisinde barışık, terörden arınmış; Kürdüyle, Türküyle, Alevisiyle, Sünnisiyle barışık tek güç, tek yumruk hale getirdiğimizde daha da güçleneceğimizi ifade etti.
Bir medeniyet inşa etmek, Avrupa’nın karşısına güçlü bir medeniyetle çıkmak istiyorsak sadece siyasi ve ekonomik gücümüzün yetmeyeceğini kaydeden Şahin, “En iyi musikileri, şarkıları yazmadığımız sürece, en iyi kitapları, eserleri vermediğimiz sürece en iyi tabloları, resimleri resmetmediğimiz sürece, en iyi filmleri, tiyatro oyunları sergilemediğimiz sürece hep bir yanımız eksik kalır. Ekonomik, siyasi kalkınma tek başına güçlü bir var oluş ortaya koymaz. Akademik, kültürel, sanatsal anlamda da çok güçlü eserler vermek durumundayız” şeklinde konuştu.
“Akademi, kültürel ve sanatsal alanda güçlü bir Türkiye inşa etmezsek o medeniyet inşasını bir bütün haline getiremeyiz” diyen Şahin konuşmasında şöyle dedi: “Karşı tarafı kesinlikle küçümseyip, yok farz etmek doğru değil. Avrupa çok önemli bir dönem yaşadı. Avrupa Birliği, iki dünya savaşının üzerine inşa edilmiş bir barış projesidir. Toplumumuzun birçoğu belki ‘bunlar dağılsın ortadan kalksın, birbirlerine düşsün’ diye düşünebilir. Hayır, böyle bir coğrafya bizim işimize gelmez. Biz onlar gibi savaştıran, çatıştıran, bölen, yok eden bir kültürden de değiliz. Tam tersine yaşatmak, var etmek için kendini ortaya koymuş bir milletiz. Onun için Avrupa’nın bir bütünlüğünü sağlamak bizim de görevimiz. Bölmek, parçalamaktan öte, yanımızda bizimle eşit şartlarda yaşayabilecek bir ortak yaşam kültürü, var olabilme kültürü geliştirmiş bir coğrafya kurmamız hem Türkiye’nin hem de onların menfaatine diye düşünüyorum.”
12 PROJEDEN 8’İ BÜYÜK AŞAMAYI GEÇTİ
Söyleşinin açılışında konuşan GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, çok yoğun bir şekilde projeler ürettiklerini, en son TÜBİTAK projelerinin içerisinde sundukları 12 projenin 8’inin büyük aşamayı geçtiğini; hedeflerinin 8’inin de kabul edilmesi yönünde olduğunu belirtti. Prof. Dr. Gür, “Bu projeler büyük oranda kabul edilecek. Bu konuda ciddi trendlerimiz var. Avrupa Birliği’nden çok büyük üç projeyle devam ediyoruz ama yetmez. Türkiye olarak Avrupa Birliği’ne aktardığımız paranın yüzde 24 civarını ülke olarak geri alabiliyoruz. Bu da bizim için bir eksiklik. Kendi paramızı dahi geri alamıyoruz. Bunu alabilmek adına Avrupa Birliği kontenjanlarından projelerde maksimum verim elde etmek istiyoruz. Burada da öğretim üyelerinin motivasyonu, proje üretmesi ve aynı zamanda devlet sistemimizde hiyerarşik olarak bunların desteklenmesi bizim açımızdan önemli” diye konuştu.
