Mustafa Önsel'in yeni kitabı "Ağacın Kurdu, TSK'da şakirtlerin işgali mi" isimli kitabında Fetullah Gülen Cemaati'nin TSK içerisinde yürüttüğü tasfiye operasyonlarını anlattı.
Mustafa Önsel'in yeni kitabı "Ağacın Kurdu, TSK'da şakirtlerin işgali mi" isimli kitabı Alibi Yayıncılık'tan çıktı. Kitapta Kara Harp Okulu'ndan atılma ve ayrılma rakamlarında yüzde 1350 gibi hayli yüksek bir oranda olması dikkat çekiyor.
Fethullah Gülen Cemaati'nin TSK içindeki yapılanma faaliyetlerine ve Silahlı Kuvvetler'de yürüttüğü sessiz tasfiye operasyonlarına dair birçok önemli bilgi ve belgeyi kitabında paylaşan Önsel, özellikle 2008 yılından itibaren Kara Harp Okulu'nda yaşanan tasfiyelerin boyutunu rakamlarla ortaya koydu.
Fethullahçı örgütün, özellikle asker çocuğu ve askeri liseden mezun öğrencileri Harbiye'den ayrılmaya zorladığının belirtildiği kitapta, bu sayının 2009 yılında rekor seviyeye ulaştığı vurgulanıyor. Önsel'in verdiği rakamlarda, aynı anda 3500 öğrencinin eğitim gördüğü Harp Okulu'ndan 2009 yılında ayrılan/atılan öğrenci sayısının 465 olduğu görülüyor. Önsel bu durumu şöyle yorumluyor:
"Kıyas anlamında şunu ifade edeyim ki 12 Eylül 1980 darbesi sırasında Harbiye'de öğrenciydim. O zaman Harbiye'den atılan öğrenci sayısının toplamı yüzü (100) bulmamıştır."
HARBİYE'DEN TASFİYEDE YÜZDE 1350 ARTIŞ
Harp Okulu'ndan atılan ve ayrılmaya zorlanan öğrencilerin sayıları kitapta yıllara göre şu şekilde veriliyor:
"2008 yılında 262 öğrenci; 2009'da 465; 2010'da 283; 2011'de 330; 2012'de 222; 2013'te 200 ve 2014'te 160 öğrenci..."
2008 öncesinde, (2001-2007 arası) sağlık nedenleriyle ayrılan öğrenciler de dahil olmak üzere atılan/ayrılan öğrenci sayısının yıllık ortalama 20, toplamda 150 olduğu belirtilirken, 2008-2014 yılları arasında sağlık nedenleri hariçken dahi, rakamın 2000'in üzerine çıktığına dikkat çekiliyor.
7 yıllık iki dilim kıyaslandığında Kara Harp Okulu'ndan atılma ve ayrılma rakamlarında yüzde 1350 gibi hayli yüksek bir oranda artış olduğu göze çarpıyor.
KOMUTA KADEMESİNİN HABERİNİN OLMAMASI DÜŞÜNÜLEMEZ
"Hayatın doğal akışında böyle bir tablo normal görülebilir mi?" diye soran Mustafa Önsel, bu rakamları şöyle yorumluyor:
"Özellikle intibak kamplarında Fethullahçı örgüt mensubu olduğu iddia edilen subayların baskı ve işkencelerine dayanamayan Harbiyeliler ayrılmak zorunda kalmışlardır.
Bu baskı, yukarıdaki yıllarda (2008-2014) dayanılmaz ve açık bir hal almıştır. Zaten kitabın içeriğinde, konuyla ilgili, yaşayanlarından pek çok somut olay anlatılmıştır. Bu işkenceler o kadar alenidir ki komuta kademesinin haberinin olmaması düşünülemez."
Odatv.com
