Hiç kimse size,
İçinizdeki bilginin şafağında
Halen yari uykuda olandan
Bir zerre fazlasını açıklayamaz…
***
Şehrin merkezinde, oldukça iddialı sloganlarla kurulmuş olan Sanko Üniversitesi ve yine oldukça iddialı olan kurucu Rektörü Prof. Dr. Sayın Ahmet Sınav’la yaptığımız keyifli sohbetimizi sizlerle paylaşıyoruz…
Öncelikle Sanko Üniversitesi bölgemize ve şehrimize hayırlı uğurlu olsun. Hakimiyet ailesi olarak eğitimle ilgili her yatırım ve çalışmanın takipçisiyiz. Ve şehrimiz adına da gururlanıyoruz.Umarım bu sayı daha da artar..
Ahmet Sınav: Eğitimdeki kalite ve zenginlik o şehrin kültürel yapısı için çok değerlidir. Bir Üniversitenin varlığı her yönüyle o şehri etkiler. İnsanlar olaya genelde ekonomik açıdan bakarlar ama esas etkisi, kendisini tanıyan, hayatı okuyan insanlar yetiştirmektir. Üniversitenin gerçek fonksiyonu hayat dair insanları yetiştirmektir. Konjektüel olarak kültürlü ve entellektüel insanlar yetiştirmektir. Onsan sonrasında da meslek sahibi öngörülü nesiller yetiştirmektir.Biz de Sanko Ailesi olarak eğitimde de Gaziantep’in hizmetindeyiz.
Örneğin Ankara öğrenci şehridir ve bu kültür zenginliği bölgeye de tamamen yansımıştır.Umarız bu zenginliği ilimizde de yakalayabiliriz..
Ahmet Sınav: Ben de Ankaralı sayılırım aslında. 22 yıl orada yaşadım. Benim bir tezim vardır. Bir yerde doğmuş olmak, o yeri sevmeye,ait olmaya mecbur kılmaz insanı. O bir takdirdir. Sonradan bilinçle seçtiğin ve yaşadığın yeri daha çok sevip memleketin olarak benimseyebilirsin. O yüzden de “doğduğun yer mi doyduğun yer mi” diye sorulur hep.Şimdi de Gaziantep’te yaşıyorum ve ilimizi sadece yeme içme kültürüyle değil,eğitimdeki başarıları ve zenginliğiyle de batıdaki illerimizin statüsünde anılmasını hedefliyorum.
Aslen nerelisiniz?
Ahmet Sınav: Ben Burdur’da doğdum. Denizli’de büyüdüm. Ve hayatımın önemli bölümünü Ankara’da yaşadım.Ayrıca, biraz Amerikalılığım da vardır.
Bana Allah güzel bir kariyer nasip etti. Bir yıldan beri de buradayım. Henüz çok yeni olmamıza rağmen, bize karşı çok güzel memnuniyetler var. Bundan da oldukça memnunuz ve motivasyonumuzu daha da arttırıyor.
Daha önce görev aldığınız yerleri göz önünde bulunduracak olursak, Gaziantep’e alışabildiniz mi?
Ahmet Sınav: Bu konuyla ilgili iki şey söyleyebilirim. İlki, biz aile bireyleri olarak, alışmaya alışmış bir aileyiz. İkincisi de, zaten Gaziantep alışılması çok kolay bir şehir.Yemek kültürü bizim ailemizin kültürüne de çok uygun.
Eğitim portföyünüz çok heyecan verici. Tecrübeleriniz den umarım bizler de dolu dolu yararlanabiliriz.
Ahmet Sınav: Üç ayrı ekolde öğrenciliğim, asistanlığım ve hocalığımın ilk yılları Ankara’da ve çok verimli geçti. Ankara üniversitesi, GATA ve Hacettepe Üniversitesi. Sonrasın da Amerika’ya giderek orada 12 yıl kaldım. Bunun 8 yılını büyük bir vakıf üniversitesin de geçirdim. Devlet üniversitesine profesörlük olarak görev yaptım. Edindiğim bütün bu tecrübelerimi de şimdi ülkemde kullanmaktayım.
Yurt dışında vakıf üniversiteleri ile devlet üniversiteleri farklılıkları nasıl?
Ahmet Sınav: Sadece bürokratik farklılıklar var. Ama bütçe açısından değerlendirirsek, önemli bir fark yok.
Bizde ki yansıması nasıl vakıfla devlet üniversitelerinin?
Ahmet Sınav: Bizde ki vakıf üniversitelerini Amerika ile kıyaslayacak olursak aslında birbirinden çok da uzak değil. Ama şöyle bizde öğrenciden alınan ücretler üniversitenin ana gelir kaynağını uğraştırırken, Amerika’ da ise araştırmaların kazandırdıkları gelir en büyük en önemli olandır. Bağışların kazandırdığı ikinci sıradan büyük gelir iken, öğrencilerden gelen gelir çokta önemli değildir ve dördüncü beşinci sıralardadır.
Eğitimleri hakkında da bilgilendirebilir misiniz? Belki bizler de rol model almak isteyebiliriz?
Ahmet Sınav: Ücretleri ülkemizle kıyaslanamayacak şekilde yüksek. Mesela Tıp Fakültesi, Kolombiya Üniversitesinde 43000 dolar ki bu sadece ders ücreti. Farklılıkları ise; onlar da bizim gibi bir sınav sistemi yok. Tıp eğitimi almak isteyenler için farklı bir sınavları var. Yalnız bu sınav bile tıp fakültesine girmeye yeterli görülmez. Lise başarılarına da bakılır. Sonrasında, 4 yıl tıp fakültesine hazırlanmak için eğitim verilir. 4 yılın ardından Tıp Fakültesine girilip tekrar eğitim alınır. Anlayacağınız, 8 yılda bir pratisyen hekim olabiliyorsunuz
Eğitime bakar mısınız ?tabi oradan mezun olanda ne kadar dolu dolu olmuş oluyordur?
Ahmet Sınav: Tabi bu eğitimden önce kademelendirmesi çok önemlidir ki başarıyı da en çok etkileyen odur.Şimdi bizim Türkiye’de ne yazık ki, 17 yasındaki liseli çocuğa “şu mesleğe girsen şu kadar kazanırsın” diye biz anne baba refleksiyle öğrencileri yönlendiriyoruz. Bir çocuk hangi mesleğe daha yakın olduğunu bilmiyor. En önemlisi hangi mesleği istediğini de bilmiyor. Daha kendini tanımıyor. Yeteneklerinin de farkında değil. Ne yapmak istediğinin hiç farkında değil. Kulaktan duyduğu şeylerle ben zekiyim, o zaman tıp okumalıyım, diyor. Hatta sonra bilinçsiz seçim yapıldığından işini severek yapamayanlar oluyor.
Türkiye’nin geneli öyle değil mi? farklı üniversiteler okuyup, farklı işler yapan kişiler dolu…
Ahmet Sınav: Amerika da ki fark şöyledir; liseden sonra 4 yıl bir okula gidersiniz. 4 yılın ilk iki yılında, üniversite okumak isteyen herkes gider ve öğrencilere kendilerini tanımaya yönelik temel bilgiler verilir. Ve o öğrencinin derslerini inceleyen hocaları, onlara “bak sen şunda yeteneklisin, şu alanla ilgilenmelisin” diye yönlendirme yaparlar. Diğer iki yılda da, veliler ışığında öğrenci seçeceği alana yönelir “benim ağırlıklı alanım şu, bu mesleği istiyorum” diyerek bilinç sahibi olur. Ama bakın hala meslek seçimi yapılmadı. 4.yılın sonunda mezun olduktan sonra kişi artık hayatı tanıyordur, kendini tanıyordur ve ne yapmak istediğini çok iyi biliyordur. Artık istediği seçimi yapabilme olgunluğunda ve bilincindedir.
Bizde bu uygulamalar ne kadar uzak görünüyor ne yazık ki.Tabi yaş olarak da belli bir olgunluk da olmuş oluyor değil mi?
Ahmet Sınav: Tabii 21-22 yaşına gelmiş oluyor öğrenci artık ne yapacağını iyi biliyor. Amerika’da hocalık yaptım 11 yıl boyunca da hiç kopya çekenini de görmedim.Bakın bu da çok enteresandır. Merakımı yenemedim ve sordum birisine “neden kopya çekmiyorsun?” diye. Cevaba bakar mısınız: “Ben Amerika’nın en iyi tıp okulunda okuma şansını yakaladım. Kafamı çevirsem hemen yanımdakinden bakabilirim ama ben enayimiyim. Çünkü ben iyi ve başarılı bir hekim olmak istiyorum.En iyi olmak için buraya geldim. Bu yüzden bu bilgi bana lazım” dedi. Yani aslında bilinçli öğrencinin reaksiyonu budur.
Bu söyledikleriniz bize o kadar uzak ki…
Ahmet Sınav: Maalesef üniversite anlayışı bizde, ya ailesinin zoruyla ya da hevesle edinilmiş bir karardır. İşte kazanayım da adım doktor olsun, maaşım da yüksek olsun, bunun derdindeler. Bu sadece tıp da değil diğer üniversiteler için de geçerli. Mesela mesleğinden memnuniyetsizlik anketi yapın, çok düşük çıkar. çünkü zamanında mesleğini,ne istediğini bilmeden ve yeteneklerinin aksi olarak seçmiştir.Ben kendimizi medeniyetimizi eleştirmek için söylemiyorum ama yanlışlarımız var.Ve bunları görüp, bir an önce eğitim hakkında yenilikler yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Günümüz gençliği olaya daha mı bir sorumsuz bakıyor? Fazla mı rahat yetişiyorlar?
Ahmet Sınav: Evet katılıyorum bu başarı seviyesini etkileyen faktörlerden birisi ama tamamı için geçerli olduğunu düşünmüyorum. Mesela ben kırsaldan geldim. Okumaya, başarılı olmaya mecbur görüyordum kendimi. Yani o bizim aklımızdaki bir kırbaçtı. Ama tabi onlarda iş hayatında bizlerden daha başarılı oluyorlar.Çünkü yenilikleri ve teknolojiyi daha hızlı yakalayabiliyorlar.
Sanko Üniversitesi olarak, TIP FAKÜLTESİ VE FEN BİLİMLERİ gibi iddialı bir alanla giriş yaptınız. Bu çok sevindirici. Sistemin şuan tam oturuştuğuna inanıyor musunuz? Ya da daha eksiklikleriniz var mı? Tamamlanacak ve önümüzdeki seneler için çalışmalarını yapıyoruz, diyeceğiniz bölümleriniz var mı?
Ahmet Sınav: Öncellikle biz kaliteyi hedefliyoruz. Biz iddialı olarak bu işe başladık. Çok güzel fiziksel imkanlar oluşturduk. Arkamızda da tabiî ki de SANKO gibi güçlü holdingin gücü var. Henüz ilk yılımız olmasına rağmen örnek bir üniversite olduğumuza dair kulağımıza hoş söylentilerde geliyor. Gerçekten de laboratuarlarımız, dersliklerimiz, teknik imkanlarımız son derece modern ve donanımlı. Hoca kalitemizde çok iyi durumda. Ama henüz oturdu mu? derseniz sürekli müfredatla ilgili tartışmalar yapıyoruz, daha iyi nasıl yapabiliriz? diye. Bizim amacımız, hızlı genişlemektense; “önce kalitemizi büyütelim, ondan sonrasına bakalım” diye düşünüyoruz. Tıp da 52 öğrencimiz var, ikisi yabancı uyruklu. Hemşirelik Bölümümüz de dolu. 60 öğrencimiz eğitim görmekte. Şu ana kadar da hiç bir memnuniyetsizlik görmedik
Hep merak edilen bursluluk olayınız nasıl?
Ahmet Sınav: Biz öncelikle öğrencinin bilinçli gelmesini istiyoruz.Öğrenci o bölümde gerçekten okumayı isteyip istemediğini belirlemeli.Biz şunu yapmıyoruz.Şu kadar bursumuz var, şu kadar indirimimiz gibi.. yöntemlerle öğrenci kazanımını tasvip etmiyoruz. Öncelikle kaliteyi hedefliyoruz. Diğer üniversiteler de görüyoruz şöyle bir uygulama yapıyorlar.”Kayıt yaptırana yüzde yirmi beş burs veriyoruz “diye. Biz onu yapmıyoruz. Zaten makul fiyatlar sunuyoruz. Olması gerekeni söylüyoruz.
Devletin mecbur bıraktığı ve başarılı öğrencilerimiz için de burslarımız var. Başarlı olanlara ayrıca harçlık da veriyoruz.
Yeni bölümler açacak mısınız?
Ahmet Sınav: Önümüzdeki sene için Diş Hekimliği Fakültesi açmayı planlıyoruz. Hazırlıklarımız tamamlanmak üzere. Anonsumuzu hazır olduğumuzda duyuracağız.
Temel Bilimler Akademik kadromuz güçlü bir şekilde hazır. Bu önemli bir özelliktir. Türkiye geneli de olan hoca sıkıntılarında biz ortalamanın üstündeyiz. YÖK’ ün asgari şartlarını karşılayacak kadromuz var. Dışarıdan da destek alıyoruz.
Ekipmanlarımızda olduğu gibi, laboratuarlarımız ve öğrencilerimizin sahip olduğu teknik malzemelerin kalitesinde de iddialı olduğumuzu ayrıca vurgulamak istiyorum.
Üniversitelinin en büyük hayallerinden birisi de kampüs kültürüdür.Ama sizin konum itibarıyla böyle bir lüksünüz yok.Öğrencilerden bununla ilgili serzenişler alıyor musunuz?
Ahmet Sınav: Bizim yerimiz ve konumumuz bir öğrenci için çok avantajlı aslında. Bize zaman zaman kampus teklifiyle öğrenciler geliyorlar.Ama biz gerek ulaşım, gerek konum olarak harika bir yerdeyiz. Ucuz ve çeşitli yeme imkanları, kolay ve rahat ulaşım…Yurt sorunumuzda yok. Her yere yakın bir konumda olduğumuzdan, istenildiğinde ev tutma imkanları da var.Biz bunları düşünerek ve hastaneye de yakın olmasını fırsat bilerek burayı uygun gördük.
Sanko Okullarımızın sosyal tesisleri, bizimde tesislerimiz aynı zamanda. Öğrencilerimiz istedikleri sosyal aktiviteden istedikleri gibi faydalanabilirler.Hiç bir sıkıntımız yok.
Hastanenizi kapasite açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ahmet Sınav: Öncelikle Türkiye’nin en büyük üniversite hastanesine sahip olmayı hedefliyoruz. Ve bu konuda da oldukça iddialıyız.Her alanda olduğumuz gibi bilimde de,eğitimde de,sağlık alanında da hedefimiz bir numara olmaktır.
Gaziantep halkına ne öneriyorsunuz?
Ahmet Sınav: Farklı bir üniversite anlayışımız var. Halka açık ve halkla iç içe bir anlayışı benimsiyoruz. Kapılarımız herkese açık. Bununla ilgili birimlerimizde var.Gelsinler,incelesinler,merak ettiklerini sorgulasınlar.Hocalarımızla tanışsınlar.Biz kapalı kapılar arkasında saklanmak istemiyoruz.Şimdiki gençlik de her şeyden haberli olarak yetişiyor.Tercihlerini yapmadan önce detaylı bilgi edinmelerinde fayda var.Bizimle tanıştıklarında ise farkındalığımızı daha iyi görebileceklerdir.
Çünkü biz SANKO’ yuz..
