Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği, "Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin İzlenmesi" projesini başarılı bir şekilde 9 ilde tamamlandı. Bu illerden birisi de Gaziantep. Türkiye’de cinsiyet eşitliği ile ilgili olarak gerçekleştirilen her türlü faaliyetin, etkin, sistematik ve sürekli izlenmesi adına aktif çalışan bir örgüt başarılı çalışmalarıyla Ankara'da düzenlenen kapanış toplantısında göz doldurdu.
ÖNEMLİ İSİMLER TOPLANTIDA YER ALDI
CEİD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gülay Toksöz ile AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut'un yanı sıra önemli isimler toplantıda yer aldı. Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği Gaziantep İl Koordinatörü Fatma Esin Özgül'ün yanı sıra Gaziantep kent Konseyi Genel Sekreteri Avukat Aybüken Yıldırım, Gaziantep Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Ayşe Teymur, CEİD Gaziantep üyelerinden Gazeteci Sabiha Kocaman ile Avukat Şafak Yılmaz toplantıya katılım sağladılar. Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği Gaziantep İl Koordinatörü Fatma Esin Özgül, 16 tematik alan çerçevesinde 4 alanın izlendiğine dikkat çekti. Eğitim, Siyasete Katılım, Kentsel Haklar ile Adalete Erişim alanlarında yapılan izleme çalışmaların da Ankara'da düzenlenen toplantıda masaya yatırıldığını dile getirdi.
"2011 YILINDAN BU YANA İZLEME YAPIYORUZ"
"Cinsiyet Eşitliğin İzlenmesi isimli Projemizin kapanış toplantısı ve uluslararası konferansına hoş geldiniz. CEİD 2011 yılında kurulduğundan bu yana toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için hak temeli izleme çalışmaları yapıyor. 2017 de başladığımız ve AB Delegasyonu tarafından desteklenen projemizin ikinci aşamasının sonuna doğru geldik" şeklinde konuşan CEİD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gülay Toksöz açıklamalarını şu şekilde sürdürdü;
"Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 2015 yılında kabul edilen ve bir yıl kalkınma hedeflerinin devamı olarak görülebilecek sürdürülebilir kalkınma için küresel hedefler, 2030 kapsamında belirlenen hedeflerle ilgili göstergeler kapsamlı bir şekilde hazırlandı. 17 hedeften 5’ incisi toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, tüm kadınların ve kız çocuklarının güçlenmesine ilişkin oldu. Güçlenme kadınların iktisat, siyaset ve sağlık gibi alanlardaki eşitsizliklerin ötesine geçerek kendi bedenleri üzerine söz sahibi olması, şiddetten korunması, cinsel sağlık ve üreme sağlığı haklarına ulaşmasına ilişkin hedefler ve göstergeleri içeriyor. Sürdürülebilir kalkınma hedeflerini benimseyen tüm ülkelerin hükümetleri toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamayı taahhüt ettiler ve hedeflerin gerçekleşmesi için verilere ihtiyaç var. Kadın haklarının savunucuların elinde güçlü bir araç olabilir. Veri olmaması, politikayı etkileme, ilerlemeyi izleme ve sorumluluk talep etmeyi engeller. Cinsiyet eşitliği izleme derneği çalışmalarında veriyi eşitlik amacıyla topluyor. Ne yazık ki izleme yapılan birçok alanda verisi mevcut olan gösterge sayısı yıllar içinde azalıyor ve bu durum göstergeler aracılığıyla düzenli ve sürekli izleme yapılmasının önüne önemli bir engel olarak çıkıyor. Bizlerin çalışmalarımızı göstergelere ve bunları verilerine yoğunlaştırmamız, sayıları olan özel merakımızdan değil, bizim için asıl olan sayıların gösterdikleri ve göstermedikleri üzerinden yürüttüğümüz eşitsizlik mücadelesi. Bu mücadelede başka proje ekibindeki tüm arkadaşlarım olmak üzere, CEİD’ in yönetim kurulundaki arkadaşlarıma, derneğimizin üyelerine, proje çalışmalarında yolumuzun kesiştiği tüm arkadaşlarıma içten teşekkürlerimi sunuyorum."
"DAHA GENİŞ KESİMLERE ULAŞTIK"
Toplantıda söz alan AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ise, "2017-2019 yılları arasında ilk dönemde başlattığımız çalışmaları 2020- 2022 dönemindeki üç yıllık zaman aralarında daha da geliştirdik ve daha geniş kesimlere ulaştırdık" dedi. AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut açıklamalarını şu şekilde sürdürdü;
"Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, bizim dış ilişkilerimizin bir önceliği Türkiye'de dahil olmak üzere dış ilişkilerimizin bir önceliği. Kadına karşı şiddetin Engellenmesi Günü çerçevesinde Avrupa Birliğinin gündemi hem içerisinde hem ortak ülkelerle birlikte el ele ilerletiliyor. Tabii ki ayrımcılığın önemli göstergelerinden biri, kadına karşı şiddet karşısında hep birlikte mücadele etmeliyiz. Avrupa Birliği, hükümetin İstanbul Sözleşmesinden ayrılma kararını üzüntüyle karşılıyoruz. Çünkü bu sözleşme kadınların ve kız çocuklarının temel hakkına önemli bir destek sağlıyordu. Dolayısıyla kadına karşı şiddetin önlenmesine ilişkin tüm kanunlar etkili bir şekilde uygulanmalı diye düşünüyoruz. Karmaşık bir politika dönemindeyiz ve bu içerisinde bütüncül yaklaşımlar, iyi planlama ve yeterli bütçe gerekmektedir. Özellikle kadına karşı şiddetin ortadan kaldırılması ve cezalandırılması kesinlikle son derece gerekli. Kanıta dayalı politikaların başarılı olması tabii ki kaliteli veriye bağlı ve sizler de verinin ne kadar önemli olduğuna değindiniz. Maalesef anladığım kadarıyla en yeni istatistikler özellikle kadına karşı Türkiye'de kadına karşı şiddet istatistikleri 2014’e kadar geri gidebiliyor. Bu fırsattan istifade bugün projenin başarılarını sizlerle birlikte görüşeceğiz ve sizlerle birlikte Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği'nin Türkiye'nin dört bir yanındaki sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte yaptığı iş birliği sayesinde önemli çalışmalara değineceğiz. Toplumsal Cinsiyet EŞİTLİĞİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ Kadınların güçlendirilmesini yerel kuruluşlarla birlikte güçlendirmeye devam edin."