MÜSİAD Gaziantep Şube Başkanı Mehmet Çelenk, 2018 yılı 2.çeyrek büyüme rakamlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yılın ilk çeyreğinde %7,3 büyüyerek çok önemli bir performansa imza atan Türkiye ekonomisi, ikinci çeyrekte de %5,2 büyüyerek performansının tesadüfi olmadığını kanıtlamıştır.
Aynı dönemde %2,9 büyüyen ABD, %2,2 büyüyen Avro Bölgesi, %1,9 büyüyen Almanya ve %1 büyüyen Japonya gibi gelişmiş ekonomileri geride bırakan Türkiye’nin büyüme grafiği; başta ekonomik ve finansal savaştan kaynaklanan kur dalgalanması olmak üzere, kendisine yöneltilen bütün saldırıları bertaraf edecek güce sahip olduğunu göstermiştir.
Bu dönemde önceki yılın aynı çeyreğine göre %6,3 oranında genişleyen iç talebin yanı sıra dış talebin de %4,5 oranında artış kaydetmesi, daha dengeli bir büyüme adına olumlu bir tablo sunmuştur.
Önceki çeyrekteki artışa nazaran bir miktar ivme kaybetmiş olsa da %3,9’la yatırımlardaki artışın sürmesi, ekonomik aktivitedeki canlılığın sürdüğüne işaret etmektedir. Bununla birlikte, inşaat yatırımlarındaki %6,6’lık artışa karşın makine ve teçhizat yatırımlarındaki artışın %0,6 seviyesinde kalması; yeni dönemde Türkiye ekonomisinin önceliğinin imalat sanayiine yönelik yatırımlar olması gerektiğini göstermiştir.
Türkiye ekonomisinin dengelenme sürecine gireceği önümüzdeki dönemde; enflasyon, cari açık ve bütçe açığında daha alt seviyeleri görebilmek adına, iç talepten aldığımız güçlü desteği dış talepten de almak durumundayız. Yılın ilk 7 ayında %7 oranında artış kaydeden ihracat, dış talebe ilişkin umut vermektedir.
Ancak bu dönemde ithalatın ihracattan hızlı bir şekilde artış kaydetmesiyle dış ticaret açığındaki genişleme sürmüştür. Bu bağlamda, 2017 yılında enerji hariç 134,3 milyar dolar seviyesinde gerçekleşen ara malları ithalatını daha makul seviyelere çekerek, imalatta yerli ve milli üretimi merkeze alan bir anlayışı benimsememiz elzemdir.
İktisadi faaliyet kollarına göre büyüme oranları incelendiğinde; sanayi, inşaat ve hizmetler sektöründeki artışların sürmesi yüzümüzü güldürürken, tarım sektöründe gözlenen %1,5’lik daralma dikkat çekmektedir. Bu bağlamda; tarım ve gıda ürünlerine yönelik üretim ve ihracatımızın artış kaydetmesine yönelik uygulanacak politikaların aciliyet arz ettiğini ifade edebiliriz.
Bizler iş dünyasının temsilcileri olarak, Türkiye’nin yeni ekonomi hikâyesinin yazılmasında atacağı adımlara gerekli katkıyı sağlamaya devam edeceğiz. Üretimi güçlendirmek ve ihracata yönelik imalat üretimine ağırlık vermek için ödevlerimizin farkındayız; bu konuda da var gücümüzle çalışmayı sürdürüyoruz.
Bu motivasyonla, MÜSİAD olarak Türkiye ekonomisinin önümüzdeki dönemde de pozitif büyüme performansını sürdüreceğine olan inancımızı yineliyoruz.