20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle Gaziantep Barosu Çocuk Hakları Merkezi üyeleri basın toplantısı gerçekleştirdi. Av. Deniz Kütük Duran, çocuklara yönelik cinsel istismar olaylarına yönelik cezaların caydırıcı olmadığına dikkat çekildi. Duran, “Yarınlarımız, umutlarımız, geleceğimiz dediğimiz çocuklara bugünü dar ettiğimizin farkına varmanın ve artık onlara hesap vermenin vakti gelmiştir” dedi. Diğer yandan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ise 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda bir etkinlik düzenledi.
“SAVAŞIN ÇOCUKLARININ GELECEĞİ ÇALINDI”
Gaziantep Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak açıklama yapan Av. Deniz Kütük Duran, “Bizler Gaziantep Barosu Çocuk Hakları Merkezi üyeleri ve hak savunucuları olarak her şeyden üstün tuttuğumuz çocuklarımızın Dünya Çocuk Hakları Gününü kutlar; onlar için daha güzel bir dünya kurmak adına çalışmaktan bir an olsun vazgeçmeyeceğimizi gururla belirtmek isteriz. Yaşanacak güzel bir dünyanın teminatı, mutlak onlara güzel bir gelecek sağlamaktan geçmektedir. Yarınlarımız, umutlarımız, geleceğimiz dediğimiz çocuklara bugünü dar ettiğimizin farkına varmanın ve artık onlara hesap vermenin vakti gelmiştir. Dünyanın dört bir yanında devam etmekte olan büyüklerin iktidar, para, güç savaşında en çok zarar gören çocuklardır. Huzur hakkı elinden alınarak yersiz yurtsuz bırakılan savaşın çocuklarının deyim yerindeyse geleceği çalınmıştır. Bir çocuğun tüm masumiyetiyle şarkı söylerken yanı başında patlayan bomba, aslında biz büyüklerin yüreğine düşmelidir. Çocukların ne şarkıları ne oyunları ne de rüyaları; patlayan bombalarla, toplarla, silahlarla yarım kalmamalıdır” diye konuştu.
“SURİYELİ ÇOCUKLARIN İÇİNDE BULUNDUĞU DRAM GÖRÜLMELİ”
Duran yazılı basın açıklamasını şu şekilde sürdürdü;
“Çocukların en iyi sağlık düzeyine kavuşma ve sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı, Çocuk Hakları Sözleşmesi 24.maddesinde düzenlenmiş ve taraf devletlere bu konuda yükümlülükler yüklenmiştir. Ancak geçtiğimiz günlerde savaş mağduru 7 yaşında Suriyeli bir çocuk, nüfus cüzdanı olmadığı gerekçesiyle dört ayrı hastaneden müdahale edilmeyerek geri gönderilmiş ve hayatını kaybetmiştir. Ülkemizde yaşanan çocuk ölümlerinden sadece biri bu. Bu ülke, uykusunun en güzel yerinde, sıcacık yatağında panzerle ezilerek öldürülen iki kardeşi de gördü; hain terör saldırısında Barış Mitinginde katledilen Muhammed Veysel’ide. Devlet ölmemesi için önlemler alması, yaşam hakkını sonuna kadar koruması gerekirken bazen de kendi kıydı yavrularına.”
“ÇOCUKLARA YÖNELİK SUÇLARDA CEZALAR CAYDIRICILIĞINI YİTİRDİ”
Duran sözlerini daha sonra şu şekilde sürdürdü;
“Çocukların ekonomik olarak sömürülmesi ve tehlikeli işlerde çalıştırılması da yine Çocuk Hakları Sözleşmesinde düzenlenmiş olup taraf devletlerden biri olarak bizi de bağlamaktadır. Yine ülkemizde ekonomik zorluklar nedeniyle eğitim hakkını kullanamayan bir sürü çocuk erken yaşlarda zor ve ağır işlerde çalışmak zorunda kalmaktadır. Tüm bu saydıklarımızın ötesinde en vahim olanı da ruhu ve yüreği simsiyah olan istismarcılar nedeniyle manevi dünyalarında kapanmayacak yaralar açılmasıdır. Cezaların caydırıcılığını yitirmiş olması, yaş sınırı ne olursa olsun istismar ve rıza sözcüklerinin aynı cümlede hafifletici mahiyette telaffuz edilmesi Merkezimiz tarafından kabul edilebilir bir durum değildir. Çocuklar ne kendi ebeveynlerinin boşanma ve velayet tesisi gibi karşılıklı hesaplaşmalarının, ne dünya devletlerinin güç ve iktidar savaşlarının, ne devletin bizzat bir canavara dönüşerek kendi eliyle yaptığı kıyımların ne de cinsel istismar olaylarının mağduru olmamalıdır. Bizler, çocuklarımızın haklarını korumak ve onlara güzel günleri yaşayacakları bir dünya inşa etmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. İçimizde büyüttüğümüz çocuk sevgisi ve güzel bir dünya umuduyla buna inanıyoruz.”
“HİÇBİR ÇOCUK ÇALIŞMAK İSTEMEZ BUNA ZORLANIR”
Gaziantep Özel Sevgi Hastanesi’nde görevli Psikolog Ayşe Şakı, Gaziantep’te çocuk yaşta çalışmak zorunda olanların sayısının gayri resmi olarak yüzde 30 civarında olduğuna dikkat çekti. Bu rakamın oldukça yüksek olduğunu anlatan Şakı, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada hiçbir çocuğun daha oyun çağındayken çalışmak istemediğini bu çocukların aileleri tarafından zorlanarak çalıştırıldığına dikkat çekti. Bazı ailelerin çocukları çalışarak para getiren obje olarak gördüğünü anlatan Gaziantep Özel Sevgi Hastanesi’nde görevli Psikolog Ayşe Şakı, şu açıklamalarda bulundu;
“Bazı ailelerimiz kendi evlatlarına daha çocuk yaşta büyük sorumluluk yükleyerek onları çalışmaya teşvik ediyor. Çalışmak zorunda kalan bu çocuklarımız oyun çağından ve eğitimden geri kaldıkları için büyük bir travma geçiriyorlar. Gaziantep’te bugün çalışan çocukların sayısı ortalama yüzde 30 civarında olduğu düşünülüyor. Bu çocuklarımız kendi haklarından habersiz bir şekilde bazı ağır işlerde de ne yazık ki çalıştırılıyorlar. Diğer yandan bir gerçek işte çocuk yaşta madde bağımlılığı sorunu, ailelerimiz çocuklarının madde bağımlılığına itilmemeleri için yoğun bir çaba harcamalıdır. Okula giden çocuğun harcamasından tutunda hal ve hareketlerine kadar her şeyin aile tarafından kontrol edilmesi gerekir.”
“ÇOCUKLARIMIZ SAĞLIKLI BESLENMİYOR”
Gaziantep Özel Sevgi Hastanesi’nde görevli Diyetisyen Melihe Özaslan, çocukların sağlıklı beslenmeden yoksun bırakıldığını anlatarak okul kantinlerine dikkat çekti. Okul kantinlerinin oto kontrolden önemli oranda uzak kaldığını anlatan Diyetisyen Özaslan, “Okula giden çocuklarımızın sağlıklı beslenmemeleri onların geleceğe sağlıklı bir şekilde hazırlanmalarının önüne geçiyor. Okul kantinlerine çocuklara servis edilen yağlı yiyeceklerin yanı sıra çocukların birbirinden özenerek rağbet gösterdiği gazlı içecekler ve çikolata tarzı yiyeceklerin çocuklarımızın geleceğine dönül ciddi sağlık problemlerinin oluşmasına neden oluyor. Bu nedenle okul kantinlerinin denetiminde artı önlemlerin alınmasını istiyoruz. Okul kantinlerinde satılan yiyeceklerin rutin şekilde denetiminin sağlanması ve çocuklarımız için faydalı olabilecek yiyeceklerin satılmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
İLK TÖREN 15 TEMMUZ DEMOKRASİ MEYDANINDA DÜZENLENDİ
Gaziantep'te, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları' günü nedeniyle Çocuk Hakları Farkındalık Yürüyüşü ve Uçurtma Şenliği düzenlendi. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen şenlik, 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda balon uçurmayla başladı. Meydanı dolduran çocukların ellerindeki onlarca balonu gökyüzüne bırakması ile renkli görüntüler ortaya çıktı. Aile ve Sosyal Politikalar Müdürü Mustafa Yıldırım burada çocuklara seslenerek, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları gününü kutladı. Her insan doğuştan haklarla dünyaya gelir. Bunlara da en temel insan hakları denir. Yaşama, tercih etme, eğitim, barınma, sağlık gibi. Çocuklar için temel haklar öncelikli gelir. Bu haklar asla devredilemez, ertelenemez haklardır. Biz büyükler olarak sizlere daha güzel yarınlar hazırlamak için çaba harcıyoruz dedi. Çocuklar daha sonra meydandan, İstasyon Parkı'na kadar yürüyerek buradaki 15 Temmuz Şehitler Müzesini gezdiler.
ÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BEYANNEMESİNDE NELER VAR?
Çocuk hakları, kanunen veya ahlaki olarak dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip olduğu; eğitim, sağlık, yaşama, barınma; fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi haklarının hepsini birden tanımlamakta kullanılan evrensel kavramdır. Çocuk Hakları Sözleşmesi Madde 1: Her birey on sekiz yaşına kadar çocuk olarak kabul edilir. Her çocuk vazgeçilmez haklara sahiptir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin de altına imza attığı Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre her birey 18 yaşına kadar çocuktur. Bunun çiğnenmesini mazur gösterecek herhangi bir açıklamanın geçerliliği de yoktur. Bu sözleşmede yer alan vazgeçilmez hakları şu temel başlıklarda sıralayabiliriz;
Yaşama ve gelişme hakkı; Bir isme ve vatandaşlığa sahip olma ve bunu koruma hakkı; Sağlık hizmetlerine erişim hakkı; Eğitime erişim hakkı; İnsana yakışır bir yaşam standardına erişim hakkı; İstismar ve ihmalden korunma hakkı; Ekonomik sömürüden korunma hakkı; Uyuşturucu bağımlılığından korunma hakkı; Eğlence, dinlenme ve kültürel etkinlikler için zamana sahip olma hakkı; Düşünce özgürlüğü hakkı; İfade özgürlüğü hakkı; Çocukların kendileriyle ilgili konularda görüşlerini dile getirme hakkı; Dernek kurma özgürlükleri hakkı; Özel gereksinimleri olan çocukların hakları; Engelli çocukların hakları. Kısacası çocukların yaşamaya, eğitime, sağlıklı olmaya, seslerinin duyulmasına, kendilerine adilce davranılmasına hakları var.
