Özel Deva Hastanesi Dahiliye Uzm. Dr. İzzet Burhanettin Seçkin, diyabet ve diyabete bağlı gelişen sağlık problemlerinin ülkemizde önemli bir yer tutmakta olduğunu belirterek "Dünya Diyabet Günü"ne dikkat çekti.
Pankreasın yeterli insülin üretememesi veya vücudun ürettiği insülini etkili bir şekilde kullanamaması sonucu diyabetin ortaya çıktığını ve dikkat edilmediği taktirde riskli sonuçlara neden olabileceğini belirten Seçkin, "Özellikle her yaşta şeker hastalığı teşhis edilebilmesiyle birlikte; ailesinde şeker hastalığı olanlar, şişman kişiler, 4 kg'dan daha ağır bebek doğuran kadınlar, stres altında yaşayan kişilerde şeker hastalığı görülme riski daha yüksektir" dedi.
DİYABETİN BAŞLICA BELİRTİLERİ
Diyabetin başlıca belirtilerini dile getiren Seçkin, çok fazla su içme ve içme isteği, iştahın açılması ve fazla yemek yeme, çok sık idrara çıkmak ve geceleri bunun için sık sık uyanma, ciltte kuruma, sürekli halsizlik ve yorgunluk, çabuk yorulma, yaraların geç iyileşmesi, bazen bulanık görme, ellerde ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma gibi belirtiler görüldüğü taktirde ertelenmeden bir hekime başvurulması gerektiğini vurguladı.
DİYABETİN TEDAVİ SÜRECİ
Tedavideki temel amaç kan şeker düzeyini normal sınırlar içinde tutmak olduğunu söyleyen Seçkin, "Bunu sağlamak için hastaya ilk önce perhiz verilir. Kişinin dengeli ve yeterli beslenmesi için perhiz doktor kontrolünde kişinin yaşına kilosuna cinsine göre belirlenmelidir. Şeker hastalarına toz şeker, kesme şeker, bal gibi çabuk sindirilen besinler yasaklanmıştır. Bunun yerine hastalar için en uygun besinler olan taze sebzeler ve tahıllar önerilir. Örneğin beyaz ekmek yerine kepekli ekmek tercih edilmelidir. Böylece vücut doğru beslenme sayesinde insülini daha iyi kullanır. Protein ve yağ düzeyi de minimuma indirilmelidir. Çünkü protein karaciğerde şekere (glukoza) dönüştürülür. Yağ da çok önemli bir enerji kaynağıdır ve kilo sorununa yol açar. Bu nedenle hayvansal yağ ve margarinden uzak durmak gerekir. En uygun olan yağ bitkisel yağlardır. Bir diğer tedavi metodu ise spor yapmaktır. Egzersiz yapmak kaslardaki şekeri yakmamızı sağlar. Hem de kilo problemini engellemeye yardımcı olur. Ancak spor yaparken bilerek yapmak çok önemlidir. Yoksa fayda yerine zararı olabilir. En önemli tedavi şekli ise insülin tedavisidir. Vücuda verilen insülin kan şekerini ayarlar ve dengede kalmasını sağlar. Bu tedavi doktor kontrolünde hastalığın şiddetine göre gereken dozlarda uygulanmalıdır" dedi.
İNSÜLİNDEN KORKMAYIN!
İnsülinin halk arasında bağımlılık ve alışkanlık yaptığı görüşünün yanlış olduğunu dile getiren Seçkin, "İnsülin hayat kurtaran bir ilaç ve aslında kendimize enjeksiyon yapmakla daha sağlıklı bir yaşam sürmek için diyabet tedavisindeki en önemli araçlardan biridir. Fakat, insülin tek başına kan şekeri düzeyini kontrol etmez. Verilen diyet programlarına uymamız ve düzenli egzersiz yapmamız buna destek olacaktır. İnsülin tedavisi enjektörler veya hazır kalemler ile yapılabilir. Ayrıca insülin pompası denilen cihazların yardımı ile de tedavi yapılabilir. İnsülin tedavisi yaparken dikkat edilecek bir konu da eğer doktorunuz önerir ise insülinle birlikte bazı haplar kullanılabilmesidir. İnsülin ile birlikte hap tedavisi yanlış değildir. Bazı hapların böbrek yetmezliği yaptığı gibi yanlış inanışlar da doğru değildir. Özellikle metformin ve akarboz içeren ilaçlar insülinle beraber sıklıkla kullanılır. Aslında şeker hastalığının iyi tedavi edilmemesi, eşlik eden hipertansiyon ve kolesterolün tedavi edilmemesi böbreklere zarar vermektedir. İnsülin enjeksiyonları karın bölgesine, kol, uyluk ve kalçalara yapılabilir. Hemen göbek çukuru çevresine de yapılmamalıdır. Göbek çukuru ile enjeksiyon yeri arasında en azından dört parmak kadar mesafe bırakılmalıdır. Egzersiz, ateş ve enjeksiyon yerine masaj yapılması emilimi artırabilir. Ayrıca sıcak da emilimi artırabilir. Tekrar tekrar aynı iğne ucunun kullanılması kesinlikle önerilmemektedir" dedi.
DİYABET KONTROLÜNÜN ÖNEMİ
Amaç, kan şekerinin normal sınırlarda tutularak diyabetin organlar üzerinde yapacağı olumsuz etkilerin/hasarın önlenmesi ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesi olduğunu söyleyen Seçkin, "Diyabet iyi kontrol edilemediğinde, vücuttaki tüm organlara zarar verebilmektedir. Bir yandan kan damarlarının yapısını bozarak göz, böbrek ve sinirleri etkilemekte, diğer yandan kalp hastalığı, inme nedeniyle de erken ölümlere neden olabilmektedir. Körlük, böbrek yetersizliği, bunama ve ayak sorunlarının en önemli nedenlerinden biridir. Kan şekerinin normal sınırlarda tutulması, komplikasyonların ortaya çıkmasını geciktirebileceği gibi aynı zamanda önleyebilir" şeklinde açıklama yaptı.