USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Röportajlar

‘En büyük destek eşinden’

‘En büyük destek eşinden’
16-09-2015 19:51
Gaziantep

4 yılı aşkın bir süredir,  Şehitkamil Kaymakamlığını başarıyla yöneten, pek çok önemli projeye imza atan, halkın her daim içinde olan ve sevgisini de kazanmış olan, ilklerin kaymakamı da diyebileceğimiz Sayın Mehmet Aydın ve eşi Emine Aydın’la, siyasetten gündem konularından uzak çok zevkli bir röportaj yaptık..

İşte göz önünde bu çok ciddi duruşu olan kaymakamımızın özel yaşantısından kesitler ve de bilinmeyenleri…

Gösterişli makam araçları vardır.

Protokollerde yerleri hep hazırdır.

Sürekli resmi takılıp her açılışta bulunurlar. Gelişi güzel konuşamaz, ulu orta şaka yapamazlar.

Eşleri her zaman resmi toplantılarda yanlarındadır.

Ama madalyonun diğer bir yüzü daha vardır ki kimseler bilmez, göremez. Halbuki, bu imrenilen koltukların sahipleri olan bürokratlarında kendilerine ait bir dünyası, dillendirilemeyen kırılganlıkları, itelenmiş hayalleri, kederleri vardır.

“Saltanat didükleri

Ancak cihan gavgasıdır

Olmaya baht u saadet

Dünyada devlet gibi..”

                          KANUNİ

Kolay değil!

Bir millete gönül verip baş olmak,

Derdi ile dertlenip sevincinde bulunmak,

Bu bir ateş yoludur, ışıltılı dursa da

Zordur!

Antep’te sevilen bir kaymakam olmak…

Sayın Mehmet Aydın Beyefendiyi tanıyoruz. Sizi de tanımak istiyoruz. Kendinizden kısaca bahseder misiniz?

-Ben Emine Aydın. İki çocuk annesiyim. Ev hanımıyım…

Kaymakamımızın Konyalı olduğunu biliyoruz. Sizde hemşerisi misiniz?

-Evet, bende Konyalıyım eşim gibi.

Nasıl bir hayatınız var? Yerleşik bir hayatınızın olamaması, şehir şehir dolaşmak… Madalyonun diğer kısmı nasıl?

-Bu hayat tarzını zaten ilk baştan kabullenerek evleniyorsunuz. Az çok kaymakam eşi olmak ve şehir şehir dolaşmanın sıkıntılarını tahmin edebiliyorsunuz evlenmeden önce. Ama yaşamak bambaşka…

Sizi en çok zorlayan kısmı hangisi? Nerede daha çok zorlanıyorsunuz?

-Emine Aydın: Mesela ailece yemek yediğimiz zamanlar çok nadirdir. Eşimin öyle 8-5 mesaisi olmadığından ve geliş saatinin belirsizliğinden sıkıntı duymuyor değiliz. Bazen alıştık artık deseniz de zorlandığınızda olmuyor değil.

-Mehmet Aydın: Birde çocuklarla birlikte vakit geçirememek, onlara zaman ayıramamak, ister istemez bizi üzdüğü de oluyor. Bazen aynı evi paylaşıp günlerce birbirimizi göremediğimiz zamanlar oluyor. Ben geç geliyorum, onlar uykuda oluyor…

Ya da basit şeyleri bile birlikte yaşayamamak.. Beraber film seyretmek gibi…

Örneğin bir baba olarak çocuklarımın veli toplantılarına hiçbir zaman katılamadım. Hatta kızımın parmağı kapı arasına sıkışmış ve kopmuştu. Ama ben tepkimi dahi normal bir baba gibi veremedim ne yazık ki. Sürekli göz önünde olmak ve tanınmak hayatınızı kısıtlıyor. O yüzden eşlerimiz bizim hayatımızdaki can simitlerimizdir. Çocukların bakımı, ilgisi, evin sorunları bizlere hiç yansıtılmaz. Ben özellikle eşime bu konuda sizlerin huzurunuzda teşekkürü bir borç bilirim.

Emine Hanım, şehir şehir kasaba kasaba dolaşmak zor olmuyor mu? Alıştığınız kültürün dışında yerler, yemekler, başka başka insanlar… Nasıl başarıyorsunuz?

-Emine Aydın: Biz eşimin tayini çıkan şehre gitmeden, öncelikle o yeri ve özelliklerini iyice etüt eder, tanımaya çalışırız. Kültürü, yaşantısı, mutfağı… Gittiğimiz ilk günden de hiç yadırgamadan sanki oralıymış gibi hemen uyum sağlarız.

 Bukalemun gibi yani…

-Aynen öyle.

 Mehmet Beyi genelde çok ciddi duruşuyla tanıyoruz. Evde de öyle midir?

-Emine Aydın: Tam tersine oldukça şakacı ve neşelidir. Çokta güzel fıkra anlatır…

Ama ne yazık ki mesleğin gereği olarak evde de her an tetikte bir bekleyişimiz vardır. Bir haber ya da olay olup da her an aranabiliriz diye… “Hani hanımlar tarafından eve iş getirilmemeli” diye bir yasak vardır ya. O bizim için geçerli değildir. Ne olursa olsun bir yanınız her zaman işinize odaklı…

 Emine Hanım siz zamanınızı nasıl değerlendiriyorsunuz? Sonuçta yabancı bir şehirdesiniz.

-Emine Aydın: Genellikle sosyal projelerde görev alıp katılmaya çalışıyorum. Ayrıca da bunlardan mutluluk duyuyorum. Eşime eşlik etmem gereken davetlere gidiyorum. Hobi olarak da, mozaik sanatıyla uğraşıyorum ve ilerletmek istiyorum. Minik taşlarla figürler yapmak çok zevk veriyor bana. Belki ilerde bir sergi de açabilirim.

-Mehmet Aydın: İnşallah emekli olduğumda bende Emine Hanıma çırak olup mozaik sanatıyla ilgilenmek istiyorum.

Sık sık yemek davetlerine katılmak kilo korkusu yapmıyor mu sizde? Spora da vakit ayıramayacağınıza göre…

-Emine Aydın: (Kahkahalarla…)Eşimle birlikte bir gecede üç ayrı yemek davetine gidip aç kalmıştık ve eve gelip kahvaltılık atıştırmıştık.

Nasıl yani? Üç yemek daveti ve aç kalmak…

-Emine Aydın: İlki, bizim organize ettiğimiz bir davetti ve ev sahibi olduğumuz, misafirlerle ilgilendiğimiz için yemek yiyememiştik. Oradan ayrılıp bir başka programa gittiğimizde sıcaklar daha servis edilmemiş ve soğuklarda yenilmişti. Biz ana yemeği bekleyemeden son davete gittiğimizde orada vakit ilerlediği için yemek servisi bitmişti. Biz de eşimle aç olarak eve döndük. Bu olayı hep gülerek hatırlıyoruz.

Peki, can alıcı bir soru size. Gaziantep’te yaşıyorsunuz ve et ağırlıklı bir beslenme kültürü var. Bir İç Anadolulu olarak kebap mı yoksa zeytinyağlılar mı? Nede olsa Konyalısınız..

-Emine Aydın: Benim tercihim zeytinyağlı ve sebze yemekleridir. Ama Antep yuvalamasını da seviyoruz.

-Mehmet Aydın: Bende şöyle bol domatesli biberli bir dürümü, ete tercih ederim doğrusu.

Yapmak isteyip yapamadığınız, ertelediğiniz ukdeleriniz var mı?

-Mehmet Aydın: Mesela sokakta, özgürce elimde simit yiyerek dolaşmayı ve motosikletle turlamayı çok özlüyorum. Motosiklet de benim özel hobimdir. Ayrıca briç oynamayı çok seviyorum ama ona da imkan bulamıyorum.

Sizin Emine Hanım?

-Emine Aydın: Bende eşimle birlikte emekli olduktan sonra sakin ve huzurlu bir tatil arzuluyorum.

Şimdi de tatil yapmıyor musunuz ki?

-Emine Aydın: Yapıyoruz ama kaymakam beyin telefonu her zaman açıktır ve gittiğimiz her yere iş ve sorunlarda birlikte gelir. Bazen tatili yarıda kestiğimiz bile oluyor. Mehmet Bey tam bir iş koliktir.

Emine Hanım gibi anlayışlı bir eşiniz olduğu için bana göre çok şanslısınız.

-Mehmet Aydın: Haklısınız. Her zaman yanımda olduğu, desteklerini esirgemediği ve gösterdiği yüksek sabır için kendisine teşekkür ederim. Klasik bir sözdür ama da doğrudur ki “Başarılı ve huzurlu bir erkeğin arkasında ona daima destek olan yardımcı olan bir hanımı vardır.”

Siz Emine Hanım?

-Emine Aydın: Eşim gerçektende mesleğini çok seven ve ciddiye alan bir insandır. Sürekli yeni projeler peşindedir. O yüzden evde de sürekli bir çalışma halindedir. Daima “daha iyi neler yapabilirim nasıl projeler üretirim” çabası içindedir. Bizde ailesi olarak onun bu çalışmalarını yürekten destekliyoruz.

Evet” SADMER “Projesi gerçekten de örnek bir sosyal hizmet modeli. Çalışmalarını da yakından takip ve takdir ediyoruz.

-Mehmet Aydın: Projeler üretmek ve bunların hayata geçirildiğini bizleri de çok mutlu ediyor. Biz burada kalıcı değiliz, bu gün varsak yarın yokuz. Önemli olan giderken halka dair arkanızda anlamlı bir iz bırakabilmektir. Yüzlerdeki tebessüm ve birkaç dua bizim en büyük kazancımızdır.

Zaman ayırdığınız için size ve eşinize çok teşekkür ederiz. Sizleri tanımak büyük bir zevkti bizim için..

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
19 Ekim 2024 Hakimiyet Gazetesi
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Karikatürler