TRABZONSPOR'un kendi evinde 2-2 berabere kaldığı Gaziantepspor maçında son dakikadaki penaltı olduğunu iddia ettiği pozisyona 'devam' kararı veren hakem Çağatay Şahan ve yardımcıları, Avni Aker Stadyumu’nda 4 saat mahsur kaldı. Önce "Ben gelene kadar bırakmayın" diyen Trabzonspor Kulübü Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, 'saygı duyduğum ve gönül bağım olan, onun için ölmeye hazır olduğum' dediği kişinin kendisini araması üzerine talimat vererek hakemlerin bırakılmasını sağladı. Hacıosmanoğlu'nun konuştuğu kişinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olduğu ortaya çıktı.
Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, "Yöneticilerime, 'Trabzon'un misafirperverliğini gösterin. Sabah ben gelene kadar o hakem, o stattan çıkmayacak" dediğini ancak, saygı duyduğu, gönül bağı bulunduğu Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisini arayıp "Türkiye, hem dünya genelinde büyük rezillik yaşamayalım. Ama yanlışların da hesabı sorulacak" sözleri üzerine hakemlere en ufak fiziki müdahalede bulunulmadan kenti terk etmelerine izin verdiklerini söyledi.
KAPILAR KİLİTLENDİ
Karşılaşmanın bitiş düdüğü ardından büyük tepki gören hakem Çağatay Şahan ve arkadaşları, hakem odasına gitti. Raporlarını yazan ve kıyafetlerini değiştikten sonra stadyumdan ayrılmak isteyen hakem ekibine, bordo-mavili yönetimin tüm kapıları kapattığı ve stadyumdan ayrılmalarına izin verilmediği iletildi. Birçok bordo-mavili yönetici de hakem odasının bulunduğu koridordaki sandalyelere oturup beklemeye başladı.
Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu'nun, sabaha karşı Trabzon'da olacağını, kendisi gelinceye kadar hakemlerin stadyumda tutulmasını istemesi üzerine, VIP tribünü önündeki araç giriş kapısı kilitlendi. Ayrıca tribün önünde yaklaşık 500 bordo-mavili taraftar Türkiye Futbol Federasyonu ve hakemler aleyhine tezahürat yapmaya başladı.
4 SAAT SONRA ÇIKTILAR
Gerginlik sürerken, Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu, kendisini arayan hiçbir devlet görevlisinin telefonuna çıkmadı ve hakemlerin stadyumda tutulması kararından dönmedi.
Saatler 03.00’ü gösterdiğinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İbrahim Hacıosmanoğlu’nu arayarak, hakemlerin bir an önce güvenli şekilde stadyumdan çıkarılmasını istedi. Bunun üzerine Trabzon’daki yönetici arkadaşlarına ulaşan Hacıosmanoğlu, hakemlerin çıkarılması talimatını verdi.
Saatler 03.47’yi gösterirken, tüm yöneticiler ve kulüp personeli soyunma odası koridorlarını boşalttı. Hakem Çağatay Şahan ve yardımcıları, koridora giren çevik kuvvet polislerinin kalkanlarının korumasında, VIP tribünü önüne yaklaştırılan sivil polis midibüsüne bindirilerek stadyumdan çıkarıldı. 4 saatlik bekleyiş ardından stadyumdan ayrılan hakem ekibine, dışarıda bekleyen taraftarlar ellerindeki pet şişeleri ve taşları fırlattı.
SABAHA KARŞI ÖZEL UÇAKLA GELDİ
Hakemlerin stadyumdan ayrılması ardından Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, özel uçakla İstanbul’dan hareket ederek saat 05.45’te Trabzon Havalimanı’na gelirken basın toplantısı düzenleyeceği açıklandı. Havalimanında, bazı yöneticiler ve bir grup bordo-mavili taraftar tarafından 'Büyük başkan' tezahüratlarıyla karşılanan Hacıosmanoğlu, daha sonra açıklamalarda bulundu.
"KENDİSİ İÇİN ÖLMEYE HAZIRIM"
Hacıosmanoğlu, hakemlerin stattan çıkması için kendisini arayan kişinin ismini vermeyeceğini anlatırken, "İsmi açıklamama gerek yok, herkes anlar. Ben bu millete hizmet eden, benim çocuklarıma güçlü bir ülke bırakacağına inandığım, dünya konjonktürünün de 'Gitsin' diye üzerine oyun oynadığı bir lideri var Türkiye’nin. Bugün onun için ölmeye de hazırım. Bunu kendisine de söyledim. Türkiye’nin dünyaya rezil olmaması adına, yıllardan beri Trabzonspor’a yapılan bu silsilenin bedelinin ödenmesi gereken gündü. Bu futbolu yönetenler de şapkasını önüne koyacak. Sevgili Mustafa Denizli de söyledi; Türkiye’de hiçbir zaman bir takımın hakkı bu kadar yenmemiştir. Kendisine de teşekkür ediyorum."
"BU ŞEHRİN ÜZERİNE OYUN OYNAMAK KİMSENİN HADDİ DEĞİL"
Hacıosmanoğlu, ligin ilk 4 haftasında herkesin Trabzonspor'u konuştuğunu, karanlık güçlerin bordo- mavili ekip ve üzerlerinde oynadığı bir oyun bulunduğunu öne sürdü. Trabzonspor Başkanı şöyle dedi:
"Bu benim şahsımla değil. Bu şehir, Trabzonspor ile alakalı. Ama bu şehrin üzerine oyun oynamak kimsenin haddine değil. Bu şehir zaten ona müsaade etmez. İnsanlar herhalde nüfusu 1 milyona yakın diye küçük görmeye çalışıyor. Ama onun kat kat daha gücü bu şehrin dışında yaşıyor. Bu insanlar cesareti nereden alıyor? 3 hafta üst üste Trabzon'a gelip Trabzonspor'u katletme cesaretini nereden buluyorlar? Ben hasta eşimi bırakıp Trabzon'a geldim. Bu şehirde insanların bir şeyi öğrenmesi lazım. İnsanların, bu şehri katletmeye gelenlerin, Trabzonspor'a oyun oynayarak onun yolunu kesmeye çalışanların, bu şehirden rahat çıkamayacaklarının bilincine varmalarını istedim. Evet, belki Türkiye'ye, dünyaya rezil olacağız. Ama Türk futbolunda bir milat olmasını istedim. Trabzon'a gelip de bu şehirde Trabzon'u katledenlerin buradan gülerek, tarifeli uçaklara binip de gidecekleri yere gidemeyeceklerini insanların bilmelerini istiyorum."
"SABAHA KADAR O HAKEM STATTAN ÇIKMAYACAK"
Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, maçın ardından bordo-mavili yöneticileri aradığını ve talimat verdiğini açıklarken, "Yöneticilerime, 'Trabzon'un misafirperverliğini gösterin, çayını, kahvesini yemeğini ısmarlayın, sabaha kadar, ben gelene kadar o hakem, o stattan çıkmayacak' dedim" diye konuştu.
Hacıosmanoğlu, devletin çeşitli kademelerinden kendisini arayanlar olduğunu ancak telefonlara bakmadığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Benim de saygı duyduğum, gönül bağım olan, onun için şahsım olarak yapamayacağım hiçbir şey yok, bunu defalarca söyledim; o değerli insan beni aradıktan sonra, 'hem Türkiye hem dünya genelinde büyük rezillik yaşamayalım. Ama yanlışların da hesabı sorulacak’ sözü üzerine ben de arkadaşları aradım. Bizi katleden şahısların, Trabzonluya yakışan şekilde en ufak fiziki müdahalede bulunulmadan bu şehri terk etmelerine izin verdik."
Trabzon ve Trabzonspor'un üzerine oyun oynayan, senaryo yazanların olduğunu ileri süren Hacıosmanoğlu, "İçimizde de hainler olduğunu biliyorum. Burada kaybeden Trabzonspor olacak. Kaybeden İbrahim Hacıosmanoğlu olmayacak. Her maçtan sonra bir maç daha yenilip, 'Hacıosmanoğlu bu şehirden gitsin' diye uğraşan insanlar var. Buraya gelip de Trabzonspor'u katledip gidenlere o insanlar cesaret veriyor" dedi.
"BU İŞİN SONU KAPALI CEZA YATMAYA DOĞRU GİDİYOR"
Hacıosmanoğlu, 49 yaşına kadar 'adam gibi' yaşadığını, kalan ömrünü de böyle sürdüreceğini hakkında verilen 9.5 aylık 'hak mahrumiyeti' cezasının kendisine 'zül' geldiğini kaydederek, şöyle dedi:
"Trabzonspor için kapalı ceza yatmaya da razıyım. Bu işin sonu o noktaya doğru gidiyor. Konuştuklarımın hepsinin suç olduğunu biliyorum. Onların karşılığında yatmasını da biliyorum. Ama benim ailem, onurlu ve köklü bir aile. Bana önce adamlığı, adam gibi yaşamayı ve adam gibi ölmeyi öğrettiler. Ben kadın gibi 100 sene yaşayacak yerde adam gibi bir sene yaşarım. Sonucunda ölüm de varsa bir gün yaşarım, ertesi gün ölürüm."
"TRABZONSPOR’A OPERASYON YAPILIYOR"
Söylediği sözlerin hepsinin suç olduğunu bildiğini de ifade eden İbrahim Hacıosmanoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Ama yarınlar önümüze ne koyarsa koysun ben Trabzonspor için bu başkanlık makamından cezaevine giderim. Bunun bütün Türkiye Cumhuriyeti’nin böyle bilmesini istiyorum. Özellikle yerel medyadan rica ediyorum; ‘Trabzonspor’da iç karışıklıklar var’, ‘Futbolcular arasında sorun var’, ‘Yönetim arasında sorun var’, deniliyor. Bunlar da bunu tetikliyor. Dünyanın büyük takımlarına baktığınızda 5-6 yöneticisi var. 20 yöneticisi yok. Yöneticilerin çok olması o takımın başarıya gideceği anlamını taşımıyor. Trabzonspor’a operasyon yapılıyor. Kongre süreci var. Benim şahsıma bir şey yapamazlar. Bu zararı Trabzonspor görüyor. 'Bizde karışıklık var, arkadaşlarımız birbirleriyle kavga ediyor' diyorlar. Öyle bir sorun yok. Biz o sorunların hepsini çözdük. Hatırlarsınız, Galatasaray maçına çıkarken, Galatasaray’ın hocasını ve başkanını gönderebilmek için bütün medya, ‘Oyuncular organizasyon yaptı, hocayı başkanı gönderecek’ diyordu. Bugün bir aile oldular. Bize Galatasaray maçındaki operasyonları yapanların tespitine az kaldı. Bunu kamuoyunun çok iyi bilmesini istiyorum. O Federasyon'da, kendini Federasyon başkanından daha etkili gören insanlar var. Galatasaray’ın hocası da onların kardeşi konumunda. Kardeşini korumak için, kardeşinin oradan yok olmaması için Trabzonspor’a bu operasyonu yaptılarsa, az kaldı bunların da ortaya çıkmasına. Herkes bedelini ödeyecek. O maçta bizi katleden Cüneyt Çakır’a verilen iki maçtan sonra, gönderilen hakem de bizden Cüneyt Çakır’ın intikamını almıştır. Yine aynı güçler bu operasyonu yapmıştır."
Trabzonspor Başkanı, hakemlerin ev sahibi takımı koruduğunu, bu nedenle deplasmandaki tüm takımların haksızlığa uğrayabileceğini savunurken şöyle devam etti:
"HAKKIMI GASP ETTİKTEN SONRA HAKEMLİĞİNİ BİTİRSENİZ NE OLUR?"
"Ama 3 maç seçiliyor. 3 maç da üst üste Trabzon’da oynanıyor. Trabzonspor’a oynanan oyunlara bugüne kadar sessiz kaldık. Sadece Konyaspor maçından sonra çok cılız bir konuşmam oldu. Ama dün akşamki, artık hazmedilecek gibi değil. Bizim teknik hatalarımız da olabilir. Hoca, oyuncularımızın da hatası olabilir. Kötü futbol oynuyor da olabiliriz. Ama bizim rakiplerimizin hiç birisi bizden daha üst düzey futbol oynamıyor. Onlara hakemler kol kanat geriyor, zor anlarında yardım ediyor. Bir maçta erken golü kim atarsa avantajının çok iyi olduğunu biliyoruz. Bizim 1 metrelik ofsayt olmayan pozisyonlarımızı ofsayt verecekler, ceza sahasının 1 metre dışındaki pozisyonları içeriye çekip penaltı verecekler, rakiplerimiz elle gol atacak. Bizim 5 puan gerimizde olan bir takımı, 4 hafta sonra 7 puan önümüze geçirecekler. Böyle bir adaletsizlik olmaz, böyle adaletsizlikle bu maçlar yönetilmez. Süleyman Abay’ın hakemliğini bitirmişler. Bana ne bitirmenizden. Benim hakkımı gasp ettikten sonra hakemliğini bitirseniz ne olur? Dün akşamki maçın hakeminin, hakemliğini bitirseniz ne olur? 'Maçta kural hatası var' diyorlar. Bunlar önceki maçları nasıl tatil ettiklerini biliyoruz. Bakacağız bu maçtan sonra ne yapacaklar? Bize ceza verip vermemeleri hiç umurumda değil. Ama tekrar söylüyorum; bu şehir medeniyetlerin battığı bir şehir. Ama ne yazık ki sanki bu kulüp benim. Bu kulüp kaybettiği zaman Hacıosmanoğlu kaybedecek, Hacıosmanoğlu gidecek. Samimi olarak bu şehrin değerleri birleşsin, ben bu kapıda güvenlik görevlisi olarak çalışmaya razı olduğumu söyledim her zaman. Ben bu kulübün bir taraftarıyım. Başarılı olmasını istiyorum. Ama içimizdeki hainlerin sadece uğraştıkları tek şey var; dışarıdan bizimle uğraşanlara söz söylemek yerine, Hacıosmanoğlu’nu nasıl göndeririz entrikalarının içindeler.
Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, eski başkanlardan Faruk Özak’ı da isim vermeden eleştirirken, “Bu kulübün ağabeyiyim" diyen insanların şimdi bir yandan "Bu kulübü kayyuma nasıl emanet ederiz?" diye hesap yaptığını iddia etti. Hacosmanoğlu, şöyle dedi:
"Kulübe tarihi bir kara leke sürme adına. Ben bir aydır bunlarla uğraşıyorum. Benim İstanbul’a gelen çok önemli bir sponsor anlaşmam vardı. İstanbul’a gelen şirket kayyum lafından dolayı geri döndü. 15-20 milyon euroluk kaynak sağlayacağım uluslararası bir şirketti. Bunları kim yapıyor? Trabzonspor’un sahibi olduğunu söyleyenler yapıyor. Bu şehirde ‘abi’ diye adını anmak istemediğim bir şahıs var, insanda biraz vicdan olur, insanlık olur."
"TRABZONSPOR’A ZULÜM YAPILIYOR"
Hacıosmanoğlu, bu sezon Trabzonspor’a bir zulüm yapıldığını vurgulayarak, şunları söyledi:
“Arkadaşlar benim olup olmamam önemli değil. Ben bu akşam itibari ile kararımı verdim zaten. Şike davasında bizim hukuki mücadelemiz sonuna kadar sürüyor. O konuyla ilgili hiçbir babayiğit bize bir şey söylemedi, bundan sonra da söyleyemez. Bizi 'O davayı sattı' diye itham edenler de namussuzdur. Ama ben bir şey kaybetmiyorum. Kendi yandaşlarına haber yaptırıyor; ‘Bu kumarı da kaybetti’ diye. Ben kaybetmiyorum ki. Trabzonspor’un şampiyonluğunu kim alırsa onlar sevinecek? İbrahim Hacıosmanoğlu bir şey kaybetmiyor. Sadece manevi duygularını kaybeder başarısız olursa. Biz o konuda çok iyi bir durumdayken bile davayı sattığımızı söylüyorlar. İnsanda biraz Allah korkusu olur. Sormak lazım; ‘Spor bakanlığı yaptınız, milletvekilliği yaptınız, 6 ay önce çıkan yasayı, altı ay sonra failler yakalanmışken, değişmesine neden karşı çıkmadınız? 50 tane Trabzonsporlu milletvekili ile neden bir kampanya başlatmadınız mecliste?"
"TÜRK FUTBOLU İÇİN BİR MİLAT OLACAK"
Kendi hataları olduğunu bildiğini de ifade eden Hacıosmanoğlu, hiçbir Trabzonspor başkanının geçmişte "İki seneye geri dönseniz yapmış olduklarımın yarısını yapmazdım" diyemediğini belirtti. Trabzonspor Başkanı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İşimi gücümü bırakmışım, sağlık sorunları yaşamama rağmen bir haftadan beri günde 4-5 saat Trabzonspor’un herhangi bir ceza almaması için uğraş veriyorum. Ama öyle bir noktaya getirdiler ki, ‘Trabzonspor’a kayyum geliyor, Trabzonspor yönetimi düşmüş’ deniliyor. Görüştüğünüz insanlar bundan tedirgin oluyor. Sorunları çözemiyorsunuz' diye konuşuyorlar. Soruyorum; bir ay sonra seçim var. Kayyum geldi, 20 gün sonra seçim yaptı. Bu 1.5 ay içinde Trabzonspor’un alacağı zararların vebalini kim ödeyecek? Şunu bilin ki bu gece Trabzonspor için, bu şehir için ve Türk futbolu için de bir milat olacak. Benim alacağım hapis cezası da, bana federasyonun vereceği sahaya girmeme cezası da beni hiç ilgilendirmiyor. Trabzonspor’un namusunu korumak için canımı bile ortaya koymam gerekiyorsa, 7 aylık çocuğum var, iki tane de oğlum var. Bütün bu tehlikeleri göze alıp bu zulmü yapanlara hep beraber hesap sormalıyız. Trabzonspor sevdalılarına sesleniyorum; bu sistemi değişecek. Trabzonspor’u kullanmayacak insanların buraya gelmesini sağlayın. Trabzon insanına yakışan bir şekilde, hiçbir fiziki ve sözlü müdahalede bulunmadan, ‘Trabzonspor’u katleden hakem orada duracak’ dedim. Sabah 06.00’da tarifeli uçakla gelecektim. Ama özel uçak tuttum geldim."
"BUNDAN SONRA KONUNUN MUHATTABI FEDERASYONDUR"
Hacıosmanoğlu, bu aşamadan sonra Futbol Federasyonu’ndaki herkesin şapkasını önüne koyması gerektiğini, bir Trabzon evladı olduğunu, henüz herhangi bir karar vermediğini ancak, Trabzonspor’a bugüne kadar yapılanların hesabı sorulmaması halinde burada durmasının da bir anlamı olmayacağını söyledi. Trabzonspor Başkanı şöyle dedi:
"Allah’ın izin verirse, federasyondan 9 ay ceza alıp da tribünde maç seyretmeyi açık ceza evinde yatıyormuş gibi görüyorum. Giderim kapalı cezaevinde yatarım, hiç olmazsa, ‘Namusum, şerefimle Trabzonspor’a hizmet ettim ve gittim’ derim. Ama sabah 06.00’ya kadar beklememizin nedeni; benim uğrunda ölümü bile göze alacağım, saygı duyduğum, sevdiğim, bu memleketin en önemli insanının beni araması ve sorunların ortadan kalkacağını söylemesi. Bu konuda gerekenin yapılacağını bana söylemesi üzerine ben de arkadaşlara, ‘Arkadaş oradan sağ salim nereye gidiyorsa gitsin’ dedim. Bundan sonra bu konunu muhatabı federasyondur ve herkes şapkasını önüne koyup değerlendirecektir."
Herkesin kendisini eleştirdiğini anlatan İbrahim Hacıosmanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçen sene savaşıyorduk, ondan önceki sene de savaşıyorduk. Ama bu sene farklı bir çizgi koyduk ortaya. Herkes beni eleştirdi Federasyon genel kurulunda. Orada Trabzonspor’un menfaatlerini değil şahsımı düşünseydim, ‘Hacıosmanoğlu’na helal olsun adam gibi konuştu’ derlerdi. Ben ne ıstırap çektiğimi, Ankara’dan İstanbul’a nasıl döndüğümü yanımdaki arkadaşlarım bilir. Belki de yolda ölecektim. Kendimi düşünerek değil Trabzonspor’u düşünerek yaptım. Ama bunların yanında sıkıntı çekiyorsak, demek ki bu benim şahsi meselem oluyor. Ben bugüne kadar kendi şahsi meselelerimi adamlığa yakışır bir şekilde çözdüm, gene de çözerim, bedeli de neyse öderim."
TRABZONSPOR TEKRAR BAŞVURUSUNDA BULUNACAK
Trabzonspor, penaltı pozisyonu sonrasında hakemin maçı durdurmadığını, Gaziantepsporlu oyuncuların atağa kalktığında oyunun durdurulduğunu ve topun aut atışıyla oyuna sokulduğunu bunun bir kural hatası olduğunu savundu. Trabzonspor Genel Sekreteri Köksal Güney, "Biz de izledik. Bu konunun uzmanlarına da sorduk. Maçta net bir kural hatası olduğu söyleniyor. Bu da maçın tekrarını gerektirdiği için resmi prosedürü tamamlayıp, maçın tekrarı için başvurumuzu yapacağız" dedi.
Spor