“Canped ve Kontinans Derneği’nin başlattığı, Gaziantep Belediyesi’nin ev sahipliğinde Nergis Kumbasar’ın sunumuyla düzenlenecek olan uzman doktorlarımızın da katılımıyla “30 yaş üzeri dört kadından bir tanesi idrar kaçırma problemi” ile ilgili seminer öncesi keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. “
Nergis Kumbasar kimdir?
1963'te Ankara'da dünyaya geldi.Aslen Rizeli bir ailenin oğlu olan babası Abidin Kumbasar, profesör unvanlı bir iç hastalıkları ve kardi yoloji doktorudur. Ünlü sunucu Mehmet Ali Erbil ile olan evliliğinden Yasmin adında bir kızı olan Kumbasar, profesyonel mankenlik, oyunculuk, sunuculuk ve son olarak ta sosyal sorumluluk projesi olan hayatı kaçırmayan kulübünde kadınları bilgilendiriyor.
Öncesin de kadınlarımız sorunlarını söylemekten dahi utanırken artık dillendirmeye ve çareler aramaya başladılar.Anadolu’da ki kadınlarımızda açılım gözlemliyor musunuz? Ne kadar bilinçliler?
Aslında enteresan olarak sanılandan çok daha bilinçliler ve araştırıyorlar.Ama halen idrar kaçırma gibi bir sağlık sorununda hangi uzman doktora gidilmesi gerektiğini bilmeyenler çoğunlukta.Gelen sorularda daha çok bununla ilgili oluyor.Yapılan seminerlerle de cevaplar öncesinde daha yanlış geliyorken şimdi daha bilinçlenmeye başladılar.
Programlarda en çok ilginizi çeken ne oluyor?
Birebir olarak hocalarımıza öyle bilinçli sorular yöneltenler oluyor ki hocalarımız da sorunlara doğru cevabı verdikleri için kadınlarımız o anda çözümü de tedavisini de öğrenmiş oluyorlar. Bu tür programların beklenenden çok daha büyük faydalarının olduğunu görünce bizlerde mutlu oluyoruz.
Ziyaretlerin devamını talep ediyorlar mı?
Ziyaret ettiğimiz şehirlerde hanımlar katıldıkları için çok mutlu ve arzuladıkları bilgiyi almış olarak ayrılıyorlar.Bu bizim içinde çok önemli.Devamında da tekrar ziyaret etmemiz için taleplerde bulunuyorlar.
Kadınlara dokunan anlamlı bir projede yer almak fikri nasıl doğdu?
Bu teklif bana kendisi geldi. Bende çok mutlulukla kabul ettim. Zaten televizyonda sunuculuk yaptığım ilk dönemlerden itibaren sağlık ağırlıklı programlar yaptım. Sağlık bakanlığıyla da ortaklaşa programlar gerçekleştirdim. Çünkü yararlı olan bu tip projelerde konunun uzmanı doktorların olduğu, halkın bilinçlenmesi adına önemli programlarda yer almayı seviyorum.
Sosyal sorumluluk projelerinde kadına dair daha az yer veriliyor. Tanınmış ünlü insanların görev alması da daha çok insana dokunabilmek imkanı veriyor. Sizde devamı gelecek mi?
Öncelikle bir işe yoğunlaşıyorsunuz. Bizde ekip olarak bu projeye yoğunlaşmış bulunuyoruz.Şuan da o kadar çok bu projemizin daha çok insana ulaşması için çalışıyoruz ki, zamanımızı ve enerjimizi buna yoğunlaştırıyoruz. Ama çalışmamızı da engellemeyecek, ekibimizin de onaylayacağı bunun yanında başka şeylerde olacaktır.
Şimdiye kadar ne kadar insana ulaşabildiniz?
Bizim bu sene ikinci senemiz.İlk senemiz “hayatı kaçırma sen, bir yolu var istersen” diye başladık. Bir özel dansımız da vardı. Hanımları bilinçlendirmeyi hedefliyorduk Farkındalığı yaratmak için de önce ünlülerle hayatlarında kaçırdıklarını düşündükleri, ya da onların hayatlarında dönüm noktası olan olayları hikaye şeklinde yazmalarını istedik.Ve de bunlardan derlenen halkımızdan da derlenen hikayelerden bir kitap çıkardık. İlk farkındalığı böyle başlattıktan sonra ikinci senede hayatı kaçırma sen bir yolu var istersen'den ”Hayatı Kaçırmayanlar Kulübü”ne dönüştük. Bunda da dokuz şehir geziyoruz. Gaziantep’te altıncı durağımız. Buradan da proje kapsamındaki diğer şehirlerimizi ziyaret edip daha çok kadınlarımıza ulaşmayı amaçlıyoruz.
Nasıl karşılanıyorsunuz?
Her ay bir şehrimizi ziyaret ediyoruz. Belediyelerimizden çok güzel ilgi görüyoruz. Bize salonlarını veriyorlar.Kontinans derneği başkanımız sayın Prof.Dr.Tufan Tarcan hocamız,derneğimizden hocamız ve gittiğimiz şehirdeki bir üroloji uzmanı hocamız ile birlikte benim moderatörlüğüm de programımızı gerçekleştiriyoruz.Gaziantep’te de aynı zamanda kontinans derneği üyesi de olan Prof.Dr. Abdullah Gedik bizlerle olacak.Hanımlara önce idrar kaçırmayı anlatacaklar.Sonrasında da soru cevap şeklinde bütün merak edilenleri cevaplayacaklar.
Hocalarımıza en sık sorulan sorular neler?
Her ay bir şehrimizi ziyaret ediyoruz. Belediyelerimizden çok güzel ilgi görüyoruz. Bize salonlarını veriyorlar. Kontinans derneği başkanımız sayın Prof.Dr.Tufan Tarcan hocamız, derneğimizden hocamız ve gittiğimiz şehirdeki bir üroloji uzmanı hocamız ile birlikte benim moderatörlüğüm de programımızı gerçekleştiriyoruz. Gaziantep’te de aynı zamanda kontinans derneği üyesi de olan Prof.Dr. Abdullah Gedik bizlerle olacak.Hanımlara önce idrar kaçırmayı anlatacaklar. Sonrasında da soru cevap şeklinde bütün merak edilenleri cevaplayacaklar.
“Sorunun küçüğü büyüğü olmaz”
Öksürürken, aksırırken, gülerken altına bir damla idrar kaçırmak normal gibi kabul edilse de aslında değil. Onu anlatmaya çalışıyoruz. Ben bu projeye başladıktan sonra etrafımda bir sürü insan bana daha önce hiç konusu olmamış sorunlarını söylemeye başladılar. İlginç olanı da sorun olduğunu bilmeyip tedavisine bakmamış olmaları.
Bu çalışmayı en çok gerçekleştirmek istediğiniz şehrimiz hangisidir desek?
Şimdilik projemizde dokuz şehrimiz var ama ileride bu sayımız artacak. Bütün şehirlerimize ve kadınlarımıza ulaşmayı amaçlıyoruz. Doğudaki kadınlarımız sanılandan çok daha bilinçliler ve hayatı takip ediyorlar.
“Bilinçleneyim derken yanlışa da yönelmeyelim”
Bizim kadınlar olarak en büyük problemimiz yanlış bilinçlenmeye çalışmak; Bir açıdan iyi, doğru doktorları bulup televizyondan bilgi sahibi olabiliyorlar. Bir açıdan kötü, çok fazla bilgi kirliliği olabiliyor.Ve bu kirliğin doğrultusunda doktora gitmeyip sadece bitkisel tedavi olmayı seçebiliyorlar. Burada bir yanlışlık oluyor. Fitoterapi denilen tıbbın bir kolu ve uzmanları var. Tedavide de konunun uzmanıyla birlikte yol alıyorlar .İllaki bitkisel bir tedavi isteniliyorsa bunun uzmanlarıyla yapılması gerekiyor. Aktarlardan ,internetten gelişigüzel alınan bitkiseller sağlığın daha çok bozulmasına neden olabiliyor.Doğru bildiğimiz ama bir o kadar da çok yanlış bilgiler var ki,sağlığımız açısından çok dikkatli davranıp uzmanlardan yardım almalıyız.
Farkındalık çağındayız ama yanlış bilgilerinde hedefinde olabiliyoruz değil mi?
Çok doğru. Bilgi kirliliğinin de olduğu internet sosyal medya denilen bir mecra var. Bilgi anlamında çok güzel olsa da tembel ve ilk gördüğüne hemen kabullenen yapıya da sahipseniz yanlış yapabilme risklerinizde artıyor. Bu yüzden dikkatli bir araştırmacı olmak gerekiyor. Tahlil yaptırıp sonuçları uzmana değil de internetten değerlendirmeye çalışanlar oluyor. Her baş ağrısını, mide bulantısını internetten çözmeye çalışırsak yanarız.
Kadınlarımıza mesajınız…
Öncelikle çok bilinçli anne olmaları, okumaları ve kendilerini yetiştirmelerini öneririm. Okula gidememiş olabilirler. Artık bilgiye ulaşmak çok kolay. Yeter ki doğru bilgi olsun. Onu da doğru insanlardan alabilsinler. Onun içinde çok iyi araştırmak gerekiyor. Bizim ve ailemizin sağlığı açısından bilinçlenmek çağımızda artık çok önemli.
Hayata bakış açısınız
Eskiden daha aceleci ,ısrarcı,inatçı biriydim.Şimdi ise değiştim.Ama kırk beşinden sonra bazı insanlardan başka bir bilinç seviyesine ulaşıyorsunuz. Buda gelişmek, olgunlaşmakla oluyor.
“Hayatla inatlaşmayın”
Kadınların olgunlaşma yaşı var mıdır?
Ben bunu yaş olarak bir kategoriye koymak istemiyorum. Çünkü çok genç olup ta benim şuanda düşündüğüm gibi düşünenler, olgunluk gösterenler olabiliyor. Bu başka bir bilinç, başka bir düzey. Hasta olup,bunu önemsemeyen tedavisine bakmayan hayatla inatlaşmış oluyor. Yaşam kalitesini, hayata bakış açısını zedelediği halde umursamıyor. Bu çok yanlış.
Önümüze çıkan fırsatları değerlendirip,hayata uyum sağlayarak ilerlemek gerekiyor.Israrla istediğimiz bir şey olmuyorsa inatlaşmayıp diğer kapıları denemek gerekiyor.
Gaziantep’i sevdiniz mi?
Gaziantep’i çok seviyorum. Daha önce de Nurseli İdiz, Kimya Gökçe ve benim “etekler ve pantolonlar” adlı oyunumuzu sergilemek içinde gelmiştik. Seyirci de çok ilgiliydi. Yeni sezonda da geleceğiz. Gaziantep’in yemeklerini ve her şeyini çok seviyorum.
Belediye başkanınızın bayan olması da çok güzel. Gastronomi ünvanını da sonuna kadar hak ediyorsunuz. Bence geç bile kalınmış bir ünvan. Mesela İtalya bir makarnası ile ortalığı ayağa kaldırıyor. Bizdeki lezzetler çeşitler dünyanın hiç bir yerinde yok. Değerlerimizin ve kendimizin değerini iyi bilelim.