AK Parti listesinden Gaziantep 6’ıncı sıra milletvekili adayı seçilen HÜDA PAR Genel Sekreteri Demir, partisinin İl Başkanlığında basın toplantısı düzenledi.
Demir, toplantıda seçim süreci başta olmak üzere HÜDA PAR’ın Türkiye için belirlediği amaçlarını ve hedeflerini anlattı.
“Türkiye’mizin kazanmasını temenni ediyoruz”
Seçim sürecinin fiili olarak başladığını ifade eden Demir, “Seçim çalışmalar başladı. Aday tanıtımları bitti. Bütün partiler görücüye, toplumun karşısına çıktı. Biz de hızlı bir şekilde seçim startı verdik. Bütün ekiplerimizle sahadayız. Seçime yükleniyoruz. Memleket, Türkiye ve partimiz için en iyi sonucu almaya çalışma anlamında bütün gayretlerimizle sahadayız. Bizim bütün gayretimiz, çabamız memleketimiz, ülkemiz toplumumuz içindir. Sonuç itibariyle ülkemizin, insanımızın, memleketimizin, Türkiye’mizin kazanmasını temenni ediyoruz.” dedi.
Seçimin sükûnetle barış ve kardeşlik içerisinde geçmesini temenni eden Demir, “Seçim sürecinde hiçbir olay yaşanmadan, can sıkıcı hiçbir sıkıntı yaşanmadan bitirilmesi ve huzurun bozulmamasıdır. Diğer bütün partileri de bu anlamda her türlü tedbiri almaya, söylemlerine dikkat etmeye ve bu konuda duyarlı olmaya davet ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Rabbim bir daha böyle acılar yaşatmasın”
6 Şubatta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler aralarında Gaziantep’in de olduğu 11 ilde büyük yıkımlar ve acılara neden olduğunu ifade eden Demir, “Gaziantep adayı olmamız hasebiyle bir kez daha Gazianteplilere ve diğer tüm depremzede şehirlerimize geçmiş olsun dileklerimizi iletmek istiyoruz. Hepimizin başı sağ olsun, vefat eden binlerce canımız için Allah'tan rahmet diliyoruz. Allah memleketimizi bu acılardan muhafaza etsin. Rabbim bir daha böyle acılar yaşatmasın.” temennisinde bulundu.
“Her şeyimiz Gaziantep için olacak”
Gaziantep gibi bir şehrin milletvekili adayı olduğu için mutlu olduğunu belirten Demir, “Gaziantepli olmadığım halde Gaziantep’ten aday oldum, takdir böyle bir şey ortaya koydu. Bundan sonra elbette ki Gaziantepliyiz. Gaziantep benim birinci şehrim. Gaziantep'in bütün sorunları, dertleri bizimdir. Sevinci sevincim, üzüntüsü üzüntüm olacak. Benim en fazla uğrayacağım şehirlerin başında da eğer Allah kısmet ederse seçilirsek Gaziantep'te olacağız. Allah'ın izniyle her şeyimiz Gaziantep için olacak.” diye konuştu.
HÜDA PAR olarak 14 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleştirilecek olan Cumhurbaşkanlığı ve 28'inci Dönem milletvekilliği seçimlerine ilişkin seçim vizyonunu kamuoyuyla paylaştıklarını anımsatan Demir, “Seçim sürecinde HÜDA PAR’ın bir seçim tercihi söz konusu oldu. AK Parti listelerinden seçime girmek gibi bir durum hasıl oldu. Bunun öncesinde de Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleme ve bir kez daha Cumhurbaşkanı olarak seçtirme gibi bir irademiz ortaya konuldu. Partimizin bütün istişare kurullarında değerlendirilerek, partimiz için memleketimiz için en hayırlı sonucun bu olacağı sonucuna varıldı. Bunun da memleketimiz için hayırlı olmasını diliyoruz.” şeklinde konuştu.
“Türkiye çok ciddi bir sürece girdi”
Türkiye'yi çok önemli bir sürecin beklediğine dikkat çeken Demir, “Türkiye çok ciddi bir sürece girdi. Sadece Türkiye açısından söylemiyorum; uluslararası anlamda da coğrafyamız, İslam coğrafyası ve bütün dünya konjonktürü noktasında Türkiye'yi bekleyen çok ciddi bir süreç başladı. Türkiye 100 yılını tamamladı. Türkiye'nin etrafında çok ciddi olaylar meydana geliyor. Ukrayna, Suriye, Irak, Akdeniz, Yunanistan meselesi, Karadeniz ve dünyadaki diğer süper güçlerin kendi aralarındaki kavgaları var. Bu kavgaların içerisinde Türkiye'nin çok ciddi bir sürece girmek üzere olduğunu ortaya koyuyor. Bu anlamda 100 yıl tamamlandıktan sonra yeni bir 100 yıl elbette Türkiye için ve bu yeni süreç için çok önem arz etmektedir. Bu noktada bizim belki de tercihimizi AK Parti’den, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan yana kullanmamızın da buna bir etkisi vardır. Çünkü biz yeni süreçte güçlü bir Türkiye istiyoruz. Yeni süreçte sorunlarını aşmış olan bir Türkiye istiyoruz. Bir şaha kalkış ortaya koyacak bir Türkiye istiyoruz. Bunu gerçekleştirmek, bunda muvaffak olmak anlamında desteklerimizi hükümete ve Sayın Cumhurbaşkanımıza sunduk. Bunun çok ciddi etkisinin karşılığının olacağını biliyoruz.” dedi.
“HÜDA PAR sahada çok ciddi çalışmalar yapabiliyor”
HÜDA PAR’ın sahada çok aktif ve çok dinamik bir parti olduğunun altını çizen Demir, şunları söyledi:
“HÜDA PAR sahada çok ciddi çalışmalar yapabilen, toplumu yönlendirebilen, yönetebilen, kendini ifade edebilen, Türkiye'nin sorunlarına çok ciddi dokunuşlar yaparak tespitler yaparak çözüm anlamında da makul uygulanabilir çözüm olabilecek stratejiler ortaya koyan bir parti. Biz bunu birçok söylemde gördük. Ortaya koyduk. Birçok partide bizim söylemlerimizi, stratejilerimizi ve projelerimizi alıp uyguluyor; buna biz seviniyoruz. Bizim amacımız sorunların çözülmesidir. Amacımız bağcıyı dövmek değil, üzüm yemektir. Sorunlar çözülürse, memleketimiz huzura kavuşursa biz bahtiyar oluruz. Bu bizim en önemli amacımız. Bu yeni süreçte AK Parti'nin seçim teması Türkiye 100 yılı oldu. Biz bunu şu anlamda önemsiyoruz. Yeni yüzyılda Türkiye'nin yapacağı çok şey var. Türkiye'nin aşması gereken çok sorun var. Yeni yüzyılın Türkiye açısından, toplumumuz açısından, milletimiz açısından kayıp bir yüzyıla dönüşmesini istemiyoruz. Türkiye 100 yılı geride bıraktı. İyisiyle, kötüsüyle çok ciddi olaylar yaşandı. Osmanlı bakiyesi olan bir devletten söz ediyoruz. Bir işgal süreci, bir Kurtuluş savaşı dönemi, ondan sonra İttihat ve Terakkinin dayattığı yeni bir sistem, toplumla uyuşmayan bir süreç, ondan sonra tepkiler, karşı koymalar ve malum olaylar yaşandı. Halen Türkiye toplumunun sorunlarını çözebilecek, memleketimize derman olabilecek, Türkiye’nin birliğini, beraberliğini ve kardeşliğini tesis edebilecek, bir yasal anayasal anlamda bir noktaya varmadığımızı açık bir şekilde ifade etmek isterim.”
“Önümüzdeki yüzyıl kayıl yüzyıla dönmesin”
Son 20 yılda çok ciddi gelişmelerin yaşandığını ve adımlar atıldığını ifade eden Demir, “Bunun idrakindeyiz. Kabul etmek durumundayız. Fakat yeterli değildir. Önümüzdeki sürecin, önümüzdeki yüzyılın bu anlamda Türkiye için kayıp bir yüzyıla dönüşmemesi için sorunlarını aşabilen, kalkış ortaya koyabilen, kendi ayakları üzerinde durabilen, dışa bağımlılıktan kurtulmuş, ekonomik anlamda, stratejik anlamda, askeri ve siyasi anlamda ne doğuya ne Batıya ne Amerika'ya ne Doğu blokuna ne Batı blokuna ne Çin'e başka hiçbir güce dayanma ihtiyacı hissetmeyecek, kendi askeri gücünü oluşturup, savunma politikasını geliştirip, hiç kimseye muhtaç olmadan, bölgesinde aktör olabilen, kendi bölgesinde kendi şartlarını kendi dengesini kendisi kurabilen bir ülke olmak istiyoruz. Bunun ötesinde iç barışını tamamlamış, iç sorunlarını aşmış, birliğini, beraberliğini, kardeşliğini tesis etmiş, 85 milyonuyla bütün toplumu kucaklayabilen, herkesin ‘bu ülke benim, bu yasalar benim, bu anayasa benim bütün sorunlarımı çözen bir ülke bir anlayış var’ diyebileceği bir noktaya gelmiş bir Türkiye inşa etmek istiyoruz. Bizim en önemli amacımız budur. Önümüzdeki yüzyılın kayıp bir yüzyıla dönüşmemesi için biz taşın altına elimizi cesaretle koymak istedik. Bu şekilde biz yola çıktık ve bu süreçte elbette ki Türkiye'nin iç huzurunun sağlanması, kardeşliğin tam anlamıyla tesis edilmesi, dış güçlerin, ülkemizin düşmanı dış mihrakların ellerini içimize sokabilecek bütün menfezlerin kapatılmasını sağlayacak bir anlayış bir süreç başlatılmalıdır. Bunun en önemli ayağı yeni bir anayasa, sivil, adil, kuşatıcı, barışçı, herkesin kabul edebileceği ortak akılla, ortak fikirle ortaya konabilecek yazılabilecek bir anayasa oluşturmak bizim en önemli amaçlarımızdan bir tanesidir. Önümüzdeki süreçte Allah kısmet ederse seçimlerde sükunetle biter ve meclise gidersek mecliste de bizim yapabileceğimiz en önemli husus yeni bir anayasa, toplumun, memleketimizin bütün sorunlarını çözebilecek bir anayasa yapabilmek.”
“Her zaman ülkemizin, toplumumuzun menfaatini önceledik”
Memleketin bütün sorunlarını meclise taşıyabilmek için çabalayacaklarını ifade eden Demir, şöyle devam etti:
“Partimizin menfaatlerinden ziyade biz her zaman ülkemizin, toplumumuzun menfaatini önceledik. Yeri geldi toplumumuzun menfaatini öncelemek için kurumsal menfaatimizden geri çekildik ve toplumdan tercih kullandık. Bunun en önemli göstergelerinden bir tanesi 1 Kasım'da bizim seçimlerden çekilmemizdir, buna birçok örnek verilebilir. Kurumsal anlamda biz hiçbir zaman parti menfaatlerini ülke menfaatlerin önüne koymadık, bundan sonra da koymayacağız. Bu anlamda bu seçim birlikteliğimizin de en önemli dayanağı partinin logosu ile seçime girmenin memlekete bizim istediğimiz sinerjiyi vermeyeceğiydi, AK Parti ve Cumhurbaşkanı ile birlikte olması durumunda çok farklı bir kazanım olacağını düşündüğümüz için böyle bir tercih yaptık. Bu kararın, bu sürecin toplumumuz için hayırlara vesile olmasını, hayırlı sonuçlar doğurmasını temenni ediyoruz. Yeni dönemde, yeni yüzyıldan bizim beklentimiz ülke öyle bir şahlanış içerisine, öyle bir güçlü duruma gelerek kendi içerisinde bütün sorunlarını çözerek adaletin merkezi olması. Kendi içerisinde adalete dair bütün sorunları çözülmesi, kardeşliğin tam anlamıyla tesis etmesi, iç huzuru sağlaması, adaletin teminatı olması ve bununla birlikte 100-200-300 yıl önce olduğu gibi bütün bu coğrafyada ve bize kuşatan bütün coğrafyada ve İslam coğrafyasında Türkiye'nin adaletin, kardeşliğin, barışın, gücün teminatı olması. En önemli dengenin buradan kurulması bizim hedeflediğimiz, olmasını istediğimiz husustur. Biz bu temenni ve bu amaçla yola çıktık. Öncelikle Türkiye'nin sorunlarının çözülmesi, kardeşliğin tesis edilmesi ve dünya çapında da İslam coğrafyası çapında da böyle bir sonuca ulaşabilmek için iç sorunlara vurguda bulunuyorum. Kendi iç sorunlarını aşmamış kardeşliğini tam anlamıyla tesis etmemiş bütün farklılıkları zenginliği güce dönüştürmemiş bir ülkenin diğer sorunları aşması, uluslararası çok da ayakta kalabilmesi, uluslararası şartlarda rekabet edebilmesi mümkün değildir. Ama kendi iç barışını tamamlamış, kardeşliğini tesis etmiş, iç gücü toparlamış bir ülkeyi de yenebilecek bir güç olduğunu düşünmüyorum. Dünyada bu anlamda yeni sürecin Türkiye için çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bütün amacımız bütün stratejimiz de bunun üzerine kuruludur.”
“Biz Türkiye partisiyiz”
HÜDA PAR’ın başka partilerle kıyaslanarak tarif edilmesini çok doğru bulmadıklarını ifade eden Demir, “Biz Türkiye partisiyiz. Türkiye'nin bütün sorunlarını kendi sorunu bilen, her yere koşan bir partiyiz. Bu anlamda herhangi bir parti ile kıyaslanmanın doğru olmadığını düşünüyoruz. Türkiye partisi olan bir parti elbette Türkiye bayrağını arkasına, eline alacak ya da bayrağını eline alacak ve Türkiye'nin her sorununa koşacak, her köşesine koşacak. Biz en fazla kendimiz tarif ederiz.” dedi.
“Türkiye'de HÜDA PAR’ın çok ciddi bir karşılığı var”
HÜDA PAR’a yönelik saldırıların nedenini açıklayan Demir, “Siyaseti tekelinde gören bazı odakların, ‘bizden başka bu coğrafyada bu bölgede siyaset yapamaz’ diyen bazı siyaset baronları var. Türkiye dengelerini bozabilecek, siyasete ciddi bir katkı sunabilecek bir süreç başladı ve elbette bu Türkiye'de çok şeyi değiştirecek. Bunu gören odakların paniğe kapılması, tepki göstermesi de çok doğal. HÜDA PAR’ın Türkiye siyasetine etkisi gerçekten çok büyüktür. Türkiye'de HÜDA PAR’ın çok ciddi bir karşılığı, çarpan etkisi var ve her şeyden önemlisi de özellikle Kürt mahallesine hitap edebilme anlamında en büyük alternatiften bir tanesi, aktörlerden bir tanesidir. HÜDA PAR, seçim dengelerini değiştirebilen, bozabilen yeni bir denge kurabilen bir parti. Bu anlamda Türkiye'nin sorunlarına da isabetli, doğru, cesur dokunuşlar yapabilen bir parti. Bu anlamda rahatsızlıklar olur. HÜDA PAR hangi tarafta olursa oradaki dengelerin lehte ciddi anlamda değişeceğini gören odakların saldırması da doğaldır. Bel altı saldırılar olduğu zaman rahatsız olduk. Ancak saldırıların olmasını da doğal karşılıyoruz. Neticede siyasette farklılıklar olur, eleştiren olur, seni kabul etmeyen olur, senin fikrini beğenmeyen olur. Biz bunları doğal karşılarız ama insafsızca olduğunu da bir kez daha ifade etmek isteriz.” dedi.
“Herkes inancına, kültürüne, geleneğine ve ailevi yapısına göre hareket etsin”
Karma eğitimle ilgili sorulan bir soruyu da cevaplandıran Demir, “Bir iki gündür seçim vizyon belgemiz yayınlandıktan sonra karma eğitim ile ilgili eleştiriler geldi. Sanki HÜDA PAR karma eğitime karşıdır gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Biz Türkiye'de karma eğitim olmasın gibi bir anlayış içerisinde değiliz. Karma eğitimin eğitimi, gençleri etkilediği ve eğitime odaklanmalarına ciddi anlamda engel olduğu yönünde tespitler var. Bu pedagojik, sosyolojik, psikolojik tespitlerdir. Bizim ifade ettiğimiz husus net olarak aileler, toplum rahat bırakılsın, alternatifler olsun. Karma eğitimde bir taraftan olsun özel kız veya özel erkek liseleri de okulları da olsun. İsteyen çocuğunu karma eğitime göndersin isteyen çocuğunun kız veya erkek okullarına göndersin. Kız imam hatip liselerimiz var. Erkeklere ait okullarımız var. Bu okullarda eğitimin düşük olduğu, kalitesiz olduğu ya da başarısız olduğu yönünde hiç kimsenin bir tespiti yapma durumu söz konusu değil. Türkiye'de eğitimin sıkıntıya gireceği, çocukların cahil kalacağı gibi bir tespiti hiç kimse yapamaz. Çünkü okullar cinsiyet anlamında ayrıldığında başarı çok daha fazla artabiliyor. Genel bir değerlendirme yapıp karma eğitim kaldırıldığında eğitim düşecek gibi bir tespit yanlıştır. Bu tamamıyla algıdır. Sadece seçenekler, alternatifler olsun diyoruz. Herkes inancına, kültürüne, geleneğine, ailevi yapısına göre hareket etsin, ona göre bir tercih yapsın istiyoruz. Bizim karşı olduğumuz dayatmadır. ‘Çocuğunu karma okula göndermek zorundasın’ gibi bir anlayış eğitim sisteminde pedagojik anlamda da sosyolojik, psikolojik anlamda da yanlıştır. Biz sadece bunun değişmesini istiyoruz.” dedi.