Gaziantep’te el yazması tarihi Kuran-ı Kerimlerin ve eski dergah şeyhlerinin eserlerinin sergilendiği Gaziantep Mevlevihanesi Vakıf Müzesi insanlara huzur veriyor. Müzede yer alan Anadolu Selçuklu döneminden kalma el yazması Kuran-ı Kerim ise dikkat çekiyor.
Yaklaşık 400 yıllık bir geçmişe sahip olan Gaziantep Mevlevihanesi, çeşitli yapı dönemlerinden sonra 2007 yılında müzeye dönüştürüldü. Eski şeyhlerin ve dervişlerin dergahı olan müze ziyaretçileri, Anadolu Selçuklu döneminden kalma el yazması Kuran-ı Kerimlerle karşılıyor. Osmanlıca el yazmalarının ve şeyhlere ait eserlerin sergilendiği müze ücretsiz olarak hizmet veriyor.
Müzeye ilk kez geldiğini ve müzeyi görünce huzur bulduğunu belirten Ahmet Özdemir, aynı duyguları yaşamak için tekrar geleceğini söyleyerek, "Çok güzel bir müze olmuş. Çünkü içeri girdiğimde ruhani bir şey hissettim. Eski Kuran-ı Kerimleri filan görünce mealler, Osmanlıca el yazmalar, heykeller olsun insana bir huzur veriyor. Kalbim bir hoş oldu. Anlatılamayacak bir şey, tarifi yok bunun. İnsanların gelip burayı görmesini gerçekten istiyorum. Çünkü tarifi yok bunun burayı gelip görmeniz lazım. Benim anlatmamla veyahut televizyonlarda veya başka bir yerde görmenizle olacak bir şey değil. Burayı gelip görmelerini tavsiye ediyorum. Anadolu Selçuklu döneminden kalmış zannedersem bin 100’lü yıllardan kalma Kuran-ı Kerim vardı. Herhangi bir zarara uğramamış, çok güzel korunmuş. İnsanı çok etkiliyor. Eski zamanlardan kalan eserlerin günümüze kadar gelmesi. Özellikle arkamda görmüş olduğunuz semazen ilk girdiğiniz zaman yüzünüze çarpıyor. Sizi bir anda başka bir dünyaya götürüyor. Gelip görülmesi gereken en önemli yerlerden bir tanesi. 20-25 yıldır Gaziantep'te yaşıyorum. İlk defa geldim bu da bir ayıbım olsun. Buranın ayrı bir havası var insana huzur veriyor. Artık ben hep gelip buradaki huzuru yaşayacağım. Kalbime bir şey düştü sanki bunu artık hep gelip tekrar yaşamak istiyorum" diye konuştu.
