USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Özel Haber

“İNŞAAT DEMEK KENT DEMEK”

Kent, İnşaat ve Ekonomi Kongresi Gaziantep Ticaret Odası Konferans Salonunda törenle başladı

“İNŞAAT DEMEK KENT DEMEK”
02-05-2019 10:36
Gaziantep

Gaziantep Ticaret Odası ve Mimarlar Odası Gaziantep Şubesince, GTO Konferans Salonu'nda düzenlenen Kent, İnşaat ve Ekonomi Kongresi'nin açılışına akademik çok sayıda isim katıldı. Gaziantep Valisi Davut Gül ve diğer yetkililerinde katıldığı kongrenin açılışında konuşan Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Tuncay Yıldırım, “İnşaat demek kent demek. İnşaat sektöründeki verilere bakarak, ekonominin gidişatına dair yorumda bulunabiliriz” diye konuştu.

“GAZİANTEP KÜLTÜR, LEZZET ŞEHRİ OLMANIN YANI SIRA TİCARET KENTİ”

Kent, İnşaat ve Ekonomi Kongresi'nin açılışında konuşan ev sahibi Gaziantep Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım, “Gaziantep kültür, lezzet şehri olmanın yanı sıra ticaret kenti, üretim üssü ve ihracat merkezidir. Salı günü tamamlanan Domotex Halı Fuarı’na bu yıl ziyaretçi sayısı yüzde 20 oranında artarak, 14 bin 300 katılım göstermiştir. Fuarda emeği geçen tüm firmalarımızı kutluyorum.  Üretim ve Ticaret Merkezi olan Gaziantep,  Türkiye’nin gayri safi milli hasılasında 9.sırada, ihracatta ise 6.sırada olan bir şehirdir. 2 milyonu aşkın nüfusu, ev sahipliği yaptığı 500 binin üzerindeki mülteci ile ülkenin nüfus yoğunluğu en yüksek kentlerinden bir tanesidir. Kimi zaman bir avantaj kimi zaman ise büyük bir dezavantaj olabilen stratejik bir konumdayız. 5 saatlik uçuş mesafesinde 2 milyar insana ulaşabilecek bir konumda olan Gaziantep, aynı zamanda karışık durumda olan Ortadoğu’nun da komşusudur. Gaziantepli girişimciliği ile olduğu kadar dezavantajları avantajlara çevirme becerisi ile de fark yaratan bir şehirdir. Sınırlarımızda bulunan ülkelerin en büyük tedarikçisi Gaziantep oluyor. Bu ülkeleri yeniden inşa eden de bizler olacağız” dedi.

“UMUDUMUZ SURİYE’DE BARIŞINDA BİR AN ÖNCE SAĞLANMASI”

“Umut ediyoruz ki yakın gelecekte Suriye’de barış sağlanır, barış sağlandığında, güvenlik tesis edildiğinde de insanların başını sokacakları çatıya, hastaneye, yola ihtiyaçları olacaktır. Biz şuanda o insanların temel ihtiyaçlarının tedarikçisi isek gelecekte ihtiyaç duyacakları okulu, hastaneyi ve yolu bizler, Gaziantepli girişimciler yapacak” şeklinde konuşan Yıldırım sözlerini şu şekilde sürdürdü;
“Yeniden yapılanmada Gaziantep ve durumdan en fazla etkilenen Hatay, Şanlıurfa gibi sınır kentlerde rol almalıdır. Sınır kentlerinde bulunan iş adamlarının önceliği de bu konu olmalıdır.  Bu kentlerimiz, 8 yıldan bu yana komşu ülkede yaşanan savaşın maddi ve manevi sıkıntılarını çekti. Bu konuda ayrıcalığa hakkımız olduğunu düşünüyorum. Kent, İnşaat ve Ekonomi Kongresinin bize bu konuda çok şey katacağından hiç şüphem yok. Buradaki değerli bilim insanları ile birlikte Ortadoğu’nun yeniden inşasını da Gaziantepli girişimcilerin üstleneceği rol için bir yol haritası belirlenmesini umut ediyoruz.   Türkiye, inşaat sektörünün kaldıraç olduğu bir ekonomik yapıya sahiptir. İnşaat sektöründeki verilere bakarak, ekonominin gidişatına dair yorumda bulunabiliriz. İnşaat demek kent demek, yaşam demek, hayat standartının göstergesi demektir. Ekonomi ise bunların hiçbirinden bağımsız düşünemeyeceğimiz bir kavramdır. Bir bütün olarak düşüneceğimiz ve tartışacağımız kongre büyük bir önem taşıyor. Ekonomik gelişmelerin inşaat ve kent ekseninde değerlendirileceği en uygun nokta Gaziantep olacaktır. Çünkü burası kentleşmenin, hızlı nüfusun yoğun, ekonominin güçlü olduğu, gelecek hedefleri olan bir şehirdir. Bazı şehirler bulunduğu kıtaya sığamayacak kadar büyüktür. Gaziantep’te kendi bulunduğu kıtaya sığamayacak kadar büyük bir şehirdir. 195 ülkeden 180’ine ihracat yapan, kıtaları aşmış bir şehirde bulunuyoruz.”

“SON 10 YILDIR EMLAKTA KRİZE ŞAHİT OLDUK”

“Geçtiğimiz 10 yılda Amerika’da başlayan emlak krizinin Avrupa’ya ve uluslararası finans merkezlerine sıçrayışına şahitlik ettik. Bu krizden çıkış için Amerikan FED başta olmak üzere tüm merkez bankaları eksi seviyelere indirirken, trilyonlarca dolar para piyasaya sürüldü. Görülmemiş miktarda sermaye birikimi, faizlerin daha yüksek olduğu gelişmekte olan ülkelere yönelmeye başladı” diye konuşan Mimarlar Odası Gaziantep Şubesi Başkanı Özgür Girişken, konuşmasını şu şekilde sürdürdü;

“Ucuz ve bol finansman kaynağı tüm ülkelerde fiyatların artmasına neden oldu. Türkiye’de bu dönemde inşaat sektöründe yaşanan büyümeye ve emlak fiyatlarında yaşanan artışlara şahit olduk. Düşük faiz ve bol finansman döneminde inşaat sektörü cazip hale geldi ki, asırlık işletmeler, sanayi kuruluşları, iş alanlarını terk ederek emlak yatırımlarına yöneldiler. Tüm kesimler inşaat sektöründen faydalanmak istiyorlardı. İnşaat sektörü öncülüğünde büyüyen Türkiye ekonomisi, rakamsal değerlendirmelerde iyi sinyaller veriyordu. 2012 yılına gelindiğinde kişi başı gelir 12 bin 500 dolar seviyelerine kadar yükselmişti. Bu süre zarfında inşaat firmalarının sayısı 350 bine kadar tırmanarak, tüm Avrupa’nın 10 katı değerine ulaşıyor. 350 bin civarında emlakçı olduğu tahmin ediliyordu. İhtiyaç doğrultusunda onlarca yeni mimarlık ve mühendislik teknik bölümleri açılıyordu. 2013 yılında Amerikan Merkez Bankasının miktarsal genişlemeyi durdurmaya başlaması ile birlikte sermaye piyasalarında deprem etkisi yarattı. Düşük faizden büyüyen inşaat sektörü için yeni dönem başladı. Türkiye’de yaşanan durumu doğru analiz edebilmek adına Kent, İnşaat ve Ekonomi Kongresini düzenliyoruz. İçinde bulunduğumuz durumu ne küçük bir sorun ne de içinden çıkılamayacak bir sorun olarak görüyoruz. Aşılamayacak hiçbir sorun olmadığı gibi çözüm için teşhise ve teşhisin kabul edilmesi gerekiyor. Kongrede doğru konu başlıklarının belirlenmesi ve doğru soruların sorulması önemsendi. Bu kongrenin hem Gaziantep hem de ülkemiz açısından önemli sonuçlar vereceğini umut ediyorum.”

“SINIRLARIN KALKTIĞI BİR DÖNEMDEYİZ”

“Küreselleşme yaşıyoruz. Sınırların kalktığı bir dönemdeyiz. Sürdürülebilir kalkınma denen dünyanın konuştuğu bu modeli kendi ülkemizde ve kendi şehrimizde oluşturmamız gerekiyor. Her sabah kalktığımızda büyük bir rekabetle karşı karşıyayız” diye konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin sözlerini şu şekilde sürdürdü;

“Bu rekabeti iyi yönetmek zorundayız. Şehir kalkınmasında riskleri, fırsatları ve analizleri çok iyi belirlememiz gerekiyor. Çok ciddi avantajlarımız var. Lojistik olarak baktığımız zaman birçok dezavantajın avantaja dönüştürüldüğünü görüyoruz. İmkanlarımızı fırsata dönüştürüp şehirler yarışışında Gaziantep’i hak ettiği noktaya getirmemiz gerekiyor. Sanayimiz olmazsa olmazımız. Yüksek katma değerli üretime bir an önce geçmemiz gerekiyor. Sayın Valimizin önderliğinde Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığımızla bir toplantı yaptık. Bizi ileri teknolojiye geçirecek katma değer üretecek bir pozisyon için bizlerin üzerine ne görevler düştüğünü konuştuk. Şu anda ilgili bakanlıklarla görüşüp konunun bire bir takipçisi olacağız. Sanayinin yanında ikinci en büyük gücümüz isek hizmet sektörüdür. Çok genç bir yapımız var. En büyük gücümüz beşeri yapımız. İnsana yatırım yapmamız gerekiyor.”

“GAZİANTEP MODELİ SEVGİ MODELİDİR”

“Gaziantep modeli sevgi modelidir. Dünyanın ihtiyaç duyduğu model de budur. Her kesimin enerjisini birleştirip önemli bir yol almamız gerekiyor. Tarihi yapımızla müzeler şehri olma imkânımız var. Artık dünya bu kültürel mirası döndürme çabası içinde. Lezzetin başkentiyiz. Yine Sayın Valimizin başkanlığında, Ticaret Odamızın içinde bulunduğu bir modeli çalışma sistematiğini uygulamaya geçirmemiz gerekiyor” diye konuşan Şahin sözlerini şu şekilde sürdürdü;
“Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olarak yeniden yapılanıyoruz. Katılımcı vatandaş odaklı bir yapıya gidiyoruz. Bu şehrin yerel gücünü arttırmak istiyoruz. Kendi içimizde küçülüp verimliliği arttırmak için çalışıyoruz. Bir taraftan küçülürken bir taraftan da ARGE, inovasyon ve ekonomiyle ilgili kısma da önemli bir başkanlık kuruyoruz. Sadece sanayiciden, inşaatçıdan beklemekle bu iş olmaz. Herkesin kendi görev alanı içinde en iyisini yapması gerekiyor.  Ben inanıyorum ki Cumhuriyetin 100. Yılına en yakın olan şehir Gaziantep. Bu gücün fark etmemiz gerekiyor. Şu anda sanayinin, turizmin, lezzetin başkentiyiz. Yine kongre turizminde de en hızlı yükseliş gösteren şehir Gaziantep’tir. Gücümüzü birleştirip bu şehir için ne gerekiyorsa hep birlikte yapacağız.”

“GAZİANTEP HER KONUDA OLDUĞU GİBİ BU KONUDA DA İLK 5-10 GİREBİLECEK ŞEHİRLER İÇERİSİNDE”

“Gaziantep her konuda olduğu gibi bu konuda da ilk 5-10 girebilecek şehirler içerisinde. Bunu yapabilecek potansiyelimiz var. Bu kongreyi başlangıç olarak düşünüyoruz” şeklinde sözlerine başlayan Gaziantep Valisi Davut Gül, sözlerini şu şekilde sürdürdü;

“Özellikle turizmi yılın tamamına yayılması konusunda Gaziantep’in kongre turizmi anlamında bir adım ileri gitmesi gerekiyor. Gaziantep’te yapılamayacak hiçbir şey yok. Gaziantep’in yapamayacağı organizasyonu Türkiye’nin başka yerinde de yapılamaz. Komşumuz Suriye’de bir sorun yaşıyoruz ama hiçbir savaş sonsuza dek sürümez. Savaşa rağmen Gaziantep olarak Suriye’ye 430 milyon dolar ihracat yaptık. Savaştan önce 1.5-2 milyar doları yakaladığımız ihracatımız vardı. İnşallah Suriye’de taşlar yerine oturduğunda Suriye’nin inşasında Gaziantepli sanayicileri, müteahhitleri önemli rol alacak.  Gaziantep’te üretilen ürünler daha çok kullanışlı. Buradaki Suriyeli misafirlerimiz Gaziantep’te ve Türkiye’de üretilen ürünlerin kalitesini gördüler. Bunun orta vadede çözüleceğini düşünüyoruz. İnşaat sektörü bütün ekonomiyi etkiliyor. Türkiye konut sorunu olan bir ülke. Gaziantep konut sorunu olan bir şehir. İnsanlarımızın ekonomik seviyeleri yükseldikçe beklentileri yükseliyor. Şehirleşmenin, arsa üretiminin buna göre olması lazım. Müteahhitlerin kendini buna göre yenilenmesi lazım. Mimarlarımızın, mühendislerimizin şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da bunun kısaltması gerekiyor. Bu kongrede emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Kongrenin hayırlı olmasını diliyorum.”

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
19 Ekim 2024 Hakimiyet Gazetesi
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Karikatürler