USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Mobil

"KENDİNE DEĞER VER, SAĞLIĞINI KORU"

Bu haftaki röportajımızın durağı sağlıklı beslenme ve kaliteli bir yaşam tüyoları aldığımız, siz okurlarımız için çok değerli bilgileri bizlerle paylaşan, Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşe Ufuk Kepkep oldu.

22-12-2015 11:30
Gaziantep

Bu haftaki röportajımızın durağı sağlıklı beslenme ve kaliteli bir yaşam tüyoları aldığımız, siz okurlarımız için çok değerli bilgileri bizlerle paylaşan, Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşe Ufuk Kepkep oldu.

 

Sizi tanıyabilir miyiz?

UFUK KEPKEP: 1956 Nevşehir doğumluyum. İlk ve orta eğitimimi Ankara’da, liseyi ise Karabük TED’te okudum. Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyet Bölümünü bitirdim. 11 yıl Dış Kapı Eğitim Hastanesin’ de çalıştım. 1990’da eşimin de görevi dolayısıyla Gaziantep’e geldim ve yerleştim.

Bir diyetisyen ve beslenme uzmanı için Gaziantep nasıldı?

UFUK KEPKEP:   Mesleki olarak o zamanlar beslenme ve diyet bölümünün ne olduğunu, bir diyetisyenin görevlerinin neler olduğunu, görev kapsamının neler olabileceğini, bir çok mesai arkadaşlarımızın dahi çok bilgi sahibi olmadıklarını gördüm.

Yemeği çok seven bir toplum için diyet ve beslenme uzmanı ilginç gelmiş olmalı.

UFUK KEPKEP: İlk zamanlar biraz tepki bile aldık. Oldukça mücadele dolu yıllar geçirdik mesleği tanıtma adına. Gaziantep’ de o yıllarda iki diyetisyendik. Diğer meslektaşımla beraber Gaziantep’te ilk beslenme ve diyet bölümünü kurduk. Diyetisyenin görevlerini hem mesai arkadaşlarımıza, hem aşçılarımıza, hem de danışanlarımıza anlatmaya çalıştık.

Başarılı olabildiniz mi?

UFUK KEPKEP:   Evet zorda olsa Gaziantep’te bunu gayet iyi anlattığıma inanıyorum. Mesela bir hanımefendiye yürümesini tavsiye etmiştim. Eşi benimle tartışmaya gelerek,” bir kadın tek başına sokakta yürüyemez. İnsanlar kötü şeyler düşünürler. Bir bayana nasıl yürümeyi tavsiye edersin?” diye çıkışınca bende adamı eşiyle birlikte yürümeye ikna ettim. Sonrada karı koca bana teşekküre geldiler.

Beslenmeyi bilmiyoruz, kulaktan dolma şekilde besleniyoruz. Kilo ve kolesterol da çok yaygın. Sağlığımız tehlike altında mı?

UFUK KEPKEP: Öncelikle aşırı besleniyoruz ve miktarlarımız çok fazla. İkincisi de hareketsiz yaşıyoruz. Üçüncüsü ise çok fazla yağlı tüketiyoruz. Diyetler de sıfır yağ yoktur ama aşırısı da yoktur. Son zamanlarda işlenmiş gıdalar da çok tüketilmeye başlandı . Doğal sebze ve meyveden uzaklaştıkça kilodan daha çok bahseder olduk. Beslenme alışkanlıkları ve hareketsizlik, eğer aileden gelen bir yatkınlık yoksa ne yazık ki kolesterolu tetikler.


GDO’ lu ürünler sağlığımızı ne kadar risk altında tutuyor?

UFUK KEPKEP: Vücutta ki gen yapısını etkilediği için vücut bunların çoğunu tanımlayamıyor. Ve buna karşı bir enflamasyon oluşturuyor.Buda sağlık için risk demek. Bu yüzden kendi tohumlarımıza sahip çıkmalıyız. Hatta ülke politikası olarak yabanc ı tohumların tamamen kaldırılması lazım.

Geçmişten günümüze değerlendirme yaparsak ,biz şişmanlaşmaya mı başladık? Aynı zamanda bilinçlenme çağında olduğumuzu da iddia edecek olursak.

UFUK KEPKEP: Evet bilinçlenme çağındaymışız gibi duruyoruz ama bildiklerimizle ne yazık ki uygulamaya geçemiyoruz. Bilinçlenme zaten uygulamayla olur. Uygulanmayan geçirilmemiş şeyler de öğrenilmiş olarak algılanmamalı.Teknoloji ile birlikte hareketliliğimizi kaybetmeye başladık.



Diyetisyen ve beslenme uzmanlarına başvurular da artış var mı?

UFUK KEPKEP: Günümüzde pek çok insan artık diyetisyenlerden danışmanlık hizmeti alıyorlar. Önceleri sadece büyük şehirlerde diyetisyenlik hizmetleri varken, şimdi Türkiye’nin her bölgesinde var ve oldukça da yaygın.

Sadece kilo problemi   olanlar mı diyetisyene gitmeli?

UFUK KEPKEP: Aslında her ailenin hayatında bir psikoloğu, diyetisyeni ve doktoru olmalı. Bunlar sizlerin sağlıklı ve kaliteli bir hayat geçirebilmeniz için ihtiyacınız olan danışmanlarınız. Danışmanlık hizmetini alarak çocuk daha dünyaya gelmeden sağlıklı beslenme de öğrenilmeli ki sağlıklı nesiller dünyaya getirilsin. Anne adayı önce kendisindeki vitamin ve mineral eksikliklerini tamamlamalı yeterli ve düzenli beslenmeyi öğrenerek makro ve mikro elementleri yerine koyacak şekilde beslenmesini düzenlemeli ki ondan sonra hamilelik süreci başlamalı.Doğum sonrasında da anne sütü 6 aya kadar hiçbir ek gıda almadan alınması çok önemli. 6 aydan sonra da doğru ek gıdalar seçilmeli. Zaten anne sütüyle beslenen çocuk zaten şişman da olmaz.

Bir şehir efsanesi olarak vitaminler kilo yapar mı?

UFUK KEPKEP: Hayır yapmaz. Sadece insan vücudu vitaminsiz kaldığında,isteksiz iştahsız olacaktır. Ancak vitamin takviyelerinden sonra vücut normale döndüğünden yeme isteği normale döner ve iştah açılır. Önemli olan sağlığı korumaktır kaybettikten sonra geri kazanım çok zordur.

Diyabette son yıllarda hızlı bir artış gözlenmekte. Etkenleri nelerdir?

UFUK KEPKEP: Maalesef şuan da diyabetin görünme sıklığı çok hızlı arttı. 2025’ de görmemiz gereken sayıya şuan ulaştık. Ne yazık ki her 4 kişiden 1’i diyabetli. Nedeni de aşırı bilinçsiz beslenme ve hareketsizlik. Evde temizlik yapmıyoruz. En kısa mesafelere bile arabayla gidiyoruz.Hareket etmiyoruz.

Sporu nasıl yapmalıyız?

UFUK KEPKEP: Tavsiyemiz, haftada 3 gün 45 dakikayla 1 saat arası süren sporlar.Bununda her yaşa ve özelliğe göre uygun ve bilinçli bir kişi tarafından yaptırılması lazım. Egzersizin devamlılığı da çok önemli. Kilo vermek için değil, sağlıklı olabilmek için egzersiz yapılmalı.

Sadece spor yeterli mi?

UFUK KEPKEP: Fazla kilodaki bir sıkıntıda yavaş çiğnemeyi unuttuk. Gıdaları acele olarak hemen yutuyoruz. Lokmalarımızı   ağzımız da 10-15 kere çevireceğiz ki sonrada zaten 20’yi bulursunuz. Onu başarın, hatta sayın lokmanızı.Biz buna farkındalık diyoruz. Bir elmayı 3-5 lokmada da bitirebilirsiniz. Ama yediğinizin farkına varmazsınız. Beyninizin farkına varıp keyfi alması lazım. O yüzden yavaş yavaş keyfini çıkararak yemeli . Diğer tavsiyemiz de sebze tüketimini arttırın.Hem posa yönünden iyidir. Hem de mineral yönünden zengindir. Mide de şişkinlik yaptığı için de doygunluk hissi yapar. Meyveleri biraz kısıtlıyoruz. Özellikle fruktoz konusunda dikkatli oluyoruz. Yeterli protein ve kalsiyum almak da çok önemli ki bunu da dengeleyebilmek için bir diyetisyenden yardım alınması gerekir.
Ve tüm bunlara ilave olarak ta bol su tüketimi de çok önemli.

Sporu yapmak herkese çok zor geliyor.

UFUK KEPKEP: Gaziantep park yönünden de çok zengin bir şehir ve parklarda yürümek insana mutluluk verir. Endorfinlerin salınmasına neden olur. Kişi yürüdüğü zaman hem bol oksijen alır hem de yeşillikten dolayı huzurlu hisseder. Kendinizi mutlu hissettiğinize de bir takım hastalıkların da görülme riski azalır. Günde 40 dakikalık yürüyüş insanın hayatına çok şey katar.

Size danışmanlık için gelen mutsuz insanları nasıl motive ediyorsunuz?

UFUK KEPKEP: Öncelikle insanları daha önce kullanmadıkları sebzelerle tanıştırıp, barıştırıyoruz. Şunu yeme,bunu yapma demke yerine miktar kısıtlama,spor vb. ve kişiye özel programlar hazırlıyoruz. Aslında Gaziantep’in yemekleri zararlı da değil. Sebze ve yemek kültürü de çok çeşitli. Sadece sorun fazla tüketmek ve hareketsizlik. Bize gelenlere ilk tavsiyelerimizde bunlar oluyor.



“Şok diyet”ler hakkında ne söyleyebilirsiniz?

UFUK KEPKEP: Bizim günlük almamız gereken vitamin ve proteinlere ihtiyacımız var. Siz bunları erteleyerek dengesiz bir diyetle yaşamınızı nereye kadar sürdürebilirsiniz? Araştırmalar da gösteriyor ki kısa süreli yapılan diyetler belki hızlı kilo verdirir ama kalıcı olmaz. Mümkünse  beslenme alışkanlıklarında kalıcı değişiklikler yapılmalı.

Obezite yaygınlaşıyor mu?

UFUK KEPKEP: Çok yaygınlaşıyor diyemeyiz ama, obezite tedavisi çok uzun soluklu sorun ve bir iki ayda olacak bir şey de değil. Birkaç senenizi alabilir. Obezitenin tedavisinde psikolojik destek ve endoktrin uzmanından yardım alınmalı. Multi disipliner sistem içinde bu kişiye 2-3 sene bir vakit ayrılması gerekiyor. Eğer yine sonuç alınamıyor ve sağlık problemleri de varsa cerrahi müdahale gerekir.Ama bunun da sınırları var.

Üzgün olduğumuz da neden çok yemek isteriz?

UFUK KEPKEP:   Biz buna daha çok “yerine koyma” diyoruz. Ulaşamadığımız bir şeyin yerini yemekle tamamlıyoruz. Mesela öfkeyle başa çıkamayınca direkt dolaba gideriz. Çünkü öfkemizle yüzleşemeyince bunu başka bir yere yansıtıyoruz. Aslında dolaptan önce problemi çözmeye çalışsak yemeği düşünmeyeceğiz bile. Mesela kişi ne zaman daha çok yediğini bir yere not tutabilir. Günlük yaşamını not tutup, hangi zamanlarda daha çok yediğini karşılaştırarak nasıl yediğinin farkına varabilir.

İnternetten alınan zayıflama hapları, bitkisel otlar hızla artmakta ve ne yazık ki bazen ölümlerle sonuçlanıyor. İnsanları bilgilendirmek adına ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

UFUK KEPKEP: Ben Türkiye Diyetisyenler Derneği Gaziantep temsilcisiyim. Bununla ilgili, Büyük Şehirde, Şehitkamil Kültür Merkezlerinde birçok yerlerde konferanslarımız oldu. Ne yazık ki halktan beklediğimiz ilgiyi göremedik. Çok değerli hocalar getiriyoruz. İnsanlar ne yazık ki bilinçsizce bitki çayları alıyorlar. Nedeni de insanlarımızın biraz kolaycılığa kaçması.Zahmetsizce zayıflama uğruna sağlıklarını tehlikeye atabiliyorlar.Bunlar bir sömürü düzenin illegal olarak ve sağlık bakanlığının onayladığı ilaçlar değil. Biz bir aspirini bile yüz kere düşünüp öyle alın diyoruz. Bilinçsizce ilaç almak kadar tehlikeli bir şey yok .

Sağlıklı bir yaşam için hangi sık aralıklarla ne tür, testleri yaptırmamız lazım?

UFUK KEPKEP: Hasta şikayeti olduğu zaman hekimine gittiğinde, zaten hekimİ gerekli tahlilleri hastaya söyleyecektir. Bunlar da genelde vücutta hangi vitaminlerin moleküllerin vb. eksikliğini belirleyici testlerdir.

Hekimlerden hastaları diyetisyenlere yönlendirmeler çoğaldı mı?

UFUK KEPKEP: Bazı hekim arkadaşlarımız artık daha fazla diyetisyenle irtibatta olarak çalışıyorlar. Fakat yine de bizim istediğimiz seviyeye gelmiş değil. Hekim ve diyetisyen iş birliği çok önemli. Biz dernek olarak sağlık ocaklarında aile hekimlerinin yanında mutlaka bir diyetisyenle çalışmaları gerektiğini savunuyoruz.

Dernek olarak ne gibi faaliyetleriniz var ?

UFUK KEPKEP: Farkındalık olarak zaman zaman konferanslar düzenliyoruz. Basın bülteni çıkartıyoruz. Bir önemli eksikliğimiz de yaşlılarımızın beslenmesine gerekli özeni göstermiyoruz. Ben bu konuda çok üzüntülüyüm. Hatta bu konu üzerinde birkaç kere girişimde bulundum. Fakat istediğim desteği bir çok kurumlardan alamadım.

Biz yaşlılık sendromlarına erken girip nasıl besleneceğimizi de bilmiyoruz değil mi?

UFUK KEPKEP: Yaşlılarımızın beslenmeleri çok önemli. Onları hayattan koparmadan mutlu, kaliteli, değerli kılınarak yaşamlarını sağlamamız gerekir. Ve sağlık giderlerinde yaşlılara harcanan bütçe çok fazla. Biz onu bu şekilde azaltabiliriz. Benim hayalim, 70 yaş üzerindeki yaşlılara mutlu ve kaliteli bir yaşam oluşturmak. Bir tesis düzenlenilebilinir. Mesela park alanı gibi, yaşlılarımız burada bir çiftlik ortamında egzersizler, müzik ve sağlıklı beslenmeleri ile yaşlılarda oluşan hastalıkları küçük harcamalarla engellenilebilinir. Ben bunun bir sosyal sorumluluk olduğuna inanıyorum

Yapılabilecek ne kadar güzel ve yararlı işler var sizlerden öğreneceğimiz..

UFUK KEPKEP: Aslında gençlik spor merkezleri kurulurken orta yaş üstü spor merkezleri de açılarak bir sürü genç fizyoterapistlerimizden, psikologlarımızdan, diyetisyenlerimizden ve gönüllü çalışacak üniversite öğrencilerimizden yaşlılarımızın hizmetlendirebiliriz. Servislerle o kişiler belli saatlerde evlerinden alınıp, egzersizleri, bakımları ve beslenme eğitimleri olabilir. Çocukların beslenmesi ne kadar önemliyse yaşlı bir insanın beslenmesi de o kadar önemlidir. Çünkü onlar bizim değerlerimiz ve onlarda oluşan aksaklıkların maliyeti de çok büyük.Ayrıca iyileşme süreçleri de çok uzun olmakta.Biz bu maliyetleri arttırmadan bir takım önlemlerle onlara sağlıklı kaliteli bir yaşam sunabiliriz



Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

UFUK KEPKEP: Genç erkek ve kızlarımızın son zamanlarda bel çevreleri hızla kalınlaşmakta. Bu da bize sağlık yönünden sinyaller veriyor. Metabolik sendromlar, diyabet ve obezlik ile ilgili ailelere dikkatli olmalarını söylüyorum. Evler de sebze yemeği yapmayı alışkanlık haline getirmeliler. Bunu  çocuklara 18 yaşına geldikten sonra değil, bebeklikten itibaren olmalı. Küçük yaştan spor alışkanlıkları da kesinlikle olmalı. Öncelikle doğru nefes almayı da bilmiyoruz. Ağızdan nefes alınıldığında bütün toksinler akciğerlerimizin altında kalıyor. Burundan ve derin nefes almalıyız.Örneğin sporu alışkanlık haline getirmek adına bisiklet yolları açılabilinir.Hem ülke ekonomisine katkı, hem çevre kirliliğini önleme, hem de kişiye hareket kazanım açısından çok güzel olur.

Bir slogan istesek sizden?

UFUK KEPKEP: Önce kendini değerli görmek ve sağlığına değer vermek gerekir. Kişinin kendine yaptığı yatırım, en büyük yatırımdır.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
19 Ekim 2024 Hakimiyet Gazetesi
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Karikatürler