Çocuk işçiliği, sokakta yaşamak zorunda kalan ve ağır bir işçilik sergileyen çocuklar ve diğer yandan madde bağımlısı çocuk ve gençlerimiz. Dün UNICEF ve TESK ortaklığıyla düzenlenen “Çocuk İşçiliği” adlı toplantıya katıldım. Yaklaşık 4 saat süren toplantıda konuşulan sadece işyerlerinde çocuk işçi çalıştırılırken nelere dikkat edilmeli oldu. Bakın Gaziantep ağır şartlarda çocuk işçiliği konusunda ön sıralarda. Ucuz iş gücü olarak görülen çocuklar yaşamın daha ilk yıllarında ağır iş yükü altında eziliyor. Diğer yandan sokakta çalışan ve hiçbir güvenliği olmayan çocuklarımız yer alıyor. Yolda yürüdüğümüz yerde mendil satan, kalem, çakmak satan çocukları hepimiz görüyoruz. Görüyoruz ama sadece bakmakla yetiniyoruz. Şimdi bu çocukların ergenlik ve gençlik yaşlarında ağır iş yükünden çıkışla birlikte topluma bakış açısını empati kurarak siz düşünün. Daha çocuk yıllarında yaşadıkları ağır travmaları nasıl atlatacaklar? Yaşama nasıl adım atacaklar? Kaç tanesi okuyacak? Kaç tanesi iyi bir yaşam sürecek? Bunları düşünen birileri var mı? Türkiye genelinde madde kullanımında riskli 15 il arasında yer alan Gaziantep’te bakın “risk” gurubu diyorum bunu kamuoyu biliyor ama kimseden çıt çıkmıyor. Sokaklarda güvensiz bir şekilde çalışan çocukları bekleyen en büyük tehlikelerden biri madde bağımlılığıdır. Daha geçtiğimiz günlerde iddia iddia olmasına rağmen bana göre gerçek uyuşturucu satıcıları tarafından gündüz saatlerinde Mehmet Oğuz adlı vatandaş oğlu ile birlikte herkesin gözü önünde öldürülmüştü. Sıradan bir cinayetmiş gibi kayıtlara geçen bu olay beni günlerce düşündürdü. Düşünün, “kardeşim burada uyuşturucu satmayın” diyorsun ve dediğinize sizi pişman ediyorlar ve canınızı alıyorlar. Nasıl oluyor, bu nasıl bir süreç?
DOĞU GUATA’DA KATLİAMA SESSİZ KALMA!
Çocuk dünyanın her yerinde çocuktur. Şimdi sokakta çalışan çocukları anlatıyorum ama diğer yandan her gün iç savaşlar nedeniyle öldürülen onlarca çocukta hemen sınırımızın diğer yanında yer alıyor. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonunun (UNICEF) verilerine göre, bebek ölümleri artmaya devam ediyor. UNICEF, 10 Aralık'taki açıklamasında, 7-17 yaşlarındaki 137 çocuğun tedavileri yapılmak üzere acilen tahliye edilmesi gerektiğini bildirdi. Az sayıdaki gıda maddesinin fiyatları da pahalandı. Bebek mamasının tükendiği bölgede, 1 bardak süt bin Suriye lirasına (9 TL) çıktı. Pirincin kilogramı 2 bin 900 Suriye lirası (25 TL), bir kilogram şeker ise 2 bin 450 Suriye lirasından (21 TL) satılıyor. Rejimin hastaneler, sağlık merkezleri ve ilaç depolarını hedef alması ve yenilerinin tedariğini engellemesi sonucu hastalar kaderlerine terk edildi. 2014'ten bu yana 527 bebek öldü. Kuşatmaya bağlı açlık, ilaçsızlık nedeniyle 2014'te ölen bebek sayısı 15 iken bu sayı 2017'nin 10 ayında 227'ye yükseldi. Beşar Esad rejimi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) Suriye’de 1 ay insani ateşkes kararı almasına karşın Doğu Guta’daki saldırılarına devam ediyor. Esad rejimi, dün Doğu Guta bölgesinde kimyasal silah kullandı. Saldırıda 18 kişi gazdan etkilenirken bir çocuk da hayatını kaybetti. Muhalefetin kurduğu Suriye geçici hükümeti Sağlık Bakanlığı yerel şubesi tarafından yapılan açıklamada, Doğu Guta’daki Şifoniye beldesinde meydana gelen şiddetli patlamanın ardından klor gazı kokusu alındığı ifade edildi. Açıklamada, gazdan etkilenen en az 18 kişinin tedavi edildiği belirtildi. Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Doğu Guta’daki saldırının ardından bir çocuğun nefes alamaması sonucunda öldüğünü doğruladı. Yaşanan olaylara rağmen Esad rejimi Doğu Guta’da kimyasal silah kullandığını reddetmeye devam ediyor. Bu insanlık dramı karşısında sessiz kalmak insanlık suçudur!..