MHP Gaziantep İl Başkanı Muhittin Taşdoğan yaptığı basın açıklamasında sağlık çalışanlarına yönelen şiddet konusunu ve Gaziantep’in deprem haritasının yenilenmemesi ve deprem anında toplanma alanlarının belirsizliği ile ilgili konuştu.
Son zamanlarda doktorlara ve sağlık çalışanlarına yönelen şiddetin hem oranları hem de dozajının arttığını belirten Taşdoğan, “3,5 yılda 32 bin doktor ve sağlık çalışanı, hasta ve yakınları tarafından şiddet gördü. Sağlık sistemindeki aksaklıkların sorumlusu sağlık çalışanları olmadığı halde mağduru sağlık çalışanlarıdır. Son 9 ayda sağlık çalışanlarının 642’si fiziksel şiddete, 5 bin 165’i sözel şiddete ve bin 185’i de hem sözel hem de fiziksel şiddete uğradı. Dr. Ersin Arslan Hastanesi ve Hatem Hastanesinde yaşanan şiddet olaylarını kınıyor, şiddete uğrayan arkadaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Sorumlulara ise gereken cezanın verilmesini hususunda takipçi olacağımızı da bildiririz “ dedi.
Gaziantep’in deprem haritasının henüz yenilenmemiş olması ve toplanma alanlarının ise belirsiz olmasına dikkat çeken Taşdoğan,“ Gaziantep, Türkiye'nin en önemli tektonik hatlarından biri olan Doğu Anadolu Fay Hattının etki alanı içinde İlimiz merkezi bu fay hattına yaklaşık 40-45 km mesafede, bu fay hattında her yıl yaklaşık olarak 1-1.5 cm civarında bir kayma meydana gelmektedir. Verilere göre büyük deprem olarak nitelendirilen büyüklüğü 7 ve üzerinde bir deprem 1513 yılından bu yana meydana gelmemiştir. Fay hattının bu kesiminde yaklaşık olarak 500 yıldır büyük deprem meydana gelmemesi, 4-5 m civarında gerilme veya sıkışma olabileceğine işaret etmektedir. Böyle bir sıkışma büyüklüğü 7 ve üzerinde bir deprem olabileceği ihtimalini her zaman canlı tutmaktadır. Bu sebeple en son 1996 yılında güncellenen deprem haritasına henüz el değmemiştir. Mevcut deprem haritalarına göre Gaziantep kent merkezinin 3. Derece Deprem Bölgesi olarak görünmesi Gaziantep'te deprem tehlikesi bulunmadığı yönünde bir algı oluşturmaktadır. Fakat 2011 yılında tespit edilen ve az önce bahsettiğim fay hattı önemli risk unsurları oluşturmaktadır. 2015 yılında tamamlanacağı duyurulan yeni deprem haritasının güncellenmemesi deprem riskinin gerçek boyutlarının fark edilmesini engellemektedir. Bu konuyla ilgili gerekli çalışmaların biran önce gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Ayrıca bu deprem haritası güncellemenin ardından vatandaşlarla paylaşılmalıdır. Deprem esnasında toplanma alanları ise herkesin bileceği şekilde düzenlenmeli ve paylaşılmalıdır“ diye konuştu.