“GENEL BAŞKANIMIZI DİNLEMEDİ, BİZİ DE DUYMADI!”
Genel merkezin "asansör bakımı Makine Mühendisleri Odası’na verilsin" talimatının Umut Yılmaz tarafından hiçe sayıldığını açıklayan Reisoğlu, “Kendisi bu talimatı yerine getirmedi, biz de hangi firmaya verdiğini hâlâ bilmiyoruz” dedi. Kısacası, asansör muhabbeti yerel siyasetin asansörle düştüğü seviyeyi de gözler önüne serdi.
Akraba, Eş, Dost Karması CHP'nin İstihdam Modeli Değil!
Reisoğlu’nun açıklamalarında en dikkat çeken başlıklardan biri de, belediyedeki “akraba atamaları” oldu.
“Kendi çevresinden birçok kişiyi belediyede görevlendirdi. Bizim CHP olarak ne bir kişi talebimiz ne de yönlendirmemiz oldu” sözleri, partide liyakat tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı.
“CHP’DEN SEÇİLDİ, CHP’Yİ SUÇLADI”
CHP'den belediye başkanı seçilen bir ismin partiye bu denli yüklenmesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Reisoğlu, “Eğer bağımsız olacaksan halktan bağımsız oy isteyeceksin. CHP’nin oyu ile seçilip sonra partiyi taşlamanın adı ne siyaset ne de etik olur” dedi.
“İSTİFA EDENLER KAYBEDER, CHP DEĞİL”
Umut Yılmaz’ın istifasıyla partinin bir şey kaybetmediğini savunan Reisoğlu, “Asıl kaybedenler gidenlerdir” dedi. İl başkanı açıklamasında “örgütümüz dimdik ayaktadır” vurgusu yaparken, Gaziantep örgütünün Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun arkasında olduğu da net biçimde ilan etti.
"Bu zor dönemde CHP’li olmak kolay değil" diyen Reisoğlu, partide kalmayı bir tür cesaret testi gibi tanımladı.
“AÇIKLAMA YAPMADAN ÖNCE ÜSTLERİMİ ARARIM”
Eleştirilerle ilgili neden daha önce açıklama yapmadığı sorusuna da oldukça “sistematize” bir yanıt verdi Reisoğlu:
“Ben açıklama yapmadan önce genel merkezime sorarım. Üstümden habersiz konuşmam. Zaten genel merkezimizin bilgisi varsa, gerisi teferruattır.”
İl Başkanının bu sözü “CHP’de hiyerarşi öyle işler ki, önce genel merkez konuşur, sonra biz alkışlarız” şeklinde yorumlandı.
