Pandemi nedeniyle bir yılı aşkın süredir zor zamanlar geçiren esnaf ve sanatkârların ayakta kalabilmesi ve kontrollü normalleşmenin sürdürülebilmesi için kurallara her zamankinden daha çok uyulması gerektiğinin altını çizen TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Bir yılı aşkın süredir devam eden pandemi nedeniyle işleri durma noktasına gelen esnafımız kontrollü ve yerinde normalleşme süreciyle birlikte tüm tedbirleri alarak sahaya çıktı. Ancak son günlerde ülke genelinde vaka sayılarının hızlı bir şekilde artması esnafımızı ve vatandaşları tedirgin ediyor. HES kodu ile müşteri alan, maske-mesafe ve hijyen kurallarına uyan esnafımız ikinci bir kapanma ile karşı karşıya kalmamak için vatandaşlardan daha fazla duyarlılık bekliyor. Kontrollü normalleşmenin sürdürebilmesi ve piyasada çarkların dönebilmesi için herkes elini taşın altına koymalı” dedi.
İkinci bir kapanmanın gerçekleşmemesi için kurallara uyma noktasında vatandaşa ve esnafa uyarıda bulunan Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Ramazan’a sayılı günler kala ilkbahar-yaz sezonuna girmek için piyasanın hareketlenmesini beklediğimiz bu günlerde vaka sayılarının yeniden tırmanışa geçmesi hepimiz için üzücü. Bir yıldır büyük sıkıntı yaşayan, iş yerleri kapalı olan ve faaliyetleri sınırlandırılan esnafımız kontrollü normalleşme süreci bile birlikte tam rahat nefes alacak derken ikinci bir kapanma ile karşılaşmak istemiyor. Kira, elektrik, su, sosyal güvenlik primleri, vergiler ve kredi borçları biriken esnafımız yeni bir kapanışı kaldıramaz. Zaten olası bir kapanma halinde ticaret can çekişir. Virüsün etkilerini minimum seviyeye indirmek için ve kapanışların önüne geçmek için her zamankinden daha dikkatli davranmak zorundayız” diye konuştu.
“Önce sağlık sonra ekmek parası için tedbirlere sarılalım”
Normalleşme sürecinin gevşeme olarak algılanmaması gerektiğini ifade eden Palandöken, “Kontrollü ve yerinde normalleşme süreci aslında vatandaşlarımızın kendi gayretine göre sonuçlanacak. Yeni uygulama ile her il kendi rengini belirlediği gibi kendi kaderini de belirliyor. Kontrollü ve yerinde normalleşme süreci asla gevşeme olarak algılanmamalı. Düşük ve orta riskli olan illerimiz riskli konuma düşmemek için elinden geleni yapmalı. Önce sağlık, sonra da ekmek parası için vatandaşın, esnafın ve tüm kesimlerin olayın ciddiyetini daha iyi idrak ederek hareket etmesi lazım. Sosyal hayat kontrollü bir şekilde sürdürülebilir. Kimse maskesini çıkarmaz, herkes tedbirlerini alır ve kurallara uyarsa bulaşı azaltmış oluruz. Buradan tüm esnaf camiamızı ve vatandaşlarımızı uyarıyorum. Sevdiklerimizi, ailemizi korumak için, iş yerlerimizde faaliyetleri sürdürebilmek ve ekonomide çarkları döndürebilmek için tedbirlere her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Bu yokuşu aşarsak belki düzlüğe erişebiliriz” şeklinde konuştu.
