Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, dünyanın İslam – Türk birlikteliğinden rahatsız olduğunu belirterek, “Yedi düvelin üstümüze gelmesi, içimizdeki ihanet şebekelerinin harekete geçirilmesi bu yüzden” dedi. Gür, öğrencilere de terörizme destek vermeden konuşup, tartışmaları çağrısında bulundu.
Mühendislik Fakültesi Dekanlık Binası Konferans Salonu’nda düzenlenen ve Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Türk Dünyası Araştırmaları Enstitü Müdürü Prof. Dr.Kemal Üçüncü’nün "XXI. Yüzyılda Avrasya Dinamikleri ve Türk Dünyası" konulu konferansının açılış konuşmasını yapan GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, Türk Milleti’nin tarihte iz bırakan nadir milletlerden birisi olduğunu belirtirken, İslam ve Türk Milleti’nin birlikteliğinden doğacak gücün, dünya tarafından kabullenilemediğini vurgulayarak şöyle dedi:
YEDİ DÜVELİN SAVAŞ NEDENİ İSLAM – TÜRK BİRLİKTELİĞİ
“İşte şu anda bizim gücümüzü keşfederken üzerimize bu kadar gelinmesinin, yedi düvelin savaş açmasının, içimizdeki ihanet şebekelerinin tamamen harekete geçirilip üzerimize gelmelerinin sebebi bu. Kırgızistan’dan, Moğalistan’dan, Türkistan’dan, Kazakistan’a kadar şu anda bunun birliği oluşuyor. 30 küsur milyonluk İran coğrafyasının Azeri Türkleriyle, Azerbaycan Türkleri, Türkiye Türkleri, Anadolu Türkleri ve diğer coğrafyadaki İslam’la müşerrefleşmiş olan milletler bir araya geldiği zaman karşısında kim durabilir ki? Ama bilesiniz ki doğumlar her zaman sancılıdır. Şu anda doğum sancısı çekiyoruz ve kutlu sabahın doğumunda da bilesiniz ki mutlu muştular bizimdir. O yüzden bu coğrafyaları tekrar araştırmalara tabii tutacak dil, din, tarih şuurunu oluşturacak gençlerin yetiştirilmesi açısından bu sivil toplum kuruluşu adı altındaki öğrenci birliklerimizi çok önemsiyorum. Şiddete başvurmamak kaydıyla ülkemde ve üniversitemde terörizme destek vermemek kaydıyla fikirlerinizi rahatlıkla konuşun, tartışın münazara yapın. Birbirinizi ikna edin. Konuşmaktan hiç çekinmeyin. Konuşan gençlik istiyorum, susan değil. Ama konuşmasını bilecek muhataplarını incitmeden de fikrini ikna edici düzeyde sahiplenecek bir gençlik istiyorum. Sizde de bu var.”
TÜRKİSTAN VE İSLAM COĞRAFYASI KÜRESEL GÜCÜN İKİ AYAĞI
GAÜN Rektör Yardımcısı ve Türk Dünyası Araştırmaları Topluluğu Akademik Danışmanı Prof. Dr. Hilmi Bayraktar ise konuşmasında, bir devletin en büyük hazinesinin yetişmiş insan gücü olduğuna işaret ederek; “Eğer biz insanını nitelikli, ufuklu, öngörülü, vizyon sahibi olarak yetiştirirsek o toplumu kimse manipüle edemez. Biz Türk Dünyası ile duygusallıktan öte, realist, tamamen gerçekçi bir politika ile bağ kurabilirsek; eğitim, kültür ve ekonomi alanında ilişkileri geliştirebilirsek Türkiye bölgesinde bölgesel bir güç olmanın da ötesinde küresel bir güç olabileceğini çok iyi biliyoruz” dedi. Türkistan ve İslam coğrafyasının küresel güç olmanın en önemli iki ayağı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Bayraktar, “Türkiye iki coğrafyaya el uzatabilirse sağlıklı, mantıklı, makul, duygusallıktan uzak, realist, gerçekçi bir yaklaşımla eğer bu iki coğrafyaya yaklaşabilirsek, Türkiye bölgesinin değil dünyanın en önemli küresel güçlerinden biri olabilecek potansiyele sahip olduğunu söylemekte yarar var” diye konuştu.
ELEŞTİREL AKIL VE BİLGİYİ ÖNEMSEYİN
Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Türk Dünyası Araştırmaları Enstitü Müdürü Prof. Dr. Kemal Üçüncü ise, 2017 yılı itibariyle dünya siyasal konjonktürüne bakıldığında doğu ve batı dünyaları arasında yeni baştan bir siyasi kültürel pozisyonun oluşmaya başladığını söyledi. Türkiye’nin bu iki dünyanın kuzeyi, güneyi, doğuya batıya bağlayan tam kavşak noktasında olduğunu kaydeden Prof. Dr. Üçüncü, öğrencilere hiçbir meseleye tek boyutlu olarak yaklaşmamaları tavsiyesinde bulunurken özetle şunları söyledi: “Türkiye’yi, Türk Milleti’ni 21. Yüzyıl’a taşıyacak şeyin eleştirel akıl ve bilgi olduğunu, bilgi üretimi olduğunu unutmayın. Biz ne kadar çok bilgi üretirsek, bilgiyle buluşursak, çağımız ile o kadar kolay entegre olabiliriz. Hatta Atatürk’ün göstermiş olduğu çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkma imkan ve kapasitemiz de o noktada artmış olur. Sadece derslerinize değil dünya, ülke sorunlarına, entelektüel meselelerine bir aydın olarak ilgi duymanızı tavsiye ediyorum. Özellikle bilimsel araştırmaları, gelişmeleri, yayınları kültürel etkinlikleri sıkı sıkı takip edin. Bu anlamda Gaziantep Üniversitesi çok büyük bir gayret gösteriyor. Bu çabalara ve çalışmalara katılarak, katkı sunarak onları daha üst noktalara taşımanızı tavsiye ediyorum” şeklinde konuştu.
Organizasyonu düzenleyen Türk Dünyası Araştırmaları Topluluğu Başkanı Ali Taşdemir de, Bu tür etkinliklerle milli varlığımızın ve birliğimizin daha da sağlamlaşması yönünde önemli adımlar atılmasını sağlamaya çalıştıklarını vurguladı.