Ankara’da meydana gelen canlı bombalı saldırı Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Tıp Fakültesi öğretim üyeleri tarafından protesto edildi.
Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi Oditoryumu’nda Rektör yardımcıları Prof. Dr. Fahrettin Göğüş, Prof. Dr. Ali Gür, Prof. Dr. Cahit Bağcı, Hastane Başhekimi Prof. Dr. Metin Kılınç, başhekim yardımcıları ile yaklaşık 150 kadar öğretim üyesinin katıldığı toplantıda konuşan GAÜN Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, Türkiye’nin kötü, uğursuz, bedbaht bir günde, menfur, çok kötü bir olay yaşadığını belirtti. Ankara’daki canlı bombalı saldırının Türkiye tarihinin en kanlı, en şiddetli, en fazla insan hayatını kaybettiği terör saldırısı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Coşkun, “Kardeşliğimize, demokrasimize, ülkemize yönelen bu menfur saldırıyı, terör hadisesini kınamak üzere birlikteyiz. Ben hepimizin adına bu kanlı terör saldırısını en şiddetli ve kuvvetli bir şekilde nefretle kınıyorum. 100’e yakın insanın hayatını kaybettiği, onlarca insanın yoğun bakımda yattığı, yüzü aşkın insanın hastanelerde tedavi gördüğü ve canlı bomba marifetiyle yapılan bu terörün hiçbir yönünden bakarak kabulü mümkün değildir. Bir insanı öldüren, bütün insanlığı öldürmüş sayılır veciz ifadesinde olduğu üzere, bu insanlığa, insan onuruna yönelmiş bir katliamdır” dedi
GÜN, İNADINA HİZMET GÜNÜDÜR
Bazı çalışanlardan terörü lanetlemek üzere iş bırakma eylemi önerisi geldiğini, bunu kabul etmediğini belirten GAÜN Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, “Onlara bunun doğru olmadığını söyledim. Çünkü inadına çalışmak, inadına sevgiyi beslemek, inadına farklılıklarımızı bir zenginlik olarak kabul etmek ve inadına birbirimize saygı duymak, inadına insanımıza hizmet götürmek zorundayız” dedi. Ancak, bu düşünceyi taşırken terör olaylarına sessiz kalınmaması gerektiğini de ifade eden Rektör Prof. Dr. Coşkun, “Bu saldırılara, kalbimizden, gönlümüzden, aklımızdan ve bütün hissiyatımızla karşı çıkmamız gerektiğinin farkındayız. Ülkemizi tekrar belki de 70’li yıllara, gençlerin birbirini nedensiz öldürdüğü, katlettiği yıllara çekmek için çok çeşitli mahfiller tarafından yürütülen projeler diye düşünmek gerekiyor. Farklılıklar elbette ki olmalıdır. Yaratılış olarak kanun böyle zaten. Farklı yaratılacaksınız, farklı düşüneceksiniz. Ama şiddet, asla öldürmek, asla ne adına olursa olsun bunları hiçbir şekilde tasvip görecek hiçbir şekilde mazeret bulunabilecek şey değildir. O itibarla da bizim zaten hekimler olarak insanı yaşatmak, canı korumak zorundan olanların da bu konudaki hassasiyetinin ne denli önemli olduğunu bugün de bir kere daha altını çizmek gerekir” diye konuştu.
TERÖRÜN AMACI KAOS YARATMAK
Rektör Coşkun, terörün niyetinin masum insanları katlederken bu katliamın arkasından da kaosu, ayrışmayı düşmanlık tohumlarını ekmek, filizlendirmek ve insanları birbirine düşman etmek, ayrı kamplara bölmek olduğu vurgusunu yaptı. Coşkun, “Etrafımızdaki coğrafyada, Ortadoğu ve Kuzey Afrika coğrafyasında, daha henüz dimağımızda taze izleri duran olayları gördüğümüz zaman bunun ne denli tehlikeli bir şey olduğunu hepimiz farkındayız. Ülkemizin birliğine, huzuruna, refahına kasteden bu hadiselerin kimden olursa olsun, ‘Senin terörün, benim terörüm’ benim düşüncemin, onun düşüncesi diyerek terörün makul veya doğru görülebilmesi mümkün değildir. Kimsenin kimseye zulmetmeye, şiddetle tahakküm etmesine izin verilmemelidir. Bu bizatihi demokrasimize saldırıdır. O itibarla da üniversite olarak, hekimler olarak bu melun terörü bu hakikaten insanlık onuruna yönelmiş katliamı bir kere daha şiddetle kınıyor hayatını kaybeden yurttaşlarımıza en içten rahmet dileklerimizi gönderiyor kalan ve şifa bekleyen yaralılarımıza acil şifalar, tüm milletimize baş sağlığı ve hassaten yakınlarına da sabır ve başsağlığı diliyorum” dedi.
Gündem