Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Gaziantep Sanayi Odası (GSO) tarafından, “Suriye Krizine Yanıt Olarak Türkiye’de Dayanıklılık Projesi” kapsamında, iki gün sürecek, “Sektörel Yol Haritaları Çalıştayları” ve “İmalat Sanayinde Yeni Yaklaşımlar Çalıştayları” düzenlendi.
GSO Mesleki Eğitim Merkezi’nde (GSO-MEM) yapılan programın açılışına, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Verimlilik Uygulamaları Dairesi Başkanı Mustafa Kemal Akgül, Sanko Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Prof. Dr. Edibe Sözen, Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) Koordinatör Başkanı Ahmet Fikret Kileci, GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, UNDP Mukim Temsilci Yardımcısı Seher Alacacı Arıner, kamu kurum ve kuruluşları, dernek ve sivil toplum temsilcileri, üst düzey yöneticiler ile sanayi ve ticaret odaları temsilcileri katıldı.
ADNAN ÜNVERDİ, “GAZİANTEP OLARAK TÜRKİYE’NİN GELECEK VİZYONUNDA DAHA FAZLA ROL ÜSTLENMEK İSTİYORUZ”
GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi yaptığı konuşmada, tarihi İpek yolunun Anadolu’ya açılan kapısı konumunda olan Gaziantep’in, girişimciliği ve üretkenliği ile ülkemiz ekonomisine güç katmaya devam ettiğini söyledi.
Adnan Ünverdi, kent olarak 2018 yılında 7 milyar dolarla rekor ihracat gerçekleştirdiklerini bu yılın ilk 6 ayında da 3.6 milyar dolar ihracat yapma başarısı gösterdiklerini kaydederek, “İnşallah yılsonunda yaşadığımız güçlüklere rağmen ihracatımızı daha da yukarılara taşıyacağız” dedi.
Sanayi alt yapısı, sektör yelpazesi, iş gücü potansiyeli, sunduğu avantajlar ve jeopolitik konumu ile Gaziantep olarak Türkiye’nin gelecek vizyonunda daha fazla rol üstlenmek istediklerini dile getiren Ünverdi konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Bunu da ancak Ar-Ge, İnovasyon ve yüksek teknoloji üretimlerle başarabiliriz. Endüstri 4.0 ile birlikte yapay zeka ve robot teknolojileri yaşamımızı hızla kuşatırken, biz de hem endüstri 4.0’ı yakalamalı, hem de kendimizi sanayi 5.0’a hazırlamalıyız.
Bu amaçla Türkiye’nin Ortadoğu’ya açılan kapısı konumunda olan Gaziantep’te yeni bir Organize Sanayi Bölgesi kurulması için çalışma başlattık. Gaziantep ve Kilis arasında 50 milyon metrekare alana iki il tarafından Polateli-Şahinbey Organize Sanayi Bölgesi’ni kuruyoruz. Bu bölgemizi nitelikli Organize Sanayi Bölgesi’ne dönüştürmek için çalışma yürütüyor ve yüksek teknolojili yatırımları bu bölgeye çekmek istiyoruz. Ayrıca projemizin devamı olarak, Polateli-Şahinbey Organize Sanayi Bölgesi’ni Hassa-Dörtyol Tünel Projesi İle İskenderun Limanı’na bağlıyoruz.
Bu sayede İskenderun Limanı’na mesafemiz 87 kilometreye düşecek ve Gaziantep, uluslararası firmalar için de Asya ve Avrupa arasında bir merkez üssü haline gelecek.
Bu nedenle tüm dünyadan uluslararası yatırımcıları bu bölgeye yatırım yapamaya ve sunulan avantajlardan faydalanmaya davet ediyoruz.”
“Suriye’de sular durulduğunda, bu bölgede müthiş bir ekosistem oluşacak ve bugün bu bölgeye yatırım yapanlar, yarının kazananları olacak” diyen Adnan Ünverdi,
“Şu anda bile, bölgenin zorluklarına rağmen Gaziantep’ten Suriye’ye olan ihracatımız artarak devam ediyor. Tabii bu iş hacmimizi daha da geliştirmek istiyoruz. Bunun İçin de kent sanayimizin güçlenmesi ve istihdam gücümüzü artırmaya yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Bu kapsamda Sektörel Yol Haritaları Çalıştayları ve İmalat Sanayinde Yeni Yaklaşımlar Programı ile gelişmekte olan sektörlerimize katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Sanayimizin gelişmesine destek olan her adımı, her projeyi çok değerli buluyoruz” diye konuştu.
Program kapsamında 31 Temmuz’da gerçekleştirilecek Türk ve Suriyeli firmalar arasında ikili ticaret görüşmelerinin de hem Gaziantep’in hem de bölgenin ticaret hacmine önemli katkılarda bulunacağını aktaran Ünverdi, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımıza ve UNDP’ye teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
UNDP Türkiye’nin yürüttüğü faaliyetler hakkında bilgiler veren UNDP Temsilci Yardımcısı Seher Alacacı Arıner de, “UNDP Türkiye, Suriye Krizine Yanıt ve Dayanıklılık Programı altında yürüttüğü çeşitli projeler kapsamında, 2014’ten bu yana, Güneydoğu Bölgesi başta olmak üzere, krizin, yerel yönetimler ve ekonomiler üzerindeki etkilerinin hafifletilmesi, geçici koruma altındaki Suriyelilerin yerel ekonomiye gerek işgücü, gerekse girişimci ve iş insanları olarak katkı sağlamalarına yönelik faaliyetler gerçekleştirerek; Belediyeler, Kalkınma Ajansları, ilgili Bakanlıklarımız ve geçim kaynakları alanında faaliyet gösteren uluslararası ve ulusal kuruluşlar ile ortak çalışmalar yürütmektedir” şeklinde konuştu.
Büyüme ve iş oluşturma potansiyelini sürekli ve sürdürülebilir kılmayı hedeflediklerine dikkati çeken Arıner şöyle konuştu:
“Bu faaliyetler arasında öne çıkanları; belediyeler ve yerel idareleri, katı atık ve atık su arıtma tesisleri, atık transfer istasyonları, itfaiye ve acil müdahale araçları gibi altyapı yatırımları ile desteklemek, geçici koruma altındaki Suriyelilerin mesleki yeterliliklerinin artırılması, sosyal uyum ve ekonomik entegrasyonun desteklenmesi için dil ve mesleki eğitimler düzenlemek, hem Suriyeliler hem de yerel halka yönelik girişimcilik eğitimleri organize etmek ve yerel ekonominin verimliliğinin ve rekabet gücünün artırılması için “Model Fabrikalar” ve “İnovasyon Merkezleri” açmak olarak sayabiliriz. UNDP’nin kalkınma temelli dayanıklılık yaklaşımı ile hedefimiz yerel ekonomiyi güçlendirerek, her türlü krize, insani ya da doğal, dayanıklı hale getirerek, büyüme ve iş oluşturma potansiyelini sürekli ve sürdürülebilir kılmayı hedefliyoruz.
UNDP olarak Avrupa Birliği (AB) başta olmak üzere, çeşitli ulusal ve uluslararası donörlerimizin desteği ile uyguladığımız projelerimizde amacımız, büyük bir insani krizden kaçarak ülkemize sığınmış Suriyelilerin ve ani nüfus artışı nedeniyle baskı altında olan ev sahibi topluluk, yerel halk ve idareler ile belediyelerin ekonomik, sosyal, kültürel, kurumsal ve bireysel dayanıklılıklarının artmasına katkıda bulunmak. Yani yerel sorunlara sürdürülebilir çözümler getirmek için, sürdürülebilir kalkınma alanındaki 50 yılı aşkın uzmanlığımızı, teknik birikimimizi ve uluslararası en iyi uygulama örneklerini birleştirip, yine yerel çözümler üretmek için çalışıyoruz. Bu nedenle, projelerimiz kapsamındaki tüm faaliyetler hem yerel nüfusu ve kurumları, hem de geçici koruma altındaki Suriyeli bireyleri hedefliyor.”
Suriye Krizine Yanıt olarak Türkiye’de Dayanıklılık Projesi, (TDP) kapsamında Gaziantep, Adana, Mersin, İzmir’de de model fabrikaların ve inovasyon merkezlerinin açılmasına yönelik çalışmaları hızlandırdıklarını belirten Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Verimlilik Uygulamaları Dairesi Başkanı Mustafa Kemal Akgül ise, “İnşallah bu Aralık ayında bilemediniz Ocak ayı içinde Gaziantep Yetkinlik ve Dijital Dönüşüm Merkezi’ni de açmış olacağız.
İşletmelerimizin verimlilikle ilgili çalışmaları ve dijital dönüşümle ilgili çalışmalarının hızlandırılması var olan istihdamı korumakta, bununla beraber Gazianep ve Türkiye’de yeni istihdam alanları açmak zorundayız” şeklinde konuştu.
Gaziantep’te, Adana’da ve Mersin’de girişimcilik eğitimleri verdiklerini ifade eden Akgül, “İzmir’de, Konya ve Kayseri’de çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bugün ve yarın yapılacak çalıştaylarda özellikle imalat sanayide yeni imalat yöntemleriyle beraber bu alandaki yapılacak dönüşümlerde ne kadar istihdam sağlanabileceğini de konuşacağız. Diğer taraftan yenilik merkezlerinde firmalarımıza sağlanacak olan yeniliğin yol haritasının oluşabilmesi için mutlaka sektörel analizlerin ve sektörel rekabet analizlerinin yapılması lazım” diye konuştu.
Katılımcılar, açılış konuşmalarının ardından program kapsamında eş zamanlı olarak gerçekleştirilen, Gıda Sektörü, Tekstil Sektörü, Makine-Metal Sektörü ve Plastik Sektörü Çalıştayları olmak üzere 4 başlık çerçevesinde sektörel oturumlara katıldılar.
Türk ve Suriyeli katılımcıların, düzenlenecek çalıştaylarla, özellikle ihracat odaklı ve yeni pazarlara açılmalarının sağlanması, ayrıca mal ve hizmet alımlarına yönelik görüşmeler yapması hedefleniyor.
Etkinliğin ikinci günü olan 31 Temmuz Çarşamba günü, Suriyeli ve Türk firmalar arasında konferans ve ikili iş görüşmeleri gerçekleştirilecek.