Gaziantep Barosu üyeleri çoklu baro sistemine karşı olarak başlattığı çalışmaları sürdürüyor. Ankara yürüyüşünün ardından bu defa avukatlar Atatürk Anıtı önünde bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Gaziantep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı, “22 Haziran Günü Ankara'da girişinde buluşulup çoklu baro ve nispi temsil sistemi konusunda çekincelerimizi TBMM’de anlatmak için şehrin girişinde diğer baro başkanlarımızla buluşma noktasına gittiğimizde, Baro Başkanları olarak Başkente sembolik olarak giriş yapmak adına 150 m yürümemize izin verilmemiş, hiçbir yazılı emir gösterilmeden etrafımız çevrilerek fiilen gözaltı işlemi yapılmıştı” diye konuştu.
“BAROLARIN SEÇİM SİSTEMİ DEMOKRATİK”
Atatürk Anıtı önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında, “Baroların seçim sisteminin demokratik olmadığı ve temsilde sorun olduğu bahane edilerek başlatılan ancak , savunma özgürlüğünü ve hukuk devleti ilkesini yok sayan, birden çok baro düşüncesinin meslektaşlar arasında bölünme –kutuplaşma yaratacağı, mahkemelerin avukatın kayıtlı olduğu baroya göre tarafsızlığını yitirebileceği , meslektaşların kayıtlı olduğu baroya göre fişlenebileceği , Yargı mekanizmasının demokratik ve sivil ayağı olan savunma mesleğinin bu anlamada ağır yara alacağı, dolayısıyla yurttaşlar tarafından zaten adalete duyulan güvenin diplerde olduğu bir ortamda yurttaşların hak arama ve adil yargılanma konusunda endişelerinin artacağı, pandemi sürecinde ülkede işsizlik, yoksulluk artarken ,istihdam azalırken,esnaf,işçi ,köylü,memur kan ağlarken , mahkemede ,savcılıklarda yıllardır adalet bekleyen yurttaşların adalet talebi varken , kısaca ülkemizin daha ciddi ve daha yapısal gerek hukuki gerek ekonomik sorunları devam ederken, TBMM’de siyasi partilere yüzde10 baraj seçim sistemini getiren ve savunan bir iktidar tutup baroların yapısının demokratik olmadığını iddia edebilmektedir” şeklinde konuşan Baro Başkanı Bektaş Şarklı sözlerini şu şekilde sürdürdü;
“Yukarıda belirtilen sebeplerle diğer illerdeki baro başkanlarıyla birlikte, her baro başkanı bulunduğu ilden sembolik bir yürüyüş başlatmış ve 22 Haziran Günü Ankara'da girişinde buluşulup çoklu baro ve nispi temsil sistemi konusunda çekincelerimizi TBMM’de anlatmak için şehrin girişinde diğer baro başkanlarımızla buluşma noktasına gittiğimizde, Baro Başkanları olarak Başkente sembolik olarak giriş yapmak adına 150 m yürümemize izin verilmemiş, hiçbir yazılı emir gösterilmeden etrafımız çevrilerek fiilen gözaltı işlemi yapılmış, Ankara Belediyesinin getirdiği çadırlar tekmelenerek kurulmasına izin verilmemiş , oturmak için alana kürsü dahi alınmamış ,yağmurun altında iken yağmurluk dağıtımına izin verilmemiş, yağmurlukları ancak yağmur bittikten sonra dağıtımına izin verilmiştir. Yine bulunduğumuz alan üzerinde bulunan inşaat şantiyesinde çalışan işçiler Çevik Kuvvet Şube müdürü tarafından üzerimize kışkırtılmış, inşaat şantiye şefi olduğunu söyleyen şahsın gerçekte şantiye şefi olmadığı daha sonra basından öğrenilmiştir.”
“YÜRÜYÜŞ SIRASINDA DARP EDİLDİM”
“Yürümek isteyen Ordu Baro Başkanına müdahale edildiğinde araya girip çıkarmak istediğimde polis kalkanıyla burun bölgeme denk gelecek şekilde darp edildim, baro başkanlarına parmak sallayan, kafa sallayan onlara hakaret ve tehdit eden Ankara Emniyeti polisleri başkanların arasında provokasyon çıkarmak için cirit atmıştır.Bu hürriyeti tahdit ve işkence tam 28 saat sürmüştür” diye konuşan Şarklı sözlerini daha sonra şu şekilde sürdürdü;
“Buradan yürüyüşüm sırasında Gaziantep, Osmaniye ve Aksaray Emniyet Müdürlüğü’ne ayrıca teşekkür ediyorum. Çoklu Baro demek bölünmedir, bölücülüktür. Vatandaşın hak arama yolunu engellemedir. Siyasi iktidara yakın baroları kollamak yakın olmayanları fişlemedir. Bu proje baroları ele geçirmeye çalışan bir Fetö projesidir. Yıllardır raflarda duran bu değişiklik bugün ısrarla yapılmak istenmektedir. Baroların sesinin kısılması , parçalanması ve susturulması için çıkarılan bu yasa, sadece baroların değil vatandaşın da sesini kesecektir. Bizler bu yasanın karşısında olduğumuzu bir kez daha belirtmek istiyoruz. 4 Temmuz 2020 günü Ankara da savunmanın onuru için, adil yargılanma, insan hakları, vatandaşın haklarını savunmak için büyük savunma mitinginde buluşacağız.”