Şehir merkezinde bulunan yerleşim yerleri içindeki apartmanlara, camilere, parklara ve üniversite bahçelerine kurulan baz istasyonları vatandaşların sağlığını tehdit ediyor. Gaziantepliler gelişi güzel konulan baz istasyonları karşısında gerekli önlemlerin alınmasını istiyorlar.
Yapılan son araştırmalarla birlikte baz istasyonlarından yayılan elektromanyetik radyasyonların insan sağlığına ve çevreye zararları kanıtlanırken, Gaziantep kent merkezinde yer alan baz istasyonlarının akıbetinin ne olacağı merak konusu oluyor. Gaziantep’te şehrin merkezi noktalarında yer alan baz istasyonları, vatandaşların dikkatini çekiyor. Şehrin hemen hemen her noktasında görülen baz istasyonları, görüntü kirliliğine neden olurken; uzmanlar baz istasyonlarının yaydıkları elektromanyetik radyasyonun insan sağlığını olumsuz etkilediğini belirtiyor. Şirketlerin pek binaya ve kamusal alana baz istasyonu kurması tartışmalara neden olurken, kent genelinde insanların çokça vakit geçirdiği parklar ve camilerde baz istasyonlarının bulunması dikkatlerden kaçmıyor. Uzmanlar tarafından baz istasyonlarının şehrin dışında yüksek noktalara kurulması tavsiye edilirken Gaziantep’te yerleşim yerlerinde bulunan apartmanlara, binalara, üniversite kampüslerine , parklara ve camilere baz istasyonunu kuruluyor olması ciddi kafa karışıklıklarına neden oluyor.
VATANDAŞLARIN TEPKİSİ DİNMİYOR
Baz istasyonlarının kamusal alanların dışına yapılması gerektiğine dikkat çeken vatandaşlar, “Cep telefonlarının kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte kentin birçok noktasına baz istasyonları kurulmaya başlandı. Parklardan camilere, binalardan iş yerlerinin çatısına kadar hemen her yerde baz istasyonları karşımıza çıkıyor. Ne yazık ki Baz istasyonlarının yerleşim yerlerinde kurulmasının önüne geçilemiyor. Birçok apartmanda, parklarda ve camilerde Baz istasyonlarına rastlamak mümkün oluyor. İnsan sağlığına yönelik olumsuz etkileri yapılan çalışmalarla doğrulanmasına karşın kentte baz istasyonlarının var olması hele ki bunların kamusal alanlar içinde kuruluyor olmasını doğru bulmuyoruz. Yetkililerin bu konuda bir an önce harekete geçmesini bekliyoruz” diye konuştular.
“YERLEŞİM ALANLARININ DIŞARISINDA KURULMALI”
Yetkililer tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamalarda, “Hem Baz istasyonları hem de cep telefonlarının zararıyla ilgili çok sayıda çalışma yapılıyor. Cep telefonların ı alırken SAR değerleri düşük olan telefonlar tercih edilmelidir. Baz istasyonları konusunda ise üç tip Baz istasyonu bulunuyor. Kuvvetli olan istasyonlar kent merkezine uzak noktalara kuruluyor. Radyo dalgaları bir istasyondan diğerine ulaştırılarak cep telefonlarına iletildiği için belli aralıklar içerisinde bulunması gerekiyor. Henüz tek bir istasyondan tüm telefonlara ulaşabilecek bir teknoloji bulunmadığı için Baz istasyonları varlıklarını sürdürüyor. Ancak kurulan baz istasyonlarının az sayıda insanın bulunduğu yerlerde kurulması gerekiyor. Vatandaşların toplu olarak bulunduğu okul, cami, yurt, alışveriş merkezi gibi alanlardan uzak yerlere kurulmasında yarar var. Bu bölgelerde insan sayısı fazla olduğu için iletişim oranı da fazla oluyor. İstasyonların sağlık açısından uzak bölgelere kurulmasından yarar var. Ne kadar az sayıda Baz istasyonu olursa insanımız o kadar az etkilenecektir” denildi.
“BAZ İSTASYONLARININ KURULACAĞI ALANLARA İLGİLİ KURULLAR KARAR VERMELİ”
Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;
“Rastgele, düzensiz ve yoğun bir biçimde kurulan baz istasyonlarının zararlı etkilerinin giderilmesi ancak baz istasyonlarının toplum sağlığı ölçü alınarak yapılan plan ve proje çerçevesinde, düzenli ve sınırlı sayıda kurulmasıyla mümkün olacaktır. Okul, kreş, üniversite gibi tüm eğitim kurumlarında, sağlık kurumları gibi kamu kurumlarında ve bu kurumların yakınlarına kesinlikle Baz istasyonu kurulmamalıdır. Baz istasyonları, GSM firmalarınca belirlenen yerlere değil, yetkili kamu kurumlarınca, kamu sağlığı göz önüne alınarak, okullar, hastaneler gibi toplu yaşam alanlarına yakın olmayacak ve aynı ortamda çok sayıda baz istasyonu olmayacak şekilde belirlenecek yerlere kurulmalıdır. Uluslararası kuruluş ICNIRP tarafından belirlenen standartlara uygun olarak ölçüm yapılırken, ortamdaki toplam elektromanyetik etki dikkate alınmalıdır. Kurulu bulunan baz istasyonlarının bireyler tarafından ölçümü talep edildiği zaman ölçüm masrafları, ölçümü yapılacak baz istasyonu sahibi firma tarafından karşılanmalıdır. GSM firmaları kuruluş aşamasında, istasyonun faaliyeti sırasında ve düzenli aralıklarla bağımsız ve yetkili kuruluşlara yaptırdığı ölçüm raporlarını mevzuat ile yetkili kılınan kurumlara sunulmalıdır. Yine kurumlarca ne zaman gerekli görülürse, GSM firmalarınca bağımsız kuruluşlara ölçüm yaptırarak ölçüm raporunu sunmalıdır. Baz istasyonlarının tüm çevresinin en aşağı 6 metre uzaklığına hiçbir canlının yaklaşmaması için gerekli önlemler alınmalıdır.”
HASTA VATANDAŞLAR VE GEBE KADINLAR DİKKAT ETMELİ
Tabipler Odası’ndan yapılan açıklamada ayrıca; “Baz istasyonlarının kurulduğu yerlere, oluşturduğu elektromanyetik alan şiddetine göre değişik uyarı işaretleri konmalı ve açık alanlardaki istasyonların çevresi uyarı işaretleri ile sınırlandırılmalıdır. Çocukların, hamilelerin ve yaşlıların elektromanyetik alanların sağlık etkilerinden en çok zarar görecek risk grupları oldukları konusunda aydınlatılmaları ve medyanın çocuklara cep telefonunu özendirecek yayın ve reklamları konusunda duyarlı olmaları sağlanmalıdır. İlgili Bakanlıkça bu konuda kitapçık, broşür, el ilanı hazırlanmalı ve kamuoyuna dağıtılmalı, okullarda öğrencilere eğitim verilmeli, yine basın yayın araçlarıyla kamuoyuna gerekli uyarılar yapılmalıdır. Bireyler bulundukları bölgedeki baz istasyonuyla ilgili her türlü bilgiyi yetkili kamu kuruluşlarından (yerel yönetimler, Ulaştırma Bakanlığı gibi) telefon ve internet aracılığı ile öğrenebilmelidir. İlgili kamu kurumlarınca yerleri belirlenen baz istasyonları, basın yayın organları aracılığı ile kamuoyuna bildirilmeli ve bir kitapçık hazırlanmalıdır. Bu sayede yurttaşlar nerelerde baz istasyonları kurulu bulunduğu konusunda bilgi edinme hakkına sahip olacaktır” ifadelerine yer verildi.
