Gaziantep 27. Dönem ikinci sıra milletvekili adayı Av.Sermet Atay ile gündeme dair,Gaziantep’in sorunlarına dair oldukça çarpıcı bir röportaj gerçekleştirdik.Cesur açıklamalarıyla gazetemize konuşan Sermet Atay’ın röportajını kaçırmayınız…
SAHA ÇALIŞMALARINIZ NASIL GİDİYOR?
-Durup dinlenmeden her an sahalardayız. Gaziantep’in değişik bölgelerinde çalışmalarımız durmaksızın devam ediyor; Kimi gün, pazarda halımızla iç içeyiz. Kimi gün, hal esnafının sorunlarını dinliyoruz. Kimi gün, tamirciler sitesindeki kardeşlerimizleyiz. Kimi gün de çiftçilerimizin taleplerini not ediyoruz. Caddelerde esnaf kardeşlerimizi dinliyoruz. Anlayacağınız gidilmesi gereken her yerde biz varız.Büyük katılımlı mahalle toplantıları yapıyoruz.14 aday bazen farklı bölgelerde oluyorken, bazen de birlikte çalışmalar yapıyoruz.Halkın her kesimine ulaşmaya çalışıyoruz.Halkımızdan şöyle bir tepki var; Seçim sırasında gelip el sıkıyorsunuz sonrasında bir daha görünmüyorsunuz diyorlar.Ama biz ulaşabildiğimiz her vatandaşa ulaşıp taleplerini dinliyor ve iletişim bilgilerimizi de vererek seçim sonrasında da emirlerinde olacağımızı söylüyoruz.
İLK GÜNDEN BERİ İDDİALI AÇIKLAMALARINIZLA GÜNDEMDESİNİZ. SİZİN ÖNCELİKLİ SEÇİM VAATLERİNİZ NELERDİR?
-Partimizin mutlaka kendi seçim programları vardır.Bir de her adayın olması gereken kendi programı ve taahhütleri olmalıdır.Parti programının yanında ben Gaziantep,’in dört büyük sorununun çözümüyle ilgili taahhütlerde bulunuyorum.
İlki, Gaziantep’teki en büyük sorun eğitim ve güvenliktir.
Gaziantep olarak ,eğitimde layık olduğumuz yerde değiliz.Çok büyük okul ve öğretmen açığımız var.Dersliklerimiz yetersiz.Hızla artan nüfusumuzun yanında üzerimizde sayıları her gün artan dört yüz elli bin Suriyeli göçmenlerimiz var.Bu kadar insanın ihtiyacını karşılayabilecek eğitim kurumu yok ve öğretmen de hükümet tarafından Gaziantep’e gönderilmiyor.Öğretmen açığımız genelleme yapacak olursak en fazla Gaziantep’te.Suriye savaşıyla birlikte en fazla nüfus artışı yaşayan da Gaziantep.Milletvekili seçildiğimizde ilimizin eğitimde hak ettiği seviyeye gelebilmesi için elimizden gelen bütün çabayı yerine getirip takipçisi olacağız.
SURİYELİ ÇOCUKLAR EĞİTİM KURUMLARIMIZDA DİL BİLMEDİKLERİNDEN HEM EĞİTİMCİLER HEMDE ÇOCUKLARIMIZ MAĞDURİYET YAŞIORLAR.SİZCE ÇÖZÜM NASIL OLMALIDIR?
-Türkçe bilmeyen bir öğrenciyi bir sınıfa koyduğunuzda hem o öğrenci sıkıntı yaşar, hem de diğer öğrencilerin eğitimlerinde de sıkıntı yaşanmasına sebep olunur.Öncelikle Suriyeli öğrenciler ayrı eğitim kurumlarında hazırlık görmelidirler.Tıpkı üniversitelerin hazırlık eğitimleri gibi.Yeterli derece de Türkçe öğrenip uyumda sağladıklarında ancak bizim eğitim kurumlarımıza gidebilmeliler.
GÜVENLİKTE ÖNCELİK GAZİANTEPİ’İN OLMALIDIR
-Güvenlik olarak, Gaziantep’te asayişi sağlayan jandarma ve emniyet güçlerinin sayısının yetersiz olduğunu düşünüyoruz.Polis açığımız sorulduğunda 1500-2000 civarında olduğu kabul ediliyor da neden gönderilmesi için bir girişimde bulunulmuyor?Gaziantep çok kritik bir bölgede.Terör örgütlerini hedefi olmuş durumda.Bir Tekirdağ’la Trabzon’la Gaziantep’i bir tutamazsınız.Çünkü ilimiz teröristlerin geçiş bölgesi üzerinde.Bomba saldırıları yüzünden geçmişte çok kötü acılar yaşadık. Bu konuda bütün milletvekillerinin el ele verip İç İşleri Bakanlığına gidip acil bir şekilde bu ihtiyacın giderilmesi için çalışılması lazım.Elimizde yeterli sayıda personel yok, denilmesini de kabul etmiyorum.Çünkü öncelik başka yerlere verilip oralara gönderiliyor.Halbuki asıl aciliyet ve önemi yaşayan biziz. Güvenliğimizin ciddi anlamda sağlanabilmesi için sorunun derhal giderilmesi gerektiğini düşünüyorum.
SURİYELİ SORUNUNU DA EN ÇOK DİLLENDİREN SİSSİNİZ.ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİZ NELER?
-Her ne kadar dillendirilmekten hoşlanılmasa da Suriyeli sorunumuz var ve en çokta esnafımız bu konuda dertli.Onlara hak veriyoruz elbette. Ama diğer yandan maalesef bir savaş var ve bize sığınan insanları o ateşin içine atamayız.
BAYRAM ZİYARETİ İÇİN YETMİŞ BİNDEN FAZLA SURİYELİNİN ÜLKELERİNE GİTMESİNE TEPKİLER DE VAR
-Suriye ile Türkiye’nin yaşam koşulları savaştan önce de çok farklıydı.Yani Suriye deki insanların yaşam standartlarıyla Gaziantep insanının standartı tamamen farklı.Haliyle orada şartları artık el verse de bunların çoğu geri gitmek istemeyeceklerdir.Biz bir an önce savaşın bitmesini sağlayıp devlet olarak barışçıl bütün çabaları göstereceğiz.Ama savaş bittiğinde de onlara tercih hakkı tanımadan memleketlerine yolcu edeceğiz.Çünkü Gaziantep üç yüz elli dört yüz kişiyi ve sorunlarını artık kaldıramıyor.
ELİ SİLAH TUTAN SURİYELİLER NARGİLEYİ BIRAKIP CEPHEYE GİTMELİ
Çocuğu, kadını,yaşlıyı korumakla mükellefiz ama savaşabilecek durumda olan gençlerinin eğitip savaşmaları için ülkelerine gönderilmeliler.İnsanımızın da en çok rahatsızlık duyduğu konu bu.Bizim Mehmetçiğimiz gidip onların ülkesinde savaşırken, onların eli silah tutanlarının burada oturup nargile içmesi tabiî ki de hoş karşılanmaz.Bizim Çanakkale savaşında on beşlilerimiz dahi cepheye koşarken onlarda gidip vatanlarını savunsunlar. Eğer öyle bir şey bizim başımıza gelseydi büyük küçük demeden koşa koşa giderdik.Eğer onlar ülkelerini savunmak adına bir çaba gösterseydiler bizim vatandaşımızdan bu kadarda tepki almazlardı. Çünkü kültürümüz, ne de alt yapımız onları kaldırmaya müsait değil.
TRAFİK BİLMECESİ NASIL ÇÖZÜLÜR?
-Diğer önemli bir sorunumuzda içinden çıkılamayan trafik. Bu aslında milletvekilinin çözebileceği bir sorun değildir.Büyükşehir belediye başkanımız bu konuyla ilgili olarak açıklama yaparak metro için kaynak olmadığını söyledi.Her şeye bulunduğu gibi buna da bir önce kaynak bulunarak şehrin hemen metro ağıyla örülmesi lazım.Metro olmadan trafiğin rahatlaması mümkün değil.Trafik sola dönüş yasağıyla rahatlamaz.Belli noktalarda lokal olarak olabilir ama genel olarak olmaz.Tramvay hattı biran önce kaldırılıp hattın altından metro gidecek şekilde yapılması lazım.İstanbul da olduğu gibi İlk aşamada belki sadece beş kilometreyle başlayıp zamanla tüm şehir bu hizmetten faydalanabilir.Zaten çok geç kalındı.
ASIM GÜZELBEY’İN YAPTIĞI EN BÜYÜK KÖTÜLÜK
- Asım Güzel bey zamanında da çok ses getirecek beyanatta bulunmuştum. Tramvay hattının yanlışlığından bahsetmiştim.Ama Asım Bey gelen haklı itirazları dinleyemeyerek tramvay hattını dikti.O parayı metroya harcasaydı şimdi dua almış olurdu.Buda Asım Beyin şehre yapmış olduğu en büyük kötülüktür.
SİZCE BİR GENEL AF ÇIKABİLİR Mİ?
-Afla ilgili iki görüş çıktı.Çıkacak ya da çıkmayacak şeklinde.Genel başkanımızın bir özelliği vardır.Söylediği her şey bir şekilde yapılıyor.Geçtiğimiz dönemlerde de gördük.Eğer sayın Bahçeli af çıkacak dediyse bu af 24 hazirandan sonra mutlaka çıkacaktır.Ama kapsamının ne olacağı önemli.Çünkü oldukça çarpıltıldı; Af gelince kadın katilleri,tecavüzcüler..çıkacak diye.Öyle bir şey yok.Bizim söylediğimiz şu;”çocuk istismarcıları,tecavüzcüler,adi suçlular,teröristler, uyuşturucu satıcıları..af kapsamının dışında tutulacak.Kader mahkumu dediklerimiz; gümrük,fatura cezaları almış,kredi kartında oynama yapıp ceza almış..gibi ekonomik suçlar,basit yaralamalar,trafik kazası gibi cezalar..bunlarla ilgili af olabilir.Veya İnfaz sisteminin iyileştirilmesine gidilebilinir.
ISLAH YERİNE İŞKENCE EDİYORUZ
Cezadaki, amaç nedir?ıslah etmek.Ama biz suçluyu biz suçluyu ıslah etmek yerine daha da suçlu yapıyoruz.Ve otuz kişi kalması gereken koğuşta atmış kişi yatırarak işkence ediyoruz. Yatakların nöbetleşe kullanıldığı yerde, duş ve havalandırma ihtiyacının görülmediği yerde insanlar ıslah olmak yerine daha beter isyankar olur. İnfaz sistemi değiştirilebilinir.Eskiden onda dörtken, sonradan dörtte üçe çıktı.Yeniden eski sisteme dönülebilinir.Denetimli serbestliğin süresi uzatılabilinir.Artık cumhuriyet savcılarımızı göreve çağırıyoruz.Çok uzun yargılama süreçleri yanlıştır.Önce şahsı tutuklayıp arkasından delil toplamak doğru değildir ki dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama yoktur.Buda mağduriyetlere sebebiyet vermektedir.İddianame hazırlama dönemi bana göre çok yanlış bir sitemdir.En fazla altı ay içerisinde şahsın davasının açılıp,iddianamesinin mahkemeye gönderilip savunma hakkının verilmesi lazımdır.Bunun dışındaki uygulamalar insan haklarına ayıkırıdır.Tutuklulara öncelik verilmek suretiyle soruşturma dosyaları bir an önce sonuçlandırılıp mahkemelere gönderilerek o insanlarda rahatlatılmalıdır.
FETÖ MAĞDURLARI İÇİN NELER YAPILABİLİR?
İTİRAFLARA İFTİRALAR EKLENDİ..
-FETÖ de değişik bir durum oldu.İlk başka iyi mücadele ediliyordu.Sonra bu iş sulandırıldı.Çünkü ihbar müessesesi devreye girdi.İtiraflara iftiralar eklendi.Cezanın düşürülmesi için birilerinin ismini vererek cezadan kurtulmak isteyenler “samimi ikrar” adı altında suçla ilgisi olmayan isimler vermeye başladılar.Buda mağduriyetler doğurdu.Zamanında Bank Asya ya para yatıranlar oldu. İyi niyetle yatıranlar da oldu,kötü niyetle de.Bir kısmı sadece kredi kartı kullanırken, kimisi de çekinin tahsil edilmesi için kullanmış.Bunları çok iyi ayrıştırmadan bütün yatanları FETÖ’ cü diye adlandırmak çok yanlış.Son zamanlar Cumhuriyet savcıları ABD’deki FETÖ başının para yatırın çağrısından sonra yatırılan paraya yoğunlaştılar.Baylok kullanımıyla da ilgili ayrıştırmalar yapılmaya başlandı. Mağduriyetlerin çokluğuna bakarsak ta ayrıştırmaların olacağına inanıyorum. Çünkü suçsuz yatanlar var ve bunların mağduriyetlerinin de biran önce giderilmesi gerekli.Çocuğu bunların okullarına gitti diye insanların cezalandırılmaması lazım.Çünkü bakanlık yapmış olanların çocukları da gitti.Ama onlara dokunulmadı.
ADAMINA GÖRE ADALE OLMAZ
-Adamına göre adalet olmaz.Adaletin eşit uygulanması lazım.Göz göre göre bir FETÖ’cü ortada geziyorken ,diğer yandan çocuğu okullarına gitmiş,sadece Bank Asya ya para yatırdı diye ceza alıyorsa bu adaletsizlik olur.FETÖ’ nün en üst kademesiyle de an alt kademesiyle de eşit olarak mücadele edilmesi lazım.Yüzde yüz mücadele edildi mi? diyecek olursak hayır.Yüzde onu daha gözümüzün önünde çok rahat bir şekilde geziyorlar. Buda toplumda ve bizde rahatsızlık doğuruyor.Umarım bu haksızlık biran önce giderilir.
SİZCE SİYASİ AYAĞI BİTTİ Mİ?
-Siyasi ayağının tamamı ile temizlendiği inancında değilim.Halen gözümüzün önünde gezen iki üç tane FETÖ’cü siyaset politika yapıyor.Buda benim ağrıma gidiyor.Elimize fırsat geçerse bunlarla ilgili gereken en varsa o noktada adalete çağrıda bulunacağız.
MİLLETVEKİLİ ADAYLARI ARASINDA GAZİANTEP’İN SORUNLARINA HAKİM OLAN VE AÇIKLAMAKTANDA ÇEKİNMEYEN BİR ADAYSINIZ.SİYASİ CENAHTAH TEPKİLER ALIYOR MUSUNUZ?
-Siyasi ayaktan çok büyük tepkiler var. Açıklamalarımdan zaman zaman rahatsız oluyorlar.Mesela bir Gaziantep sorununu kimse ele almıyor.Hiç bir siyasinin bu kokuyu konuşmaması bana göre çok manidar.Oy kaygısıyla Gaziantep Sporun yok oluşuna göz yumanların vebali boynundadır.Gaziantep Sporla ilgili iki binli yıllarda bir yargılama süreci yaşandı.O zamanki bağımsız denetçi raporlarına göre on iki milyon dolar mevcut yönetimden alacaklı iken, beş yıl içerisinde yüz kırk trilyon borçlu hale getirildi.Halen bir siyasi çıkıp ta, ben bunun hesabını soracağım, demiyor.
GAZİANTEP SPORUN PARALARI ÇALINDI
Ben milletvekili seçilirsem nereye giderse gitsin,nereye uzanırsa uzansın Gaziantep Sporun parasını çalıp,kinci lige düşmesine sebebiyet verenlerin iki elim yakasında olacaktır.Hesaplarını sorup, çalınan paraların geri alınması için bütün çabayı sarf edeceğim.Çünkü biliyorum ki Gaziantep Sporun parası çalındı.Bu çalınan parayı geri alıp yerine koyarak tekrar hak ettiği başarıyı yakalaması,milletvekili seçilirsem benim boynumun borcu olacaktır.
ÖZELLİKLE SURUÇLU SEÇMENLERDEN OY KAYBETME KAYGISI MI AĞIR BASIYOR?
-Gaziantep eski yönetimi hemşericilik olayını kullanarak bir nevi siyasi iktidara şantaj yapıyor.Ben Urfalı hemşerilerimin, hiçbir hırsızın,dolandırıcının arkasında duracağına inanmıyorum.Urfalı hemşerililerim dürüsttün namusludur, kalitelidir.Dinini, imanını bilir.Günahı sevabı bilir.Ve hiçbir günahın,hırsızlığında arkasında olmaz.Hesap sorulması noktasında da yanımızda olacaklardır.
HEDEFİMİZ 4 MİLLETVEKİLİ
-Gaziantep’in sorunlarının her zaman takipçisi olacağız.MHP olarak hedefimiz dört milletvekilidir.Diğer partilere giden MHP oyları yeniden yuvalarına dönmeye çağırıyoruz.Kapımız onlara her zaman açık.Ülküdaşlarımızı partimize davet ediyoruz.
HABER//MERVE TANRIÖVER