Antep Fıstığında, fındıkta olduğu gibi rekoltenin tam anlamıyla belirlenmesi gerektiğini dile getiren Şehitkamil Ziraat Odası Başkanı Cuma Yiğit, “Fındıkta olduğu gibi Antep Fıstığında da taban fiyat uygulamasına geçilmeli. Üreticimiz para kazanamaz duruma geldi” diye konuştu.
Antep Fıstığı tezgahlarda 35 liradan satışı sunuldu. Rekoltenin az olması nedeniyle fiyatların yüksek olmasının beklendiği Antep fıstığıyla ilgili açıklama yapan Şehitkamil Ziraat Odası Başkanı Cuma Yiğit, “Antep Fıstığı, iki yılda bir mahsul veren bir tarım ürünüdür. Bazı alanlarda sulu tarım ile birlikte her yıl mahsul almak mümkündür. Bu yıl yok yılı olması hem de aşırı yağışlar nedeniyle Antep Fıstığında rekolte düşük oldu. Ürünün az olması nedeniyle fiyatlar yüksek. Üretici yüksek fiyata satmasına rağmen artan maliyetlerini karşılayamıyor. Çiftçi, ürün alsa da almasa da arazisine aynı masrafı yapmak durumunda. Antep Fıstığı çok zaman alan bir üründür. Antep Fıstığından ürün alabilmek için bir çiftçi 15-20 yıl yatırım yapıyor. Her yıl ürün alma durumu olmuyor, soğuk hava, dolu yağışları da ürünleri etkiliyor” şeklinde konuştu.
“ANTEP FISTIĞI ÜRETİCİSİ SORUN YAŞIYOR”
Yiğit açıklamasını şu şekilde sürdürdü;
“Fıstık hasadının sürdüğünü ifade eden Yiğit, “üreticilerin bir kısmı ürünü icara veriyor, bir kısmı ise kendisi işçi tutarak topluyor. Fıstık fiyatları maliyetlerine bakıldığı zaman pahalı değil. Üretici, ürün almak için yoğun şekilde para ve emek harcıyor. Tüm bunlara rağmen üreticilerimiz para kazanamıyorlar. Fındık üreticilerine belli bir miktar destek veriliyor. Fıstık üreticilerine böyle bir destek söz konusu değil. Yalnızca İyi Tarım destekleri bulunuyor. İyi Tarım destekleri olmasa üreticilerin durumu daha da kötü olur. İyi Tarımda çiftçinin ilaçlaması ve ürünler kontrol altında oluyor. Çiftçiler kontrollü şekilde üretim yapması sağlanıyor. Verilen bu desteğinde artırılması gerekiyor. Fındıkta olduğu gibi fıstıkta da rekolte net bir şekilde ortaya konulmalı. Üniversite işbirliği ile bu konuda çalışma yapılması konusu Genel Başkanımız tarafından iletildi. Ziraat Odaları olarak biz rekolte belirleme konusunda kurumlarla çalışmaya hazırız. Ancak kurumlar bizlerin görüşlerini almıyorlar. İşin dışında bırakılıyoruz. Burada bir yanlış yapılıyor.”
Yiğit daha sonra şu sözlere dikkat çekti;
“Antep Fıstığı konusunda Tarım İl Müdürlüğü, Gaziantep Ticaret Borsası net bir rekolte oraya koyamıyorlar. Tahmini rakamlar gündeme getiriliyor. Bu noktada bizlerinde görüşü alınmıyor. Rekolte yüksek gösteriliyor, bu da çiftçilerin zararına oluyor. Net olarak bilinmeyen rakamlar açıklandığı zaman çiftçi fıstığını ucuz fiyattan satmak durumunda kalıyor. Ucuz fiyatta satılan fıstıkları tüccarlar topluyor, sonrasında ise fıstık fiyatları ikiye katlanıyor. Üreticinin durumu göz önünde tutulmalı ve korunmalı. Eğer çiftçi üretmezse tüccar, üretici para kazanamaz. Bu nedenle devletimiz başta olmak üzere tüm kurum ve kuruluşların üreticiye sahip çıkmaları gerekiyor. Bu anlamda fındıkta olduğu gibi Antep Fıstığında da bir rekolte oranı tam belirlenerek taban fiyat uygulaması yapılmalıdır. Dünya genelinde ABD, İran gibi ülkelerde fıstık üretimi yapılıyor. Ancak dünyanın hiçbir yerinde üretilen fıstığın lezzeti Antep Fıstığı gibi olmuyor. Çin’e ihracat yapılması önemli buluyorum ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta Antep Fıstığının markalaşmasıdır. Dünyaya ihracat ettiğimiz ürünün bir adı var ancak bir markası bulunmuyor. Antep Fıstığını markalaştırarak katma değerli bir ürün haline getirmeliyiz. İşlemesi yapılarak, bunların yapılması gerekiyor. Üreticilere destek vererek daha fazla üretim yapması sağlanmalıdır” dedi.