Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Tiyatro Topluluğu ile Tiyatro Frankfurt tarafından hazırlanan Tiyatro Sanatçıları Tamer Levent, Erhan Yazıcıoğlu, Kamil Kellecioğlu ve Nur Onur’un konuşmacı olarak katıldığı Türkçe Konuşan Tiyatro konulu panel, öğrencilerden büyük ilgi gördü.
ALMANLAR YANLIŞI SANAT SAYESİNDE GÖRDÜ
GAÜN Atatürk Kültür Sahnesi’nde, Nur Onur’un moderatörlüğünü yaptığı panelde Türkçe Konuşan Tiyatro’nun önemini vurgulayan Tiyatrocu Tamer Levent, bugüne kadar dünyada uluslararası çalışmalarda hep insanların birbirinden farklılıklarının konuşulduğunu belirterek, “Farklılık var. Ama, o farklılıklar ten rengi, ırk, din, dil rengi olabilir. O farklılıkların içindeki insan esasen birbirine benzeyen insandır. Bizim onu bulmamız lazım. İşte tiyatro bize burada çok yardım ediyor. Dolayısıyla Frankfurt’ta gerçekleşen Türkçe Konuşan Tiyatro Festivali çok önemli. Almanlar da anlamak istiyor, Türkleri tanımak istiyorlar. Solingen’de binayı yaktılar ama şimdi artık toplumlar birbirileriyle kaynaşmaya başladı. Kültürler buluşmaya başladı 21. Yüzyıl kültürlerin buluşacağı ve insanların birbirini anlamak üzere çaba sarf edeceği bir yüzyıl.”
MAVERA BÜYÜLEDİ
Tiyatrocu Erhan Yazıcıoğlu ise Türkçe Konuşan Tiyatroyu Avrupa’da sevdirmek, Türkçe sözünün yapısının orada olması için mücadele ettiklerini vurgulayarak, şu görüşleri belirtti: “Almanlara her şeye rağmen Türkçe bir tiyatro oynamanın çok önemli bir kavramdı. İkinci vatan gibi görülen birçok insanımızın zorunluluktan gittiği, zorunlulukla orada yaşamak zorunda kaldığı uzun bir dönemin sonucunda son üç, dört senedir Türkçe Konuşan Tiyatro o kadar güzel ki ve bunun en güzeli de Türkçemizin önemi. Bundan sonraki hayatınıza iletişimin, Türkçenizin çok daha iyi ve zengin kullanımıyla başarılı olacağını unutmayarak yaşamınızı sürdürün. Sanatın herhangi bir dalının binde biriyle ilgilenmek çocuklarınızı kurtaracak yarına dönük, yanlış yollardan kurtulmasını sağlayacak. Gençlerimiz yuva kurduktan itibaren çocuklarınıza mutlaka sanatın bir dalını meslek olarak seçmeseler bile mutlaka sevdirin. Bugün benim çok mutlu bir günüm. Tiyatro sanatında 50. yılıma giriyorum. 50 yıldır görmediğim bir mucize salon gördüm. O mutfaktan yetişen bir tiyatro işçisi, bir perdeci olarak o gördüğüm salon, teknik imkanlar lütfen o salona sahip çıkın.”
EĞİTİMİMİ GAÜN HOCALARINDAN ALDIM
Tiyatro Frankfurt’taki çalışmalarını daha sonra dört yıl boyunca süren Türkçe Konuşan Tiyatro Festivali ile taçlandırılması ve sayısız ödüle layık görülmesi konusunda katılımcıları bilgilendiren Kamil Kellecioğlu da, “1990 yılında Gaziantep’te başlayan tiyatro yolculuğu Gaziantep Şehir Tiyatroları seçmeleri yine Gaziantep Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı hocalarından aldığım eğitimle 1996 yılında Almanya’ya, 2000 yılında Almanya’daki eksikliği görüp Tiyatro Frankfurt oluşumunu kurup 2003 yılında resmi bir dernek adı altında Tiyatro Frankfurt’u yürür hale getirdik” diye konuştu.
Etkinliği değerlendiren Moderatör Nur Onur da, her şeyin algıları yönetmekle mümkün olduğunu, bunun sanat, edebiyat veya sporla, farklı disiplinlerle yapılabildiğini kaydederken, “Algıya ne kadar hitap ettiğiniz ve ne kadar yönettiğiniz çok önemli. Buradaki en önemli enstrüman sanatsa tabiî ki bunu en iyi sanat adamlarının, ehil olan insanların yapması en doğrusu” dedi.